Erdoğan: Dünya liderleri teröristi masaya oturtup çözüm arıyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan kaymakamlık kursu kura töreninde açıklamalarda bulundu. Avrupa'ya sert mesaj gönderen Erdoğan, "Kapıları açarız dediğimiz zaman tutuşuyorlar, tutuşmayın, vakti zamanı geldiğinde bu kapılar açılır" dedi. Erdoğan ayrıca YPG ile görüşen ülkelere de sert tepki gösterdi.
105. Dönem Kaymakamlık Kursu Kura Töreni'nde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kaymakamlarımız ne kadar güçlü olursa, devletimiz o kadar güçlü olur. Şimdi yedi düvel bize saldırıyor. Ayakta duruyoruz. Ayakta durmaya devam edeceğiz." dedi.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Yeni kaymakamlarımıza görev hayatlarında başarılar diliyorum. Bizim gözümüzde başarılı kaymakam, görev yaptığı ilçeden ayrıldıktan sonra da uzun yıllar ismi hayırla anılan kişidir." dedi.
"DEMİR YUMRUĞUMUZU GÖSTERDİK"
Erdoğan, "Sınırımız taciz ediliyorsa, gereğini yaptık, yapacağız. Kadife eldivenimizin içindeki demir yumruğumuzu gösterdik, göstermekten geri kalmayacağız." ifadelerini kullandı. Erdoğan, "Ruanda'da katliam yapanlar bize ders vermeye kalkışmasınlar." diye konuştu.
İşte Erdoğan'ın açıklamalarından önce çıkan satır başları:
Kaymakamlarımız bekar ya da evli şoförün yanına oturmalı, kamyonete kömür mü erzak mı koyacak hepsini yüklemeli ve sonra da ev ev dolaşmalı. Kapıyı çalmalı veya içerden gelen sese kulak vermeli. 'Kim geldi' denildiğinde de 'kaymakam' demeli. Kolileri ya da kömürü, odunu indirivermeli. Bununla siz Cumhurbaşkanınızın gören gözü, duyan kulağı, konuşan dili olmalısınız.
"SINIRLARIMIZ TACİZ EDİLİYORSA BUNA SESSİZ KALAMAYIZ"
Bağıranlar, konuşanların hiçbirinin sınırı var mı? Yok. Dert başka… Biz 911 km sınırı olan Türkiye olarak taciz ediliyorsak buna karşı sessiz kalamayız. Her kazanımımızın gerisinde çok büyük emek ve fedakarlık var.
İkinci Dünya Savaşı'nda 50 milyon insanın ölümünden sorumlu olanların Bize insanlık dersi vermeye kalkmalarını acı bir tebessümle karşılıyoruz. Ruanda'da 1.5 milyon insan öldüreceksin, utanmadan bize insanlık dersi vermeye kalkacaksın. Bizim tarihimizde asla böyle bir şey yok.
Şu dönemin sembol mücadele alanı Suriye topraklarıdır. Suriye krizi başladığından beri masumlara kucak açarken diğer yandan sınırlarımızı korumanın gayreti içinde olduk. 2015'te Antalya'da yapılan G-20 zirvesinde tüm liderlere güvenli bölge de dahil sonuç alıcı öneride bulundum.
Gündemimize bugün girmedi, Obama döneminde girdi. Oluk oluk kanın aktığı o günlerde kimse bu teklife dönük bakmamıştı.
AB'YE SERT MESAJ
Şimdi Türkiye terör örgütlerinden temizleyince birden bu konular akla geliyor. AB'nin sonu işte bu ikiyüzlülüğünden olacaktır. Bu gidiş iyi değil. İşte Brexit. Bunlar durup duruken olmadı. Kapıları açarız dediğimde tutuşuyorlar. Vakti saati geldiğinde kapılar da açılır ha… Hadi bakalım yüzbinleri bir de siz ağırlayın. Yunanistan'a denizden 100 kişi gidince bizi telefonla arıyorsunuz, burada 4 milyon var buna sesiniz çıkmıyor.
Suriye'de faaliyet gösteren terör örgütlerinin doğrudan ülkemizi hedef aldıklarını da gördük. Bu saldırıların son 6 yılda ülkemizde patlak veren pek çok hadisenin bir parçası olduğunu da biliyoruz.
Irak'tan Suriye'ye kadar Türkiye'ye yönelik terör saldırılarının yaşandığı her yerde kritik adımlar attık. Terör örgütlerini inlerinde vurarak felç ettik, yurtiçinde de teröristlere göz açtırmadık. 15 Temmuz darbe girişimlerinin hedeflerinden biri de bunu çökermekti.
"SURİYE'NİN TOPRAKLARINDA GÖZÜMÜZ YOK"
İdlib'te Rusya ve İran'ın desteğiyle oluşturduğumuz nispeten stabil durum nedeniyle milyonlarca insanın hayatını kurtardık. Suriye'nin topraklarında gözümüz yok ama bizim Suriye'de de Türkiye'de de Kürt kardeşlerimizle sorununuz yok. Sorunumuz terör örgütlerinin ta kendisiyledir.
"HEDEFİ SAPTIRMAYIN"
Batı yatıyor kalkıyor Kürtler aşağı Kürtler yukarı. Hedefi saptırmayın. Böyle diyerek terör örgütlerinin adını vermeyerek Kürt kardeşlerimizi teröristler olarak vasıflandırmış oluyorsunuz. Bu yanlış bir şey, bunu çözmemiz lazım. Bizler Kürt kardeşlerimizle beraber bu bölgede adım attık. Askeri seçeneğe son seçenek olarak başvurduk. Afrin'i teröristlerden temizlediğimiz günden beri Fırat'ın doğusunda da izin vermeyeceğimizi binlerce kez anlattık. Devasa ülkelerin liderleri bu teröristlerin başlarını yanlarına alıp onlarla masaya oturup bu sorunu çözmeye çalışıyorsunuz. Bu ne menem bir iştir. Bunlara prim veriyorsunuz, şımartıyorsunuz, azdırıyorsunuz Verilen sözlerin tutulması halinde planlarımızı kendi imkanlarımızla hayata geçirmek orunda kalacağımızı altını çize çize söylüyoruz.
İZİN ALMADIK DİYE..."
Attığımız her adımdan önce muhataplarımıza niyetimizi söyledik. ABD'yi Rusya'yı İran'ı BM'yi bilgilendirdik. Kendilerinden izin almak yerine sadece bilgi vermemizden de bayağı rahatsız olmuşlar. Kimseden izin almaya ihtiyaç yoktur.
20 SİVİL İNSANIMIZI KAYBETTİK
Bu kararlılığımızı sahada da gösterip 32 km derinlikteki harekat bölgemizi sadece 9 günde ele geçirdik. 4 bin 200 kilometrekareye ulaştı. Sınır şehirlerimize attıkları füzeler yüzünden 20 sivil insanımız hayatını kaybetti. Suriye'de 7 askerimiz ile SMO'dan 96 kardeşimiz şehit oldu. 90 askerimiz yaralandı. İçeriden birileri konuşuyor ya SMO ile ne işin var? Anladın mı ne işimiz olduğunu. Onlar benim Mehmedimi yalnız bırakmayanlar. Teröristlerin kayıpları da 795'i buldu.
.
.