Dünya Erdoğan'ın yapacağı açıklamaya odaklandı!

Gazeteci Cemal Kaşıkçı, Türk vatandaşı olmasa da diplomatik dokunulmazlığa sığınılarak işlenmiş böyle bir cinayetin diplomatik ilişkilere önemli yansımaları olacak.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, bugün TBMM grup toplantısında, Kaşıkçı olayına ilişkin bilgi vermesi bekleniyor.

Yeni Şafak'ın haberine göre, Erdoğan’ın grup toplantısında yapacağı konuşma, İngilizce ve Arapça’ya simultane tercüme edilecek. Erdoğan, “Burada adaleti arıyoruz ve bu tüm çıplaklığıyla ortaya çıkacak. Böyle sıradan atılan bazı adımlarla değil tüm çıplaklığıyla. 15 kişi buraya niye geldi, 18 kişi niye tutuklandı; bunlar bütün detaylarıyla açıklanmalıdır” diyerek açıklamanın önemine işaret etti.

MALİYETİ AĞIR OLACAK
Konuya ilişkin olarak Türk emniyeti ve istihbaratın çalışmalarının devam ettiğini, olayın tüm yönleriyle sorgulandığını belirten diplomatik kaynaklar, soruşturmanın neticesinin bekleneceğini ve ardından diplomatik açıdan gerekenlerin yapılacağını belirtiyor. ABD desteğini de arkasına alarak karartmaya çalıştığı olayın ayrıntıları üzerindeki perde kalktıkça bunun Suudi Arabistan’a maliyeti daha da ağır olacak. Uluslararası hukuk çerçevesinde diplomatik adımlar atılacak.

HUKUKİ İŞLEM BAŞLATABİLİR
Olayın Türkiye’de gerçekleşmekle birlikte Suudi Arabistan toprağı kabul edilen başkonsoloslukta yaşanmış olması ceza yargılamaları açısından gözleri Suudi Arabistan’a çeviriyor. Türkiye, ilgili şahısların Türkiye topraklarında suç işlediklerini ortaya koyarak hukuki bir işlem başlatabilir. Bununla beraber, Kaşıkçı dosyası hukuki açıdan diplomatik misyonlarda olduğu gerekçesiyle Suudi Arabistan mahkemelerine de gidebilir.

AÇIK TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ
Bu durumda da Türkiye’nin bu konunun açık takipçisi olacağı belirtiliyor. Halihazırda da suça konu tüm kişiler Türkiye dışına çıkmış durumda. Yine Suudi Arabistan’la yapılmış olan suç konularındaki ikili anlaşmalar da bu konuda sürecin nasıl işleyeceği noktasında belirleyici olacak. Ancak bu aşamada Suudi Arabistan Kralı Selman’ın bir iyi niyet göstergesi olarak suça karıştığı ispat edilen kişilerin dokunulmazlığını kaldırmak suretiyle yargılanmalarını sağlaması halinde, bu samimiyet göstergesi olarak önemli bir adım olarak görülecek.

SÖZLEŞMELERİN İHLALİ
Her haliyle Cemal Kaşıkçı olayı, uluslararası sözleşmelerin ağır ihlali anlamına geliyor. Suudi Arabistan’ın kabul ettiği bu cinayetin diplomatik dokunulmazlık hakkını kötüye kullanmak suretiyle işlenmiş olması, Suudi Arabistan açısından ağır bir maliyet yaratacak. İki ülke diplomatik ilişkilerinin gözden geçirilmesi, büyükelçinin çekilmesi, temsil düzeyinin düşürülmesine varan büyük maliyetler gündemde olsa da S. Arabistan’ın iyi niyetinin görülmesi üzerine verilecek siyasi karar burada belirleyici olacak.

HESAPLAR SUYA DÜŞTÜ
Cemal Kaşıkçı olayının zamanlaması da gerek Amerika gerekse Suudi Arabistan açısından ciddi bir hesap hatası olarak görülüyor. Türkiye aleyhine büyük hesaplar yapıldığı, İslam coğrafyasında veliaht Prens Selman’ın parlatılıp Türkiye karşıtı siyasi girişimlerin arttığı ve İran yaptırımları üzerinden Türkiye üzerindeki baskının arttırılması istenen bir dönemde Kaşıkçı cinayetinin ortaya çıkması, ABD-Suudi Arabistan ve İsrail’in planlarını alt üst etti. CIA’in kulağına takılmasına rağmen müdahale etmediği bu olayın ortaya çıkması, üçlünün Orta Doğu hesaplarını da geciktirmiş durumda.

VELİAHTI KORUMA ÇABASI BOŞA ÇIKACAK
ABD, CIA eliyle bu süreci takip ederken, olayı örtme konusunda Suudi Arabistan’ı destekleyip desteklemeyeceği de Türkiye’nin elindeki verilere bağlı olarak değişecek. Bu doğrultuda da ABD’den şu ana kadar zaman kazanma söylemleri ötesinde bir net duruş gösterilmedi. Türkiye’nin elindeki verilerin güçlü olması Amerika’nın da Suudi veliahtını koruma çabasını boşa çıkaracak. Halen uluslararası politikada senaryolar olayın ne kadarlık kısmının ört bas edilebileceği ölçüsünde dizayn ediliyor. Suudi Arabistan’ın “Kaşıkçı’nın çıkan bir arbedede öldüğü” şeklindeki iddiası da olayın veliaht prens Selman’a dokunulmaksızın en hafif şekilde atlatılması için ortaya konulmuş bir senaryo olarak görülüyor. Yine Suudi yönetimi ile yüz milyar dolarlık ticaret anlaşmasının riske girmesinden korkan ABD’nin olayın yönünü değiştirecek istihbarat yayma çabalarına girişmesi ihtimaline karşı da soruşturmanın somut delillerle yürütülmesi ve ketum bir şekilde tamamlanması önem taşıyor.