Enes Kanter'in "suikast" yalanının perde arkası...

NBA takımlarından New York Knicks'te forma giyen FETÖ'cü Enes Kanter, 17 Ocak'ta Londra'da oynanacak Washington Wizards maçında forma giymeyeceğini, İngiltere'ye de gitmeyeceğini açıkladı.

Enes Kanter, bu kararına gerekçe olarak, "suikasta uğramaktan korkmasını" gösterdi. Ancak kulübü, Kanter'in vize sorunu nedeniyle İngiltere'ye götürülmediğini duyurdu.

Habertürk yazarı Oray Eğin ise, bugünkü "Enes Kanter’i asalım mı" başlıklı yazısında olayın gerçek yüzünü okurları ile paylaştı.

İşte o köşe yazısı;

- Enes Kanter’i asalım mı?

Enes Kanter ya çok zeki ya da tamamen kafayı yemiş. Aslında aynı durum diğer FETÖ mensupları için de geçerli. Hapishanede duvarların yok olduğunu, peygamberin gelip kendileriyle konuştuklarını söylüyorlardı. İlkokul mezunu bir şarlatanın hurafeleri de dini bilgiler değil, deli saçması fanteziler içeriyordu. Ama bu kadar insanı kendilerine çekebilmiş olmaları da şeytani bir başarı. O yüzden arası yok: Ya çok zekiler ya da tamamen kafayı yemişler. Ya da çok zeki oldukları için kafayı yemiş gibi davranıyorlar.

Diğer FETÖ mensupları gibi Kanter de propaganda işini çok iyi biliyor. Öyle ki oynadığı New York Knicks’in Londra’da yapacağı bir maçı bile milli güvenlik sorununa dönüştürdü, kendisinin Londra’ya suikasta uğrama ihtimali yüzün gitmediği yalanını attı. Yalan, çünkü takımı böyle bir durum olmadığını, Kanter’in vize problemi olduğunu söyledi.

PASAPORT İŞİNİN DETAYLARI

Hidayet Türkoğlu öyle kötü bir açıklama yapmış ki Enes Kanter’le ilgili. Tane tane yalan söylediği anlatılabilirdi. Üzerime vazife değil, ama ben anlatayım.

Bilindiği gibi Türk hükümeti 15 Temmuz’dan sonra FETÖ militanı basketbolcunun pasaportunu iptal etmişti.

Kanter ise vize problemi olmadığını söyleyerek Twitter’dan bir belge paylaştı. Yalan söylediği bizzat paylaştığı belgeden belli: Üzerinde kocaman “Bu bir pasaport değildir” yazıyor. Belge Amerikan hükümetinin ülkede oturma izni bulunanlara sağladığı giriş-çıkış belgesi. ABD’den girip çıkmalarını sağlıyor, ama bir pasaport yerine geçmiyor.
Amerikan vatandaşı olmayan ama Amerika’da yasal oturma izni bulunan Kanter’in ise pasaportu yok. Pasaportu olmadığı için de vize isteyen ülkelere seyahat etmesi imkansız.

Amerikan devleti ülkesinden çıkanlara pasaport kontrolü yapmıyor, bu yüzden mesela isterse Meksika’ya rahatlıkla gidebilir ve geri dönebilir. Ama İngiltere’ye girmesi için bir pasaporta ve vizeye ihtiyacı var. Kanter’de ne İngiliz vizesi var, ne de Türk veya Amerikan pasaportu.

Yalanı bu kadar kolay ortaya çıkabilecek olmasına rağmen günlerdir Amerikan basınında NY Knicks’teki FETÖ’cünün yalanı tartışılıyor.

Dünyanın en iyi basketbolcusu olmayabilir Kanter, ama bulunduğu takım yüzünden göz önünde. Bir haftadır bu yalan isyanına New York medyası kadar New York Knicks’in hayranı ünlüler de kulak kabartıyor, Twitter’da ona bilip-bilmeden destek veriyorlar. Pasaport-vize detayındansa “Baskıcı Erdoğan rejimine karşı mücadelede eden muhalif Türk” masalı da Enes Kanter’in yalanlarına inanmayı kolaylaştırıyor, çünkü tam da Türkiye’yi köşeye sıkıştırmak isteyen, bir süredir Erdoğan’ı hedef alan Batı’nın istediği malzeme.

DAHA İYİ BİR TAKTİK GEREK

Türkiye’nin tam da bu krizde yapması gereken Kanter’in yalanını yüzüne vurmaktı. Onun yerine şimdi kriz daha da tırmandırılıyor, savcılık kırmızı bülten çıkarmak için girişimde bulunuyor, New York’ta keyfi yerinde olan yalancı Kanter de olayı kabarttıkça kabartıyor. Ben Stiller’dan Spike Lee’ye de Knicks taraftarları bu saçmalıklara inanıyor.
Bu taktik kimin işine yarıyor?

Sadece Enes Kanter olayında bile FETÖ’yle mücadelenin uluslararası alanda oyunun kuralına göre oynanmadığını görmek mümkün. Çok daha kurnaz ve zekice davranmak gerekiyor bu propaganda uzmanlarına karşı. Batı’ya malzeme vermek, örgütün kendini mağdur gibi göstermesi yerine daha kurnaz adımlar şart. Zira örgüt hep iki adım önde.

Türkiye Cumhuriyeti açık açık Kanter’le şahsi bir sorunu olmadığını söylemeli. Bu süreçte pasaportunu iptal etmeye, ailesine baskı yapmaya gerek bile yoktu çünkü Kanter örgütün suç katmaları içinde önemsenmemesi gereken bir zavallı.

Örgüte bağlılığını çözmek de güç değil. Zira Amerika’da sürdürmek istediği basketbol kariyeri tam engellere takılmışken mucize eseri NBA’de kendisine yer buluyor. Kanter’in NBA kariyerinin Utah Jazz’da başlaması tesadüf mü? Utah, FETÖ’nün çok güçlü olduğu, Emrullah Uslu gibi polislerini yetiştirdiği, hatta örgüt yapılanmasının ilk adımlarının atıldığı, ilk fikri altyapısının hazırlandığı yer. Utah demek biraz da FETÖ demek… Belli ki Kanter de tam da FETÖ’nün en güçlü olduğu yıllarda bir yere yerleştirilmiş, o günden beri de propagandada piyon olarak kullanılıyor.

Enes Kanter’i muhatap almanın zararı daha fazla şu aşamada. Zaten kariyeri iyi gitmiyor, yakında Knicks’ten de yollayacaklar ve bir süre sonra unutulacak. Türkiye’nin Kanter’le uğraşması hem ona reklam oluyor, hem de FETÖ’ye mağduriyet payesi veriyor.

 

 

 

Enes Kanter'in "suikast" yalanının perde arkası... ile ilgili etiketler FETÖ ABD Enes Kanter