Düzce Üniversitesi öğrencilerinin ürettiği araç nedir? Harezmi ne demek?
Düzce Üniversitesi öğrencilerinin ürettiği araç "Harezmi" sosyal medyada gündem oldu. TÜBİTAK'ın düzenlendiği "Alternatif Enerjili Araç Yarışları"na katılan Düzce Üniversitesi (DÜ) Mekatronik Teknolojileri Topluluğu öğrencilerinin "Harezmi" aracı merak ediliyor. Peki Düzce Üniversitesi öğrencilerinin ürettiği araç nedir? Harezmi nedir? Detaylar haberimizde...
Düzce Üniversitesi öğrencilerinin ürettiği araç nedir? Sosyal medyada gündem olan konulardan biri ise Dicle Üniversitesi öğrencilerinin ürettiği araç "Harezmi" yer alıyor. Düzce Üniversitesi (DÜ) Mekatronik Teknolojileri Topluluğu öğrencileri,aracı Harezmi araştırılıyor. Peki Düzce Üniversitesi öğrencilerinin ürettiği araç nedir? Harezmi nedir? Merak edilen soruların cevapları detayları ile haberimizde...
TÜBİTAK tarafından düzenlenen "Alternatif Enerjili Araç Yarışları"na katılan Düzce Üniversitesi (DÜ) Mekatronik Teknolojileri Topluluğu öğrencileri, "ustalık aracı" diye tabir ettikleri "Harezmi" ile derece elde etmek istiyor.
Üniversite bünyesinde yaklaşık 4 yıl önce kurulan topluluğun üyeleri, her yıl düzenlenen yarışlarda araçlarını en iyi şekilde hazırlayarak piste çıkıyor.
Daha önce tasarladıkları ve İslam alimi Cezeri'nin adını verdikleri aracı geliştirmek isteyen 9 kişilik ekip, gece gündüz demeden sınav saatleri dışında atölyede bir araya geldi.
Ekip, önceki yarışmalarda gördükleri eksiklikleri göz önünde bulundurarak 220 kilogram ağırlığında, Müslüman bilim adamı Harezmi'nin ismini verdikleri elektrikli aracı üretti.
Araç üzerinde enerji tasarrufu, güvenlik gibi konularda çalışan öğrenciler, yakaladıkları verimlilik değerleri ile Kocaeli Körfez Pisti'nde bugün başlayacak ve 12 Ağustos'a kadar devam edecek TÜBİTAK'ın "Alternatif Enerjili Araç Yarışları"nda elektrikli araç kategorisinde dereceye elde etmek için mücadele verecek.
"ÖĞRENCİLERİMİZ GÜZEL BİR ARAÇ ORTAYA KOYDU"
DÜ Bilgisayar Mühendisliği Fakültesi Doktor Öğretim Üyesi Yusuf Altun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, öğrencilerin ustalık eseri "Harezmi"ye güvendiklerini söyledi.
Her yıl elektrikli araç yarışlarında Düzce Üniversitesi olarak piste çıktıklarını aktaran Altun, "Yaklaşık 3 yıldır öğrencilerimizle yarışmalara katılıyoruz. İlk aracımız, öğrencilerimizin acemilik çalışması oldu, daha sonra bu aracı geliştirdiler. Son olarak yarışlara katılacak Harezmi'yi ortaya çıkardılar. Güzel bir araç ortaya koydular. Hem şekil olarak hem de iç yapı olarak daha hafif bir aracımız oldu." diye konuştu.
Altun, aracın yoğun emek verilerek tasarlandığını anlatarak, şunları kaydetti:
"Öğrencilerimiz her yıl girdikleri elektrikli araç yarışlarında başarılarını katlıyor. Bu yıl inşallah yarışmada iyi bir derece elde edecekler. Bu başarıyı Düzce'ye armağan etmek istiyoruz. Burada emek öğrencilerindir. Biz maddi ve manevi imkan sağlıyoruz, onlara destek oluyoruz.
Önceki araçlarda acemilik vardı. Bu takımda olan öğrencilerimiz o zamanlar üniversitemizin ilk aracını üretti. Daha sonra da yarışmalara katıldılar. İlk yarışmalarda yapılan araçlar mekanik olarak daha ağırdı, elektronik olarak dişli sistem üzerinde çalışılıyordu. İlk yarışmaya 3 aylık bir çalışma ile katıldık, çalışmalarda eksiklik vardı. Daha sonra öğrenci arkadaşlarımızla çalışma yaptık, dişlilerden kurtulduk, enerji kaybından kurtulduk."
Aracın şasi kısmının komple alüminyumdan üretildiğini aktaran Altun, "Aracımız yaklaşık 220 kilogram ağırlığında. Çok hafif oldu. Şasi alüminyum. İşi bilen firmalardan destek alarak güzel bir şasi ortaya koyduk. Araç kabuğumuz da öğrencilerimizin köpükten elde etmesiyle ortaya çıktı." ifadelerini kullandı.
"GECE GÜNDÜZ ÇALIŞTIK"
Harezmi ekibinin başkan yardımcısı DÜ Bilgisayar Mühendisliği Fakültesi 4. sınıf öğrencisi İrfan Çetin de aracı yapmak için gece gündüz çalıştıklarını söyledi.
Önceki yıllarda yaptıkları ve "Cezeri" ismini verdikleri aracın kendilerinin ilk göz ağrısı olduğunu anlatan Çetin, şöyle devam etti:
"Aracımızın ismi 'Harezmi', ilk aracımızın ismi 'Cezeri' idi. Bir önceki aracımıza göre bu aracımızın şasisini değiştirdik, daha önce demir olan şasiyi alüminyum şasiye çevirdik. Bunu aracımızın daha hafif olması için yaptık. İlk aracımızın kaportası cam elyaftan yapılmıştı, biz bunu geçtiğimiz sene strafor köpükten kalıp oluşturarak karbon fiberden yaptık. Karbon fiberin bize avantajı; yanmama özelliği var, yoğunluğu çok az ve hafif bir malzeme. Zaten katıldığımız yarış, verimlilik yarışı olduğu için bize avantaj sağlıyor."
Çetin, güzel bir takım ruhu yakaladıklarını vurgulayarak, "Biz tabii bazı şeylerden feragat ediyoruz, öncülük etmek adına. Özellikle bir haftadır gece gündüz çalışıyoruz. Güzel bir ortam var. O çalışma ruhunun, ekip ruhunun oluştuğunu düşünüyorum. Herkesin bir görevi var. Kime ne görev verilirse onu severek yapmak zorunda. Biz öyle düşünüyoruz ve yapıyoruz. Bu araç ilk yürüdüğünde çok mutlu olmuştuk, peşinden koşuyorduk aracın. O heyecanı hala koruyorum." ifadelerini kullandı.
İrfan Çetin, katkılarından dolayı DÜ Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar'a ve diğer destekçilere teşekkür etti.