Aslında Elon Musk'ın o klasik hikayesi 2020'de kökten değişti. Musk "Yoksa intihar eder" tavsiyelerine uyup 16 yaşındaki oğlunun trans olmasına izin verdiğinde her şey değişti...
Derin LGBT lobisi ve Elon Musk'ın twitter'ı satın alma süreci ya da oğlu çalınan bir babanın intikamı
Amerika'daki derin LGBT lobisi ve Elon Mısk'ın twitter'ı satın alma süreci uzun süredir tartışılan bir konu. Bu aslında ticari olmaktan daha çok kişisel nedenlerle ilgili. Musk ailesi, erkek doğan ancak sonradan trans olan çocuğuyla ilgili. "Oğlumu benden çaldılar" itirafıyla ilgili.
Her şey 2020'de başladı. Musk, “Yoksa intihar eder” uyarılarına uyup 16 yaşındaki oğlunun trans olmasına izin verdi. Musk, bu karardan dolayı büyük pişmanlık duydu. "Oğlumu öldürdüler" diyerek LGBT lobisine savaş açtı.
Elon Musk’ın Twitter’ı satın alması ve “Woke” kültüre açtığı savaş, Amerika’daki siyasi ve sosyal tartışmaların merkezine oturdu. Musk'ın bu radikal adımı, kendisinin muhafazakar ideolojiyi benimsemesinde önemli bir dönemeç olarak görülüyor. Peki, Musk’ın bu dönüşümünde neler etkili oldu?
Elon Musk: Oğlumun Öldüğü Gün Savaş Başladı
2020 yılında Musk’ın oğlu Xavier, cinsiyet değişim sürecine girerek ismini Vivian olarak değiştirdi. Musk, o dönemde "psikologların" telkinleriyle imza attığını ancak "oğlumu onlardan çaldılar" diyerek pişmanlığını dile getirdi. Musk’a göre, oğlunun bu dönüşümü “Woke” kültürün ve LGBT lobisinin etkisiyle oldu ve bu durum onu adeta bir “intikam savaşı” başlatmaya zorladı.
"Oğlum Xavier'e ergenlik engelleyici ilaç verilmezse intihar edeceği söylendi. Onun cinsiyetini değiştirmek için hormon takviyesi yaptılar. Oğlumu öldürdüler! Oğlumun ‘öldüğü’ gün, bu sahte özgürlükçülerle ömrüm boyunca savaşmaya yemin ettim."
Oğlu çalınan bir babanın intikamını kimse küçümseyemez!
"Twitter’ı Satın Alma Gerekçem: Woke Virüsünü Yok Etmek"
Twitter’ın Musk’ın gündemine girmesi de bu savaşı daha geniş bir platforma taşımak için oldu. Twitter’ı “LGBT ve woke propagandasının merkezi” olarak gören Musk, platformun kontrolünü ele geçirmeyi stratejik bir hamle olarak gördü. Şirketi aldıktan sonra 7.500 çalışanının yaklaşık yarısını işten çıkardı. Bu hareket, Musk’ın Twitter’ı siyasi ve sosyal propaganda araçlarından arındırma hedefini açıkça ortaya koydu.
Oğlu şu an 20 yaşında ve Musk ile tüm bağlarını koparıp onu reddetti.
Musk, oğlunu LGBT’ye kaptırmanın acısıyla, LGBT propagandasının merkezi olarak gördüğü Twitter’ı satın aldı. Zarar etmek umurunda bile değildi.
Artık "pislik yuvasına" girmişti! Ve X platformu artık LGBT'nin merkezi olmaktan çıktı.
Joe Biden, Trump’tan görevi devralınca LGBT’yi destekleyen birçok karar aldı.
Biden, çocuklara yönelik hormon tedavisini teşvik etti, Beyaz Saray ve Pentagon’a LGBT sözcülerini yerleştirdi ve Amerikan askerlerinde LGBT özgürleşmesine dair adımlar attı.
Trump ise Biden'ın aksine LGBT’ye savaş açtı. Bu, Musk’ın aradığı liderdi.
Trump: "Başkan olduğum ilk gün, çocuklarımıza transseksüel çılgınlığı dayatan okullara federal fonları keseceğim" diyerek kararlı bir duruş sergiledi.