Durdu Özbolat'ı nasıl soyup soğana çevirdiler?
CHP'nin yerel seçimlerde İstanbul ve Ankara'da gösterdiği başarının ardından CHP medyasında ilginç bir hareketlilik yaşanmaya başladı.
Seçimler sonucu, yerel yönetimlerde mali kaynaklara hakimiyeti artan CHP kanadında, pastadan pay kapmak isteyenlerin sayısı bir anda çoğaldı.
Kulislerde yeni "CHP medyası" kurma girişimleri kulaktan kulağa yayılırken, mevcut medya organlarında da iktidar savaşları hız kazandı.
Özellikle CHP medyasının öncü kurumu görünümünde olan Sözcü Gazetesi bir taraftan FETÖ davaları ile boğuşurken diğer yandan taht kavgalarına sahne olmaya başladı.
Gazetenin önde gelen isimleri sık sık, hakkındaki yakalama kararı kısa süre önce kalkan ve halen İngiltere'de yaşayan Sözcü gazetesi patronu Burak Akbay'ı ziyaret etmek üzere Londra'da boy gösterdi.
Bu ziyaretleri gerçekleştiren isimler ile ziyaretlerin sıklığı göz önüne alındığında ve CHP kulislerine yansıyan bilgiler de hesaba katıldığında CHP medyasında kızılca kıyametin Sözcü özelinde kopacağı ise artık sır olmaktan çıktı.
CHP medyasında nelerin yaşandığına dair ipuçları ve söz konusu medyanın aktörlerinin kimler olduklarını ise Yurt Gazetesi'nin sahibi, eski CHP milletvekili Durdu Özbolat bir süre önce kendi gazetesine verdiği röportajda anlatmıştı.
Durdu Özbolat 23 milyon dolara mal olan YURT Gazetesi ve YURT TV macerasını şu sözlerle özetledi;
"SSK primleri maaşların astronomik miktarda olması yüzünden, YURT Gazetesi 5 milyon 925 bin, TV’nin de 2 milyon 550 bin liraya dayandı. Kalan borç toplam 8 milyon 476 bin 646 TL. Maaşlara giden de primlere göre hesaplansın. Bir o kadar da ödenenler var. Ve Mal varlığıma haciz konuldu. Enerji, turizm ve eğitim işlerim felç edildi. Bankacılık sistemini de dışına atıldım.
2007 yılında milletvekili olduğumda kimseye borcum yoktu. Otelim, madenlerim, okulum, fabrikam vardı. Şu ana kadar mal varlığımın dörtte üçünü kaybettim. Gazete ve TV macerası yüzünden. Gazete macerasında iki önemli olay yaşadık. Merdan Yanardağ tutuklandı. Gazete olarak Soner Yalçın’ın yanında olduk. Özellikle hapisten çıkana kadar Merdan Yanardağ’ın da maddi manevi yanında olduk. "
KİMLERLE ÇALIŞTI, KİMLERİ SUÇLADI?
Özbolat projeye Mehmet Çoban ile başladığını sonrasında Soner Yalçın ile TV’ye yüzde 20 ortak olmak koşuluyla anlaştığını belirterek, bu sürecin Soner Yalşın'ın ODA TV ve Ergenekon davasından gözaltına alınması ile sonlandığını hatırlattı.
Daha sonraki süreçte Hakan Aygün ve Merdan Yanardağ ile çalıştığını belirten eski CHP'li vekil Yanardağ'ın öncülüğünde başlattığı gazete projesini ise şöyle anlattı;
"Günde 80 bin gazete basıyordu. Satış da 15-20 bin idi. Ama sonradan öğrendim ki, trajı 55 bin göstermek için, bayiden gazete satın almışlar. Günde 30-35 bin gazete hurdaya, hurda geliri de başkalarına gitmiş.
Bana yük olmayacağını söylediği gazete, bana ayda 1 ila 1.5 milyon TL yük getirmeye başladı. SSK ve vergi, kâğıt, personel borçları birikti. Gazetedeki adamları ile de beni manipüle etti. Yaptığı yayınlar yüzünden gazete bıraktığı güne kadar gazete 400’e yakın tazminat ve ceza davası ile karşı karşıya kaldı."
MERDAN YANARDAĞ'I HEDEF ALDI
Tuncay Mollaveyisoğlu’nun TV projesinin başına geçmesi ile Uğur Dündar'ın stüdyoya geldiğini ve kendilerini ziyaret ettiğini belirten Özbolat "Gazete ve TV’yi Soner Yalçın ile kendisine vermediğim için, ODA TV de "CHP’li Milletvekili Durdu Özbolat’ın sahibi olduğu YURT Gazetesi" diye başlayan haberlerle aleyhte yayınlara devam ediyor. Netice, benden 2 bin lira maaş ile iş isteyen Merdan Yanardağ medya patronu oldu. Uğur Dündar o televizyonda program yapmaya hazırlanıyor. Soner Yalçın da bu ekip içinde. Liste uzun." ifadelerini kullandı.
BURAK AKBAY'A UYARI
Sözcü Gazetesi'nin sahibi Burak Akbay'ı da yaşadığı tecrübeler nedeniyle uyaran CHP'li medya patronu sözlerini şöyle sürdürdü;
"İşte, ‘Saray’a çıkan CHP’li’ haberinin başka bir yönü. YURT ve Sokak TV’yi, Halk TV’yi, Cumhuriyet’i ele geçiremeyenler gene iş başında. Hesapları Sözcü üzerinde. Benden söylemesi. Burak Akbay’a çağrım şudur: Gazeten üzerinden Türkiye’ye yayılan algı şu. CHP tabanının okuduğu gazete üzerinde bir algı yaratılmak isteniyor. Buna dikkat et. Zaten sana gelip, gazeteyi bırak diyenler de olmuştur."
