Gürcistan’ın başkenti Tiflis’te sık sık yağan yağmur ve gri gökyüzü, şehri kasvetli bir hale getirebiliyor. Fakat bu atmosferin altında yatan derin bir tarih ve kültür var. Özellikle Old Tbilisi (eski şehir) bölgesinin dar sokakları ve terk edilmiş yapıları, bir zamanlar canlı olan fakat şimdi sessizleşmiş yaşamları anımsatıyor.
Çernobil felaketinin ardından terkedilen bir şehir olarak kasvetli bir üne sahip olan Pripyat, nükleer felaketin yarattığı yıkımın izlerini taşıyor. Terkedilmiş binalar ve çürüyen yapılarla dolu bir hayalet şehir burası. Bugün, Pripyat’ı ziyaret etmek mümkün. Bu terkedilmiş şehri gezerken zamanın durduğunu ve yaşamın sona erdiği hissine kapılabilirsiniz. Şehirdeki boş okullar, terkedilmiş lunaparklar ve evler, felaketin izlerini gözler önüne seriyor.
İskoçya’nın başkenti Edinburgh, tarihi ve mimarisi ile büyüleyici bir şehir olmasıyla tanınıyor. Şehirdeki kaleler, dar sokaklar ve taş binalar, özellikle kış aylarında şehri saran gri gökyüzüyle birlikte apayrı bir manzara sunuyor.
Kasvetli havası ve gri gökyüzüyle ünlü St. Petersburg, Rusya’nın en büyük ikinci şehridir. Kasvetli havası ve gri gökyüzüyle ünlü St. Petersburg’da kışın güneş sadece birkaç saat görülebiliyor ve sürekli bir puslu hava ve karanlıkla çevrili. Şehrin tarihi binaları ve dar kanalları, mistik bir havası olan soğuk ve duygusal bir mekan yaratıyor. St. Petersburg, edebiyat ve sanatta sıkça yer alan bir şehir olarak, kasvetli havasını derin bir entelektüel ve sanatsal atmosferle harmanlar.
