Edebiyat eserlerini diziler mi yaşatıyor?

İzzet Çapa

İzzet Çapa

“KADIN: Senin yanında kendimi tanıyamıyorum.

ERKEK: Sen mi, ben mi?

KADIN: Seni ondan daha çok sevmiyorum ama seninle farklı. Bilmiyorum bunu sana söylemek ne kadar doğru ama seninle başka.

ERKEK: Sen, bensin çünkü.

KADIN: Kendimden korkuyorum, yapabileceklerimden. Hep çok kontrollüydüm ben, hep mesafeli. Anneme bile. Aslında özellikle anneme. Onu sevgilisiyle yakaladığımı anlatmış mıydım?

ERKEK: Anneni mi? Hayır.

KADIN: Hem de babam da vardı yanımda. Babamın ölümüne sebep oldu o an. Oracıkta kalp krizi geçirdi. Hastanede de öldü.

ERKEK: Bilmiyordum bunu.

KADIN: Nereden bileceksin ki? Kardeşim de, ben de bunu kendimize bile tekrar etmekten çekiniyorduk. O zaten hiç inanmak istemiyordu. Gören ben değil de o olsaydı inan kafasında reddederdi o görüntüyü, olmamış sayardı.

ERKEK: Sonra?

KADIN: Ondan hep nefret ettim. Ona benzemek en büyük kabusumdu. Oysa şimdi tam anlamıyla onun kızı oldum.

ERKEK: Sen o değilsin. Bak bana. Sen aşksın. Sen benimlesin. Sen benimsin...”

Aslında kadın ve erkek birbirlerine isimleriyle hitap ediyorlar bu diyalogda.

Ama eğer yazsaydım adlarını, eminim hemen çıkaracaktınız kim olduklarını.

WhatsApp_Image_2018-03-27_at_12.49.121

Kadının adı Bihter, erkek Behlül desem hemen anlayacaktınız.

Belki merak edip buraya kadar bile okumayacaktınız.

Uzatmayayım, bugün Türk edebiyatının başyapıtlarından Aşk-ı Memnu’nun yazarı Halit Ziya Uşaklıgil’in aramızdan ayrılışının 73. yıldönümü...

WhatsApp_Image_2018-03-27_at_12.49.12

Elbette birçok başka çok kıymetli eseri daha var bizlere bıraktığı...

Mai ve Siyah, Bir Ölünün Defteri, Kırık Hayatlar...

Kimileri edebiyatımızın dizilerden öğreniliyor olmasını doğru bulmuyorlar. Açıkçası ben pek o fikirde değilim. Elbette okumanın tadını ve derinliğini vermez, veremez uyarlamalar ama onlar olmasalar bu kadar popüler olabilir miydi acaba romanlar?

WhatsApp_Image_2018-03-27_at_12.49.11

Tamam farkındayım kolaycılığa alıştırıyor, okuma alışkanlığından uzaklaştırıyor ama en azından yaşatmıyor mu romanları diziler?

Yoksa Yaprak Dökümü’nü, Dudaktan Kalbe’yi, Kurt Seyit ve Şura’yı, Fatmagül’ün Suçu Ne’yi bu kadar iyi bilebilir miydik...

Haksız mıyım?

Diğer Yazıları