Ekrem İmamoğlu'nu gözaltına aldırtan ses kaydı ortaya çıktı! İstanbullunun verileri satıldı iddiası...
İBB'ye yönelik yürütülen yolsuzluk ve terör soruşturmalarında gizli tanıklardan birinin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na teslim ettiği ses kaydında şok ifadeler yer aldığı öğrenildi. İddiaya göre, mega kentteki vatandaşların kişisel verileri, Reklam İstanbul aracılığıyla toplandı ve usulsüz ihalelerle karaborsaya sürüldü. İşte o ifşa olan ses kaydının dökümü...
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik yolsuzluk soruşturması derinleşiyor.
Ortaya çıkan ses kaydı, 16 milyon İstanbullunun kişisel verilerinin Reklam İstanbul firmasına satıldığı iddiasını gündeme bomba gibi düşürdü.
Ses Kaydı İfşa Oldu: Bütün İstanbul’u Gördüğümüz Ortaya Çıkar!
Gizli tanıkça İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na teslim edilen ses kaydında, “Bütün İstanbul’u gördüğümüz ortaya çıkar” sözleri yer alıyor.
İddiaya göre, mega kentteki vatandaşların verileri, Reklam İstanbul aracılığıyla toplandı ve ticari amaçlarla kullanıldı. Soruşturma, verilerin nasıl ele geçtiğini araştırıyor.
73 İhale Mercek Altında!
Ses kaydında, Reklam İstanbul’un sahibi Mustafa Nihat Sütlaş’ın İBB Medya A.Ş. Başkanı Murat Ongun’un finansörlüğünde çalıştığı belirtiliyor.
İddiaya göre Murat Ongun tarafından yapay zeka tabanlı bir yazılım hazırlatılıyor. Bu yazılım üzerinden kişisel veriler hukuka aykırı bir şekilde işleniyor ve biriktiriliyor.
19 Mart’ta gözaltına alınan Sütlaş’ın, 2022-2024’te Medya A.Ş.’den usulsüz yollarla 73 ihale aldığı tespit edildi.
Peki veriler karaborsada mı?
Söz konusu verilerin hangi kaynaklardan elde edildiğini ve kimlere aktarıldığının belirlenmesi için incelemelerin süreceği kaydedildi.
Terör Endişesi: Bilgiler Kimlerin Elinde?
Skandal, İstanbulluların mahrem bilgilerinin terör örgütlerine ulaşmış olabileceği korkusunu yeniden alevlendirdi. Ses kaydındaki panik dolu ifadeler, verilerin boyutunu gözler önüne seriyor. Yetkililer, bilgilerin kaynağını ve alıcılarını ortaya çıkarmak için çalışıyor.
İşte Çarpıcı Ses Kaydının Dökümü:
A Kişisi:
DMP'den 3-4 kat belki 5-6 kat para kazanırız. Ama bu çok büyük bir sorunu ortaya çıkartır. Bizim bütün İstanbul'u gördüğümüz ortaya çıkar. Göreceğimiz. Bizim için çok büyük bir sorun.
B Kişisi:
Şunu anlatmak istiyorum. Buradaki şey de şu. Ben İstanbul'u bileyim. Bunun bana ticari bir getirisi olmayabilir. Kullanmayayım, açmayayım kimseye. Ben kendi içimde kullanayım. Finansal olarak değil de öbür anlamda da kullanayım. O da bir yatırımdır. Ben DMP'yi yalnızca müşteriye mal satmak anlamında değil.
B Kişisi:
Şey anlamında da istedim.
A Kişisi:
İçinden örnek verebilir miyim, müsaade ederseniz?
C Kişisi:
Ver canım, her şeyi anlattın zaten, ver.
A Kişisi:
Şimdi biz DMP kullandık da telefonda yönetici olduğu için şöyle yaptım. Dedim ki burayı şöyle gösterdim. Kesinlikle DMP alırlar seçimden bir ay sonra. O yüzden DMP'nin tadına varsınlar dedim. O şekilde bedava alırdım.
C Kişisi:
İBB'nin verisini biliyor ama sana ne? Yani reklam işle alakalı. Nasıl kullanacak İBB'nin verisini?
B Kişisi:
Yani senin verini Turkcell bir yere kadar kullanıyor ama daha fazlasını sen işlem etmez misin? Bu şirket İBB'nin verisini nasıl kullanıyor?
C Kişisi:
Hangi yerlerde kullanıyor?
A Kişisi:
Bu şey değil. Teknik olarak bu ???? alakalı bir soru.
C Kişisi:
Biz bu işe ticari bir iş yapmak için girmedik. Biz bu işe bir siyasal mesele olarak girdik. Sonuçta yürüyen bir sistem var ve onun da bir para kazanması lazım. O yüzden aslında biraz şeyiz. Benim şöyle mantıklı bir şeyim var.
Şimdi benim Medya A.Ş iştirak şirketlerinin sosyal medya tanıtımını yapıyor mesela daha öncesine göre şu an direkt ???? çalışarak çok daha ucuza yapıyor. Ben doğal olarak kanunun parasını korumuş oluyorum esasında.
A Kişisi:
Off the record bir bilgi vereyim. Tabii ya. Mesela Google %32 komisyon alıyor. Biz Adform ile %10'luk bir anlaşma yaptık Bütün global bir ajans o bile o düzeyde değil. Biz şu anda global anlamda en güzel ticari anlaşma yaptık. AdFormla.
A Kişisi:
Neden işte ben o arada terfi almıştım. Terfiyi öyle taçlandırdım. Benim korkum ne biliyor musunuz? Şimdi Akbank'ta biz yaşadık. Akbank DMP'yi kurduk. BDDK çöktü hemen Akbank'a. Hemen. BDDK, Akbank'ın DMP aldığını duyunca geldiler falan, baya bir görüşmeler falan.
A Kişisi:
Bir şekilde BDDK'lı olanlar hiçbir şeyden anlamadığı için bir şekilde medya diye yutturduk geçti. Ama BDDK bir anda şey oldu. Ne oluyor? Bu kişisel veriler az da bankayı 50 - 60 milyon ceza verecekti.