Ehl-i beyt’e muhabbet besleyen her Müslüman'ın ortak acısı...

Hazreti Hüseyin ve beraberindekilerin, muharrem ayının 10'uncu günü olan "Aşure Günü"nde şehit edilmeleri nedeniyle bugün, "matem günü" olarak görülüyor. Matem gününde Kerbela şehitleri anılırken, Yezid'e lanet yağıyor...

Son Peygamber Hazreti Muhammed'in torunu Hazreti Hüseyin ve ehlibeytten 72 kişinin şehit düştüğü "Kerbela olayı", İslam dünyasında asırlardır, Müslümanların süren hüznü olarak yer tutuyor.

Irak'ın Kufe kenti yakınlarındaki Kerbela Çölü'nde hicri takvime göre 10 Muharrem 61'de (10 Ekim 680) Emevi Devleti'nin ilk halifesi Muaviye bin Ebu Süfyan'ın ölümünden sonra yerine geçen oğlu, Emevilerin 2'nci Halifesi Yezid bin Muaviye'nin, Hazreti Hüseyin'in kendisine biat etmesini istemesi nedeniyle yaşanan üzücü hadiseler, Hazreti Muhammed'i ve onun ehlibeytini seven müminleri derinden yaraladı.

Aldığı ok ve mızrak darbeleriyle atından yere düşen Hazreti Hüseyin'in başı kesilerek, bedeni atların ayakları altında ezildi. Hazreti Hüseyin ve beraberindekilerin kesik başları Yezid'e gönderildi, cenazeleri ise Beni Esed mensubu El-Gadiriye köylülerince Hair denilen yerde toprağa verildi.

Yezid tarafından Hazreti Hüseyin ve ehlibeytin 1382 yıl önce şehit edilmesi, siyasi hırs ve zulümlerin asırlarca dinmeyecek sonuçlar vereceğini gösteren acı bir örnek oldu.

TÜRKİYE'DE MATEM GÜNÜ

Bu kapsamda Kars'ta düzenlenen etkinlikte, Işıklı ve diğer camilerde toplanan vatandaşlar, daha sonra Hazreti Ali Çarşı Camisi önünde bir araya geldi.

Ellerinde Türk bayrağı ile Atatürk ve Hazreti Ali'nin posterlerini taşıyan binlerce kişi, buradan yürüyüşe başladı.

Gruptakiler, Faikbey Caddesi'nden Merkez Ehlibeyt Camisi önüne kadar mersiyeler eşliğinde sine dövüp, vücutlarına zincir vurdu.

Okunan mersiyelerde bazı vatandaşlar gözyaşlarını tutamadı. Siyah elbise giyen kadınlar, ellerinde zülfikar kılıçlarıyla yürüyüşe katıldı.

Yürüyüşte çocukların taşıdığı, üzerinde "Hazreti Ali Asger (A.S)" yazan sembolik tabut dikkati çekti.

BAŞKAN ERBAŞ'TAN, KERBALA MESAJI...

Muharrem ayı nedeniyle bir mesaj yayınlayan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş ise “Kerbela, fitne ve fesadı körüklemek için çalışan şer odaklarına karşı daima uyanık olmayı telkin etmektedir.” dedi.

Muharrem ayının 10'uncu gününün Müslümanların zihin ve gönül dünyasında derin hatıralar barındıran ve Kerbela faciasının vuku bulduğu önemli bir zaman olduğunu belirten Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, “Hicri 61 yılında gerçekleşen Kerbela hadisesi, mezhebi, meşrebi, kültürü, coğrafyası, ırkı ve ideolojisi ne olursa olsun Allah’a ve resulüne iman eden, Ehl-i beyt’e muhabbet besleyen her bir Müslümanın ortak acısıdır. Savunduğu yüce değerler uğruna Kerbela’da şehit düşen Hz. Hüseyin ve yanındakiler, bu hüznü yüreklerinde hisseden müminler tarafından hayırla anılırken, ona ve onunla beraber olanlara bu zulmü reva görenler, vicdanlarda mahkum edilmektedir.”  ifadelerini kullandı.

Hz. Hüseyin’in İslam’ın yolunda güzel bir hayatın, yüce bir ahlakın, asil ve onurlu bir duruşun mümtaz temsilcisi olduğunu vurgulayan Başkan Erbaş, “Esasen onun gayesi ve ideali, hayatında, ahlakında ve şehadetinde belirgindir. Nitekim o, toplumu ifsada sürükleyen her türlü yanlış düşünce ve inancın karşısında yer almış, ümmet ve kardeşlik bilincinin ihyası için çalışmıştır. Hak, hukuk ve adaleti hâkim kılma gayesiyle zulmün ve haksızlığın karşısına dikilmiş ve bu uğurda canını feda etmiştir.” dedi.

Hz. Hüseyni sevmenin onu anlamaktan ve onun yolunu takip ederek ideallerini benimsemekten geçtiğini ifade eden Prof. Dr. Ali Erbaş, “Bugün bizlere düşen en büyük görev, yüreklerimizi dağlayan bu elim hadiseyi sebep ve sonuçları ile doğru okumak, ümmetin bugünü ve istikbali için gereken dersleri çıkarmaktır. Nitekim Kerbela’yı anmak, sıradan bir matem hadisesi değil, Hz. Hüseyin’in uğruna canını feda ettiği değerlerin, hak, hukuk, adalet ve merhametin, zulme ve zalimlere karşı müdafaasını yapmaktır.” değerlendirmesinde bulundu.

Kerbela’nın hayati sorumlulukları da hatırlattığını kaydeden Başkan Erbaş, yeni Kerbelalar yaşanmaması için çıkış yolunu şöyle işaret etti:

“Diğer yandan İslam tarihinin en büyük acılarından biri ola Kerbela, bizlere hayati sorumluluklarımızı da hatırlatmaktadır. Gönül kapılarımızı birbirimize ardına kadar açmak, her türlü kutuplaşmayı bir tarafa bırakmak, kardeşlik ahdimizi yenilemek, Hz. Hüseyin’in ideali olan vahdet ve kardeşlik bilinci içerisinde birbirimize daha çok kenetlenmek gibi ulvi bir sorumluluğu omuzlarımıza yüklemektedir. Fitne ve fesadı körüklemek için çalışan şer odaklarına karşı daima uyanık olmayı telkin etmektedir.

Dolayısıyla bizler, zamanın savrulmaları karşısında duygu, düşünce, söz ve davranışlarımızla birliğimizi ve beraberliğimizi pekiştirmenin gayreti içerisinde olmalıyız. Bizleri bir arada tutan kardeşliğimize ve muhabbetimize halel getirecek her türlü söylem ve eylemden uzak durmalıyız. Yeni Kerbelaların yaşanmasına, yeni acıların yüreklerimizi yakmasına fırsat vermemeliyiz.”

GÜNÜN VİDEOSU

Zalim ordusu saldırıyor! İsrail Gazze'de “Güvenli Bölge” ilan edilen çadırları vurdu

Gazze’nin Han Yunus şehrinde, İsrail işgal güçleri sivillerin sığındığı çadırları hedef aldı. Bombardımanda çok sayıda masum sivil hayatını kaybederken, yaralıların durumu kritik.