Enflasyon bekleneni vermedi borsada sabırlı olan kazanır
Dün mali piyasalarının ana gündemini TÜİK'in açıkladığı Ağustos ayı enflasyon verileri kapsadı. Bu bağlamda, aylık TÜFE artışı %2,47 olurken yıllık gerçekleşmeyi ise baz etkisinin de yardımı ile %51,97 seviyesine geldi. Eğitimde %11,3, konutta %8,5 ve alkollü içecekler ve tütün grubunda %4,5 düzeyinde aylık artış oranları dikkat çekti. Üreticiye yansıyan enflasyon ise aylık %1,68 yıllık bazda ise %35,75 artış kaydetti. Açıkçası enflasyon rakamları beklentinin üzerinde gerçekleşti. İşte detaylar.
Piyasa aktörleri de enflasyonun düşük geleceğini tahmin ettiler ve yeni ayın ilk iş günü keyifli başlamıştı. Hisse senetleri düşük gelecek enflasyon verilerinin faiz indirimini öne çekeceği beklentisi ile bankacılık hisseleri önderliğinde yönünü yukarıya çevirmiş, birkaç gün önce 34,10 seviyesini test eden USDTRY kuru ise 33,90 seviyesine kadar geri çekilmişti. Ağustos ayı enflasyon verileri yüz güldürmese de piyasa reaksiyonu beklendiği gibi çok olumsuz olmadı. TL'nin hafta başı kaydettiği güçlü seyir dün yerini bir miktar da olsa zayıflığa terk etti. USDTRY kuru yeniden 34 seviyesine gelirken, hem ana endeks hem de lokomotif bankacılık endeksi %1'e yakın geriledi. Yine de ana endeksin günü teknik olarak önem arz eden psikolojik 10 bin seviyesinin üzerinde tamamlaması sevindirdi. CDS risk primi 279 baz puana yükselirken, 2 yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik faizi ise %42 seviyesinde yatay bir seyir izledi.
Kıbrıs İktisat Bankası yorumunda, “Neredeyse %2,5 seviyesinde artan Ağustos ayı enflasyonu ile birlikte yılın ilk sekiz ayına ait enflasyon %32 olarak gerçekleşti. Daha basit bir yaklaşımla enflasyonda eğilim hâlen daha yüksek. Yılın geriye kalan kısmında aylık %1'e yakın gerçekleşmeler göremezsek, TCMB'nin %38 olan yıl sonu enflasyon hedefini tutturması oldukça zor görünüyor! Bu da hâliyle faiz indirim ihtimalini zora soktuğunun altını çizmemizi gerektiriyor. TCMB'nin faiz indirimlerine geç soyunması (sıkı para politikası), zaten zor bir durumda olan ihracatçının ya da daha geniş resimde reel sektörün üzerinde var olan baskıyı daha da artıracağını düşünüyoruz” denildi. Ancak piyasa uzmanları borsanın yaşadığı olumsuz havada sabırsız olanların kaybedeceği yorumun yapıyor. Borsanın sabır işi olduğunu vurgulayan uzmanlar, “Faiz indirimleri dünyanın yeni trendi. TCMB de enflasyon konusunu çözdüğünde indirim rotasına girecek. Bu nedenle zararına satışlardan kaçınmak gerekli” yorumunu yaptı.
Ahlatçı Yatırım ise yaptığı günlük yorumda, Borsa İstanbul’da bugün negatif açılış beklediğini belirtti. Yorumda, “BİST100 endeksi haftanın ikinci işlem gününü %0,87 gerileyerek 10.021 puan seviyesinde tamamladı.
Güne yatay başlayan endeks açılışın ardından değer kaybını hızlandırarak 10.000 puan seviyesinin hemen üzerinde bir kapanış gerçekleştirdi. Satışların genele yayıldığı endekste işlem hacmi bir önceki güne göre azalarak 78 milyar TL olarak gerçekleşti. Sigorta ve emeklilik şirketleri en çok değer kazanan tarafta yer alırken savunma ve maden şirketleri değer kayıpları ile dikkat çekti. Haftanın üçüncü işlem gününde endekste negatif bir açılış bekliyoruz” denildi.
Kurum, Morgan Stanley, Türkiye’ye ilişkin yapmış olduğu değerlendirme raporunda Türkiye'de politika faizinin bu yıl değişmeyeceği yönündeki beklentisini koruduğunun da altını çizdi.
Morgan Stanley’in raporunda “Bugünkü enflasyon verisi TCMB’nin yönlendirmeleri ve piyasa beklentileri ile büyük ölçüde uyumlu olsa da hizmet enflasyonunun halen yüksek ve yapışkan seyretmesi ve son enerji fiyat artışlarının potansiyel yansımaları, bize göre TCMB’nin sıkı parasal duruşunu sürdürmesine ve iletişimde sıkılaştırma eğilimini korumasına yol açacaktır” ifadeleri kullanıldı.
DÖVİZ YÜKÜMLÜLÜĞÜ AZALDI
TCMB’nin açıkladığı verilere göre finansal kesim dışındaki firmaların döviz varlıkları 4 milyar 147 milyon dolar, yükümlülükleri de 429 milyon dolar azaldı. Söz konusu firmaların net döviz pozisyonu açığı ise 3 milyar 718 milyon dolar artarak 118 milyar 889 milyon dolara çıktı. Varlıkların dağılımı incelendiğinde, bir önceki aya göre yurt içi bankalardaki mevduat, ihracat alacakları ve menkul kıymetler sırasıyla 3 milyar 29 milyon dolar, 1 milyar 347 milyon dolar ve 140 milyon dolar azalırken, yurt dışına doğrudan sermaye yatırımları 369 milyon dolar arttı.