Duygu Çelikten cinayetinde katilden itiraf

Antalya'da kaybolduktan 15 gün sonra ormanlık alanda cesedi bulunan Duygu Çelikten cinayetinde katilin ifadesi ortaya çıktı. Cinayet zanlısı Veli Ünver, "Duygu çantasından tabanca çıkardı. Bırak diye yalvardım. Elinden silahı almak isterken bir el ateş aldı. Kanlar içinde yere yığıldı. 112'yi aradım Bir iki kelime söylerken şarjım bitti. Bir saat kan aktı. Duygu hareketsizdi. Çok korkmuştum, ölmüştü" ifadelerini kullandı.

Antalya'da geçtiğimiz yıl 6 Eylül'de kaybolduktan 15 gün sonra Varsak ormanlık alanda cesedi toprağa gömülü halde Duygu Çelikten'i (30) bıçaklayarak öldüren Veli Ünver (45) ile cesedi 10 bin lira karşılığı toprağa gömen Serhat (24) ağabeyi Doğukan Özcan (28) ve cesedin gömülmesine aracılık eden Mahsun Demiralp'in (39) yargılanmasına devam edildi. 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ikinci duruşmaya Afyonkarahisar Kapalı Cezaevinde tutuklu bulunan cinayet zanlısı Veli Ünver Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) bağlantısı ile ilk kez ifade verdi.

Diğer 3 sanık ise Antalya E Tipi cezaevinden yine SEGBİS ile duruşmaya katıldı. Şikayetçi bölümünde ise Duygu Çelikten'in annesi Leyla, erkek kardeşi Anıl Çelikten yerlerini aldı.

'SİLAHI ALMAK İSTERKEN KENDİNİ VURDU'

Veli Ünver'in olaydan 4 ay önce Duygu ile karı koca hayatı yaşamaya başladıklarını söyledi. 6 Eylül günü Fethiye'den Antalya'ya dönerken Duygu ile birlikte yolda yemek yediklerini ve Elmalı'da bulunan Abdal Musa türbesini ziyaret ettiklerini de belirten Ünver, Antalya kent merkezine yaklaştıklarında Duygu'nun kendisine 'Bu bindiğin arabanın fiyatı ne kadar? Bana ne zaman ev alacaksın?" diye sorduğunu, kendisinin de aracı satıp ev alacağını söylediğini iddia etti. Ünver, Duygu'nun daha sonra kendisine ağır hakaretler ederek araçtan indiğini ileri sürdü.

Ünver ifadesini şöyle sürdürdü: "Duygu çantasından tabanca çıkardı. Bırak diye yalvardım. Elinden silahı almak isterken bir el ateş aldı. Kanlar içinde yere yığıldı. 112'yi aradım Bir iki kelime söylerken şarjım bitti. Bir saat kan aktı. Duygu hareketsizdi. Çok korkmuştum, ölmüştü. Saçından öptüm. Orada bırakıp Fethiye'ye geri gittim. 2 gün kaçtım. Yemek yiyemiyordum. Sonra Antalya'ya geldim. Mahsun Demiralp'e durumu anlattım. Cesedin ormanlık alanda bıraktığım alanda gömülmesi için 10 bin liraya anlaştık." 

ANNE SİNİR KRİZİ GEÇİRDİ

Sabah'tan Erdoğan Öztürk'ün haberine göre; Ünver'in ifadesi sırasında anne Leyla Çelikten sinir krizi geçirdi. Söz alan acılı anne, başındaki siyah yazmayı göstererek "Adalet tecelli etmeden bu siyah yazma başımdan çıkmayacak. Benim kızımı bu cani öldürdü. Bu cani biri 2 buçuk, diğeri 14 yaşında iki çocuğu yetim bıraktı. Ben kızımı bulaşık yıkayarak helal para ile büyüttüm. Ne tabancası, benim kızımı öldürüp hayvanlara yedirdiler. Parmağındaki 40 bin liralık yüzüğü de aldılar. Bunların hepsi cezalandırılsın. Hepsinden şikayetçiyim" diyerek gözyaşı döktü. Erkek kardeş Anıl Çelikten ise; "Ablamı kaçırdılar. Anneni ve çocuklarını öldürürüz diye tehdit ettiler. Şimdi düzmece şekilde senaryo kuruyor. Bunlara öyle bir ceza verilsin ki kadın cinayetleri son bulsun" dedi.

ADLİ TIP RAPORUNDA BIÇAKLAMA

Mahkeme başkanı sanığa Adli Tıp raporunu okuyarak, Duygu Çelikten'in bıçaklanarak öldürüldüğünü hatırlattı. Veli Ünver, "Hayır başkanım olayda bıçak yok, Silah var" demesi dikkat çekti. Mahkeme Başkanı ayrıca Veli Ünver'e, "Olay günü 112'yi arayıp bir bayanın erkek tarafından vurulduğunu söylemişsin?" sorusuna ise Ünver, "İhbar anında şarjım bitti" diye yanıtı verdi.

"ÇOK PİŞMANIZ"

SEGBİS üzerinden duruşmaya aynı odadan katılan Serhat, Doğukan Özcan kardeşler ve ile Mahsun Demiralp pişmanlıklarını dile getirerek ailelerden özür dilediler. 3 sanık tahliyelerini talep etti. Mahkeme 3 sanığın taleplerini reddederek eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

GÜNÜN VİDEOSU

Zalim ordusu saldırıyor! İsrail Gazze'de “Güvenli Bölge” ilan edilen çadırları vurdu

Gazze’nin Han Yunus şehrinde, İsrail işgal güçleri sivillerin sığındığı çadırları hedef aldı. Bombardımanda çok sayıda masum sivil hayatını kaybederken, yaralıların durumu kritik.