Ercüment Ovalı'nın açıkladığı ilaç Kovid-19 tedavisinde kullanılabilir mi?
Türkiye perşembe gecesinden itibaren yeni bir tartışmanın içine girdi. Tartışmanın adı Dornaz Alfa. Patentli bir ilacın etken maddesi olan Dornaz Alfa ile laboratuvar çalışması yürüten Prof. Dr. Ercüment Ovalı ve ekibi sosyal medyadan Kovid-19 ile savaşta etkili olabileceğini duyurdu. Sağlık Bakanı buna "Sosyal medyadan insanların umudu ile oynanamaz" diye tepki gösterdi. Birçok profesörde aynı görüşte. Peki, bu ilaç Kovid-19'a karşı kullanılabilir mi? Erdoğan Çetinkaya ve Tayfun Uzbay cevapladı
Türkiye ilk vakanın görüldüğü 10 Mart'tan bu yana koronavirüs ve yol açtığı kovid-19 hastalığı ile yoğun bir savaş içinde.
Karantina, izolasyon, maske, sokağa çıkma yasakları vs. derken virüsle mücadelenin bir de gözler önünde olmayan ikinci bir tarafı var: Tedavisi...
İlk günden itibaren sağlık çalışanları doktorundan hemşiresine, banko görevlisinden hasta bakıcısına kadar canla başla çalışıyor.
Bu yolda da birçok kayıp verdiler.
Virüsün tedavisine ilişkin şu an birçok ilaç kullanılıyor. Ancak bu ilaçların hiçbiri Kovid-19'un kesin tedavisine yönelik ilaçlar değil. Virüse karşı da bir aşı bulunmuyor. Kök hücre ve plazma tedavileri de mücadelenin parçası.
Diğer yandan birçok bilim insanı da hem aşı hem de ilaç geliştirmek için perde gerisinde çalışmalarını sürdürüyor. Bu isimlerden biri de Prof. Dr. Ercüment Ovalı ve 'kahramanlarım' dediği ekibi.
Perşembe gecesi Prof. Ovalı sosyal medya hesabından şöyle bir açıklama yaptı::
"1 aydır lab.da çalıştığımız bir ilacın ismini 23 nisanda açıklayacaktık ancak o kadar etkili duruyorki insanların hayatını kurtarabilir. Insanların hayatından gün çalmak istemedik..Acilen Dornaz alfa hastaların tedavisinde klinik testlere alınmalı. Kahramanlarima tesekkur ederim"
İlk anda yeni bir ilaç bulunduğu zannı tüm sosyal yaşamı ters yüz olmuş vatandaşlarda büyük bir umudu da beraberinde getirdi.
Ancak etken maddesi dornaz alfa olan ilaç zaten yıllardır kullanılıyordu. Aynen Kovid-19'a karşı kullanılan diğer ilaçlar gibi. Sadece koronavirüsün yol açtığı enfeksiyona karşı hiç denenmemişti. Birkaç ülkede bu ilacın klinik olarak denemelerinin başlandığı bilgisi vardı ama sonuçlarına ilişkin şu ana kadar bir açıklama ortada yoktu.
Ovalı ve ekibi de aslında laboratuvar çalışmalarında ilacın kovid-19'a karşı etkin olduğunu tespit ettiklerini, klinik deneylere başlanmasının faydalı olacağını söylüyorlardı.
Buradaki yanlış ise bunun bilimsel olarak açıklanmadan, akademik ve bilimsel olarak değerlendirilmeden sosyal medya üzerinden ortaya saçılmasıydı. Bakan Fahrettin Koca bu konuda Ovalı'ya bu tip bilimsel çalışmalarda izlenen yolu hatırlatıp, "Sosyal medyadan insanların umudu ile oynanamaz" sözleri ile yapılan yanlışı ortaya koyuyordu.
BİLİM İNSANLARI BU KONUDA NE DÜŞÜNÜYOR?
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Dekanı ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Erdoğan Çetinkaya'ya göre Ovalı ve ekibinin yaptığı çalışma çok önemli. Ancak Çetinkaya da Bakan Koca gibi düşünüyor.
Bu açıklamanın sosyal medyadan duyurulmasının yanlış olduğunu vurgulayan Çetinkaya ayrıca yapılan çalışmaların bilimsel bir makaleyle de ortaya konulması gerektiğini ifade ediyor.
Dornaz alfa hakkında bilgi veren Prof. Çetinkaya, bu etken maddeli ilacın kistik fibrozis hastalığında kullanıldığını ve bilinen çok önemli bir yan etkesinin de bulunmadığını ifade etti.
Günde tek doz kullanılan ilacın kistik fibroz hastalarının akciğerlerinde bulunan sekresyonları atmasını ve enfeksiyonun azalmasına fayda sağladığını söyleyen Çetinkaya, Ovalı'nın yaptığı çalışmaya ilişkin de, "Onun laboratuvar ortamında bir etkinliği söz konusu ama bizim bunu hastalarda kullanabilmemiz için klinik çalışma yapılıp etkinliğini göstermemiz gerekiyor. Kovid hastalarında denenmedi. İnmün mekanizması olarak DNA'yı parçaladığı için bu virüsün RNA'sını da parçalayabilir mi düşüncesi oldu zaten. Biz hekimler de bunu aramızda konuştuk, tartıştık ama bunu hastalara bizim direkt kullanmamız söz konusu olamaz. Ercüment Hoca'nın laboratuvarda elde ettiği sonucu medyadan ya da Twitter ortamından değil de bilimsel bir makaleyle bunu paylaşması gerekiyordu.Laboratuvar ortamındaki etkinliği değerli bir bulgu. Bu etkinlik üzerine de bizim klinik çalışma yapmamız gerekiyor." diye konuştu.
ASIL İHTİYACI OLAN İNSANLAR İLACA ULAŞAMIYOR
Kistik fibrozun genetik bir hastalık olduğundan söz ederek konuşmasına başlayan Tıbbi Farmakoloji uzmanı Prof. Dr. Tayfun Uzbay, bu açıklamanın ardından yaşanan ilaca yönelik halkta oluşan talebe dikkat çekti. Yaratılan spekülasyon sonucu ilacı stoklamaya çalışan insanlar çıkabileceğine işaret eden Uzbay, bu nedenle ilaca asıl ihtiyacı olan insanların ulaşamaması gibi bir sorunun ortaya çıkabileceği uyarısında bulundu.
Sosyal medyadan bunun paylaşılmasının ciddi bir dalgalanmaya neden olduğunu vurgulayan Uzbay, yaşanan süreçte herkesin bu dertten kurtulmak istediğini, bir aşı, bir ilaç, bir tedavi bulunmasının herkesin beklentisi olduğunu belirterek yaşanan dalgalanmaya da işte bu beklentinin yol açtığını söyledi. Sonra da "Sosyal medyada kesinlikle böyle bir paylaşım yapılmamalıydı" dedi.
Bu ilaca yönelik yurt dışında olumlu ya da olumsuz bir sonuç bildiren şu ana kadar herhangi bir çalışma olmadığını ifade eden Prof. Uzbay, "halka net bilgi vermemiz lazım. TV ekranlarında ya da medyada tartışılan gibi bunu tartışmamamız lazım. Burada bilinçsizce ilaç kullanımından zarar gören insanlar olduğunu biliyorum. Biz bu tartışmaları net bilgiler üzerinden yapmalıyız. Elimizdeki net bilgi şudur. Bu ilaç kullanılabilir. Bu ilaç yardımcı ilaç olarak verilerek hastanın akciğerlerindeki yükü azaltacak, hastanın yoğun bakıma gitmesini engelliyecek veya yoğun bakımdan çıkmasını kolaylaştıracak bir alternatif olarak düşünülebilir mi? Düşünülebilir. Kağıt üzerinde zaten böyle duruyor. Bunu değerlendirecek bir Bilim Kurulu var, bunu değerlendirecek Sağlık Bakanlığı Etik Kurulu var. Zaten hekim takdiri diye bir şey vardır. Eğer hastanın akciğerlerinde kistik fibrozise benzer bir tutulum ve problem ortaya çıkmışsa hekim bunu tedavisine ekleyebilir. Yok doğrudan doğruya, Kovid için spesifik olarak düşünüyorsak, Kovid'de radikal bir tedavi sağlayacağını öngörüyorsak bunun için öncelikle Ercüment Hoca'nın yapmış olduğu çalışmalarda Kovid'e ilişkin spesifik bir bilgi elde etmesi lazım. Umut ve temenni ediyorum ki elinde böyle bulgular vardır. Eğer böyle bulgular varsa o zaman bu daha umut verici bir gelişmedir. Dünyada böyle bir çalışma da bulunmamakta. Hocanın çalışası Türkiye'den çıkması açısından itibarlı bir çalışma da olabilir. Eğer bunun hastalara verilmesi aşamasına geleceksek Bilim Kurulu, Sağlık Bakanlığı ve Etik Kurulu'nun onayının alınması ve hasta yakınlarına bilgi verilmesi gereklidir." diye konuştu.