Dumlupınar denizaltısı neden kurtarılamadı? Dumlupınar denizaltısı çıkarıldı mı?
4 Nisan 1953 tarihinde 81 denizcimize mezar olan Dumlupınar denizaltısı faciası sonrasında kurtarma çalışmaları saklanan gerçekler, gerçekleri örtme adına uydurulan büyük yalanlar çok gerilerde kaldı. Peki, Dumlupınar denizaltısı neden kurtarılamadı?
23 Nisan 1944 tarihinde 'Blower' adıyla suya indirilen ve daha sonrasında 9 Aralık 1950'de ABD - Türkiye arasındaki Ortak Savunma Destek Yasası kapsamında Türk Deniz Kuvvetleri'ne devredilerek 'Dumlupınar' adını alan ve 4 Nisan 1953 tarihinde Çanakkale'nin Nara Burnu açıklarında İsveç bandıralı yük gemisinin çarpması sonucu 87 metre derinliğe batan ve 81 denizcimize çelikten mezar olan Dumlupınar denizaltısı faciası hala dün gibi akıllarda.
DUMLUPINAR DENİZALTISI ÇIKARILDI MI?
4 Nisan 1953 tarihinde gece yarısı 02.10 – 02.15 saatleri arasında İsveç bandıralı yük gemisi Naboland, manevra yapmasına fırsat kalmayan Dumlupınar'a çarptı. Güvertede bulunan denizciler, denize savrulurken Veysel Saygılı ile Enver Uçar denizaltının pervanesine takılarak, Astsubay Şaban Mutlu ise düşerken başını çarpıp bayılmasıyla boğularak şehit oldu.
Naboland, çarptıktan sonra üzerinden geçtiği Dumlupınar'ı adeta ezmişti. Kd. Yzb. Sabri Çelebioğlu, Üsteğmen Kemal Ünver, Üsteğmen Hasan Yumuk, Astsubay Hüseyin İnkaya ve Kd. Astsubay Başçavuş Hüseyin Akış, Naboland'dan atılan can simitleri ve indirilen filikalarla kurtarıldı ve çarpışmada burun üstü bir halde duran Dumlupınar, 5 dakika içinde battı.
Dumlupınar, baş tarafından su alırken denizciler denizaltının kıç tarafına doğru ilerlemeye başladı. Ancak denizaltının kıç tarafına 78 denizciden sadece 22’si ulaşabildi. Diğer 56 denizci ise denizaltının batmasının ilk dakikalarında şehit oldu.
87 metre derinliğe batan denizaltının kıç tarafına sığınan 22 denizci, üzerinde "Deniz Kuvvetlerine bağlı Dumlupınar denizaltısı burada battı. Kapağı açın ve irtibat kurun" notu bulunan acil durum şamandırasını su yüzeyine fırlattı.
Sabah 8'de denizaltında bulunan denizciyle şamandıradaki ahize aracılığıyla bağlantı kuruldu. Astsubay Selami Özben, denizcilerin durumları hakkında bilgi verirken 'Vatan sağ olsun' dedi. Denizaltının kıç tarafındaki hava en fazla 72 saat yeterdi. O andan itibaren 22 denizcinin hayatı için zamanla yarış başladı.
Dalgıçlar, kurtarma çalışmalarına katıldı. Dönemin en gelişmiş denizaltı kurtarma yöntemi olan tahlisiye çanını Dumlupınar'ın kaportasına bağlayacaklardı. Dalgıçlar şamandıra kablosunu takip ederek denizaltıya ulaşarak can kılavuz telini kaportaya takacak ve çan yardımıyla 22 denizciyi kurtaracaktı.
Ancak fırtınalı hava nedeniyle Kurtaran gemisi, şamandıra kablosunu kopardı. Kurtarma operasyonu artık iyiden iyiye zora girmiş olsa da dalgıçlar, 11 kez denizaltına inmeye çabaladı. Ne var ki 87 metre derinlikte olan Dumlupınar'a inmek mümkün olmadı. Dalgıçlar yine de inmeyi denese de şiddetli fırtına ve aşırı derinlikten dolayı Dumlupınar'a ulaşmayı başaramadı. Yılmaz Süsen, canı pahasına da olsa Dumlupınar'a en fazla yaklaşan dalgıçtı. Süsen, 80'inci metrede bayılıp irtibatın kesilmesiyle yukarı çekildi. Süsen, 15 saat boyunca basınç odasında tutularak hayata döndürüldü.
72 saatlik havanın bittiği 7 Nisan sabahında Milli Savunma Bakanlığı olayla ilgili tebliğ yayımladı; "Çanakkale'de Nara Burnu'nda batan Dumlupınar denizaltında kalan personelin kurtarılmasından tamamen umut kesilmiştir." dendi. Aynı gün saat 15'te Başaran Gemisi'nde düzenlenen törende şehitler için denize çelenk bırakıldı. 1973 -1980 arasında Türkiye'nin 6'ncı cumhurbaşkanı olacak olan Denizaltı Filosu Komutanı Fahri Korutürk, törende şehitlerimize şu sözlerle veda etti; "Komutan sıfatıyla sizlere bir çok emirler verdim. Bir çok mesajlar yolladım. Bu size son mesajımdır. Aziz isimlerinizi tüm denizciler kalplerimize gömdük." dedi.
Kazayla ilgili yapılan soruşturma sonucunda Naboland'a haciz konulurken kazada hatalı oldukları belirlenen Naboland'ın kaptanı Oscar Ferdinand Lorentzon ile Kd. Yzb. Sabri Çelebioğlu'na dava açıldı. Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava sonucunda Lorentzon, 6 ay hapis ve 500 lira ağır para, Dumlupınar'ın komutanı Çelebioğlu ise 1 yıl, 8 ay ağır hapis ve 800 lira para cezasına çarptırıldı.
DUMLUPINAR ŞEHİTLERİNİN İSİMLERİ
SUBAYLAR: Kurmay Albay Hakki Burak, Makine Kıdemli Yüzbaşı Naşit Öngören, Makine Yüzbaşı Affan Kayalı, Güverte Üsteğmen İsmail Türe, Makine Üsteğmen Fikret Coşkun, Güverte Teğmen Bülent Orkunt, Güverte Teğmen M. Şengün.
ASTSUBAY KIDEMLİ BAŞÇAVUŞLAR: Şevki Özsekban, Ali Tayfun, Emin Akan, Ömer Öney, Mehmet Fidan, Mehmet Denizmen, Sait Yıldırım.
ASTSUBAY BAŞÇAVUŞLAR: Ulvi Erhan, Hasan Cebeci, İhsan Yeter, Ziya Okuturlar, Fevzi Gürsan, Niyazı Başar, Sabri Güdeberk.
ASTSUBAY ÜSTÇAVUŞLAR: Cemalettin Denizkıran, Selahattin Çetindemir, Zeki Gider, Kemal Acun, Cemal Kaya, Naci Özaydin.
ASTSUBAY ÇAVUŞLAR: Bahri Sertesen, İhsan İçdemir, Selami Özben, İbrahim Altıntop, Şaban Mutlu, İhsan Coşkun, Hamdi Reis, Samim Nebioğlu, Murat Doğan, İhsan Aral, Zeki Açıkdağ, Necdet Yaman, Tuğrul Çubuk, Mehmet Ali Yılmaz.
ÇAVUŞLAR: Veysel Saygılı, Ramazan Yurdakul
ONBAŞILAR: Niyazi Giritli, Züğfer Ceylan, İbrahim İşlemeci, Murat Yıldırım, Mehmet Kızılışlık, Emin Süzer.
ERLER: Mehmet Demirel, Ali Gökçü, Nurettin Alabacak, Ömer Yalçı, Ali Aslan, Ülfettin Akar, Bekir Sarı, Yusuf Demir, Mehmet Aydın, Mustafa Özsöy, Nuri Acar, Hüdai Çağdan, Kadir Demiroğlu, Fikri Ulaştırıcı, Hüseyin Sayın, Hüseyin Kayan, Kenan Odacıoğlu, Ahmet Günal, Mustafa Taşçı, Hasan Bozoğlu, İbrahim Aksoy, Feridun Kırcalı, İsmail Özdemir, Hasan Arslan, Ahmet Özkaya, Enver Uçar, Necati Kalan , Murat Suyabatmaz, Mehmet Demir, Galip Yılmaz, Hasan Kelleci.