Erdoğan: "ABD'deki dava FETÖ'nün tam göbeğinde olduğu uluslararası bir darbe girişimi!"
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin haftalık grup toplantısında konuştu.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
MGK'nın kasım ayı olağan toplantısına başkanlık ettim. Çarşamba günü 375 eseri ülkemize kazandırdık. Ana muhalefet partisini başındaki zatın, grup kürsüsüden sallandığı kağıtların yalan olduğunu ifade ettik. İpliğini pazara çıkardık. Buradan bir kez daha söylüyorum. Cumhurbaşkanının ve yakınının bu tür dolandırıcılıklarla asla alakası ve işi yoktur. Yurt dışına gönderilmiş herhangi bir paraları da söz konusu kesinlikle değildir. Ana muhalefetin, ana hıyanetin başındaki zata çağrımı tekrarlıyorum. İddiasını ispat etmiş olsaydı ben siyaseti bırakacaktım, Cumhurbaşkanlığı'ndan ayrılacaktım. Aynı onurlu tavrı kendisinden bekliyorum. Salı gününden bu yana CHP'nin başında bulunduğu her günü bu zatın sözünü tutamadığı halde gereğini yapmadığı bir zaman olarak kaydediyorum. Bu zatın "Yüzde 40 oy alamazsam gereğini yaparım" dediğini, ekranlar buna şahit, kılını kıpırdatmadığını da biliyoruz. Geçen hafta uyuşturucu kullanımı ile ilgili Meclis araştırma önergesi verdik, AK Partililer reddetti dedi. Halbuki bu önerge 2 Kasım'daki oturumda AK Parti'nin desteği ve katkısı ile kabul edilmiştir. Yalanlarla öylesine beyni bulanmış ki gerçek hayatta neler olup bittiğinden haberi yok. Bu zat şimdi de Amerika'nın ülkemize karşı silah gibi kullanmaya çalıştığı Zarrab davası ile ilgili açıklamalar yapacakmış. Madem bu mesele ile ilgili birkaç hususu paylaşmak isterim.
ABD'DEKİ DAVA
Amerika'daki dava, hukuk, adaletle ilgili olmayan bir cambaza bak cambaza oyunudur. Pek çok kuş birden vurulmak hedefleniyor. Birisi, Suriye ve Irak'taki projeye hız verilmek istenmesidir. Davanın projesi Amerikan yönetimi içindeki bir gruba aittir. Amerika'da ülkemizdeki 28 Şubat dönemine benzer bir süreç yaşanıyor. Eski yönetim bakiyesi bir grubun ülkemiz konusunda Trump yönetiminin iradesine aykırı olarak yönetim izlediği anlaşılıyor. Bizim muahtabımız sayın Trump'tır ve öyle de kalacaktır. Bizi yargılamalarının niyeti onbinlerce kilometrelik terör koridorudur. Şantaj aracı olarak kullanmak üzere gündemde tutulduğu açıkça görüldü.
Ortada Feto'nun ve ana muhalefetin güdümündeki bir takım çevrelerin iddia ettiği gibi bir yolsuzluk soruşturması yoktur Amerika'daki davanın özünde de böyle bir iddia söz konusu değildir zaten de olamaz.
Davanın iddianamesindeki komplo iddiası doğrudur ama bu komplo Amerika'ya değil Türkiye'ye karşı kurulmuş bir komplodur. Amerika'ya sesleniyorum hala 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin anlayamadınız mı anlayamayacak mısınız? Şu anda Türkiye'nin yargısı başta Feto olmak üzere bütün suçlulularını yargılayıp müebbet hapse mahkum ederken dosyaları sizlere gelmişken siz hala neyi gizlemeye çalışıyorsunuz?
Türkiye DEAŞ'la fiilen savaşan tek NATO ülkesidir. Rakka operasyonundaki DEAŞ militanlarının sürüleceği yer Mısır Sahra Çölü oraya. Orada onlar istihdam edilecekler. Görevlerini daha sonra takip edeceğiz.
Teröriste hangi ismin verildiğinin bizim için bir önemi kalmamıştır. Sakın PYD YGP PKK demeyin Suriye Demokratik Güçleri SDG deyin yutarlar. Tezgah bu. Özgür Suriye Ordusu'nu seninle beraber kurduk. Bunun adımını Obama yönetimiyle beraber kurduk o zaman SDG diye bir şey yoktu. Siz şimdi yeni bir manevrayla SDG'yi kurduk.Bundan sonra kimin nerede ne dediğine değil sahada kimin ne yaptığına bakacak ona göre hareket edeceğiz.
AMERİKA'NIN KUDÜS'Ü İSRAİL'İN BAŞKENTİ OLARAK TANIMA KARARI ALMAYA HAZIRLANDIĞI İDDİALARI
Sayın Trump, Kudüs Müslümanların kırmızı çizgidir. Bu bizim diplomatik ilişkilerimizi İsrail ile koparmaya kadar gidebilir. Amerika'yı buradan bir kez daha ikaz ediyoruz. Böyle bir adım atamazsınız.
''TÜRKİYE BM KARARLARINA UYMUŞTUR''
Kiminle ticaret yapacağımızın kararını biz veririz. Türkiye BM kararlarına uymuştur. Türkiye-İran sınırı Amerika'nın kuruluşundan çok önce belirlenmiştir.
"ABD'NİN BİZE KARŞI BİR PLANI VAR"
Türkiye'nin Amerika'ya karşı bir planı yok ama Amerika'nın bize karşı bir planı olduğu artık iyice anlaşılıyor. ABD sınırımızdaki silahları kime karşı kullanacak? DEAŞ'a Suriye'ye Irak' karşı mı kullanacak? Ya İran ya Türkiye sıkıysa Rusya. Trump'ın kendisine söyledim nasıl bu silahlar buraya gelir. DEAŞ falan kalmadı orada şimdi silahlar hala geliyor üslerin sayısı artıyor.'
Amerika'daki iddiaların değerlendirmesini bizim yargımız yapmıştır. Hükmünü de vermiştir. Siyasi bir faturası olacaksa onu kesecek olan da bizim milletimizdir. İran'la ticaretimizde haklı olan biziz. Bağlayıcılığı olan BM kararlarına uymuştur. Türkiye-İran sınırı 1639 yılında belirlenmiştir. İran'la ticaretimizin ana kalemini, doğalgaz, petrol ithalatımız oluşturuyor. İran'dan petrol ithalatımızı belli bir oranda da düşürdük. Pek çok ülke ithalatını azaltmadılar. Amerika'nın kendi marka firmalarının bugün İran'da ürünleri var.
Ayrıldığım Davos'ta onlara şunu söyledim, siz paranızın sahibisiniz, biz siyasetin. IMF ile borcumuz bitti, şimdi ilişkimiz var mı? Yok. Mesele bu kadar basit.
Bugün bize yapılan şantaja boyun eğip ülkemizin anahtarını bunların taşeronu olan FETÖ'ye ve CHP'yi mi verelim? Yoksa mücadelemize devam mı edelim? Biz sadece ve sadece Rabbimizin huzurunda eğildik, orada eğilmeye devam edeceğiz. Milletin kurduğu ve milletle birlikte yol yürüyerek AK Parti'nin Genel Başkanı, halkın oyları ile gelmiş ilk Cumhurbaşkanı olarak bu soruların cevabını gayet iyi biliyorum.
Bu millet o akşam, tankların, topların karşısına yürekleri ile çıktı ve onları püskürttü. Onlar nerede? Bir kısmı cezaevinde, bir kısmı yurt dışında ama biz buradayız. Gazilerimizle, şehitlerimizle buradayız. Milletimiz yıllardır sandık başında bunların siyasi ayaklarına her zaman dersini verdi. Milletimiz bize verdiği destekle dünya 5'ten büyüktür diyerek küresel zulüm düzenine başkaldırmamızı sağladı. Bu şantaj sirkini de inşallah tertipçilerin başına geçirecektir. Türkiye asla şu veya bu güç odağının kayıtsız şartsız tabisi olamaz. Biz sadece ve sadece Allah'a kul olduk ve Allah'a kul olmaya devam edeceğiz.