Erdoğan: "Kudüs'ün sahipsiz olmadığını tüm dünyaya gösterdik!"

İstanbul'daki Kudüs Zirvesi'nden tarihi bir çağrı yapıldı. İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi'nden sonra yayımlanan sonuç bildirgesinde Doğu Kudüs Filistin'in başkenti ilan edildi. Sonuç bildirgesinde ABD'nin Kudüs kararı kınandı. Zirve sonrası konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu tarihi zirveyle Kudüs'ün sahipsiz olmadığını tüm dünyaya gösterdiğimize inanıyorum. Artık bizim nazarımızda Filistin devletinin başkenti Kudüs'tür. Diğer ülkeleri de tanımaya davet ediyorum" dedi. Erdoğan, ABD'nin yanlış karardan bir an önce dönmesini beklediklerini belirtti.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle;

"Bugün de İİT'nin tarihi misyonuna yakışır anlamlı kritik bir zirve toplantısı gerçekleştirdik. Bu tarihi zirveyle Kudüs'ün sahipsiz olmadığını tüm dünyaya gösterdiğimize inanıyorum. Bundan böyle taraf olan ABD'nin arabuluculuk yapması söz konusu olamaz. Arabuluculuk konusu artık İİT'nin tüm yetkililerinin aramızda görüşmek suretiyle bunun üzerinde durmak lazım. Gerekirse BM'de bu konunun değerlendirilmesi lazım.

1947'den günümüze Filistin topraklarının görünümü var. 1947'de bir paylaşım planı var, BM'nin. 1949 ve 1967'de Filistin ciddi manada küçülmeye başlıyor. İsrail ise orada büyütülüyor. Kurt-kuzu paylaşımı var ya, kurt bile böyle adaletsiz bir paylaşım yapmaz. Bu toprakların gerçek sahibi Filistinliler. Şimdi İsrail neredeyse tamamına yerleşmiş durumda, bununla da doymuyor tamamını almanın gayreti içinde. Trump efendi bunun geyreti içinde. Evangelist siyonist mantığın ürünüdür şu andaki tablo. Sultan Abdülhamit'e yaptıramadıklarını şimdi yaptırma gayretindeler. Bu konudaki duruşumuzu Kudüs bizim kırmızı çizgimzdir diyerek tüm dünyaya ilan ettik. ABD yönetimi tüm itirazlara rağmen hukuk dışı açıklamasını yaptı. Bu kararın vicadan, hukuk, tarih önünde hükümsüz olduğunu belirtiyoruz. Kendi çalar, kendi oynar o kadar açık. Bugünkü zirve toplantısına dışişleri Bakanları, farklı bakanlar da buraya katılarak 50'yi aşkın ülkeden katılım oldu. Her açıdan güçlü bir zirve toplantısı yapıldı. Kudüs konusundaki vahdet toplantısının herkese ibret olmasını diliyorum. Zirve toplantısının ardından nihai bildirinin yanı sıra ülkemizin ev sahibi olarak hazırladığı Kudüs'e Özgürlük adlı deklerasyon yayınlandı.

"ABD'NİN YANLIŞ KARARINDAN DÖNMESİNİ BEKLİYORUZ"

İİT'nin bugünkü zirvesi ABD'nin attığı provokatif adımın vehametini göstermesi açısından tarihi bir mesajdır. ABD makamlarının bu yanlış kararından bir an önce dönmesini bekliyoruz. Zirvenin Kudüs'le dayanışma için birlikte hareket temasıyla yapılmış olması bu kararlılığın ispatıdır. BM tarafından kabul edilmiş kararları hatırlattık. Kudüs'ün kaderi kandan beslenen bir ülkenin ellerine bırakılamaz. Ey Trump, sen bu İsrail'in mi arkasında duruyorsun? Burada işkence, terör var. Ama ben artık normal karşılamaya başladım, savunur. YPG'yi PYD'yi DEAŞ'a karşı cepheye süren Trump anlayışı bunu da yapar. Kudüs bizim ilk kıblemizdir. Kudüs tüm insanlığın ortak mirasıdır. ABD yönetimi yanlış kararından dönene kadar İsrail işgali bitene kadar Kudüs mücadelemizi sürdüreceğiz. İsrail'in işgal ve saldırılarının sadece Kudus'le ilgili olmadığını da görüyoruz. Zehirli sarmaşık gibi 47'den beri Filistin topraklarını gasbediyor.

"FİLİSTİN DEVLETİNİN BAŞKENTİ KUDÜS'TÜR"

Filistin devletini henüz tanımamış tüm ülkelere Filistin devletini tanıma çağrısında bulunuyorum. Artık bizim nazarımızda Filistin devletinin başkenti Kudüs'tür. Diğer ülkeleri de tanımaya davet ediyorum. Adalet ve barış isteyen herkesin bu önemli adımı atacağına inanıyorum. ABD yönetiminin kararı herkesi rencide etmiştir. İşgalci İsrail yönetimi ve bir avuç fanatik dışında bu kararı tavsip eden kimse yoktur. Artık herkes ABD'nin arabulucu vasfını yitirdiğini dile getiriyor. Filistinlilere devlet terörü uygulayan bir ülkenin sırtını sıvazlayan bir aktörün elbette tarafsız davranması beklenemez. Adaletsizliği gidermek de artık herkesin görevidir. Kudüs önemli, aziz ve mukaddes bir şehirdir. Uzun süredir özlediğimiz vahdet tablosunun bugün olmasını da anlamlı görüyorum. Umutsuz olmayın. Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyiniz. Müslümanlar asla çaresiz değildir."

Abbas'ın açıklamalarından satır başları:

"Bizler bu zirveye, Recep Tayyip Erdoğan'ın davetiyle geldik. Ben bu zirveyi başarıyla sonuçlanmış İslami zirvelerden biri olarak görüyorum. Konumuz çok hassas bir konu. Kudüs-ü Şerif ile birlikte geldik. ABD'nin aslında kendi kendine aykırı davrandığını görmekteyiz. Zaten ABD'nin kabul ettiği kararlar var. Bu da Filistin meselesi çözülmeden büyükelçiliğin Kudüs'e hiçbir şekilde taşınmayacağı şeklindeydi. O nedenle bu karar uluslararası sözleşmelere aykırıdır.

Bütün dünya buna tepki gsöterdi. Dünyanın her yerinde protesto gösterileri düzenlendi. BM Güvenlik Konseyi'nin ABD dışındaki 14 üyesi buna tepki gösterdi ve karşı çıktı. Buna karşı İslam dünyasının harekete geçmesi gerekiyordu. Burada çok önemli kararlar aldık. Bizler Filistinliler olarak, ABD'yi çözüm sürecinde kabul edemeyeceğimizi söyledik. Bugün itibariyle bir arabulucu için tarafsızlık şartını yitirmiştir. Biz bundan sonra Güvenlik Konseyi'ne gidip, bu kararın iptali için başvuruda bulunacağız. Aleyhte bir karar alınması için çalışacağız.

Burada İslam dünyasının Kudüs'e ne sunabileceğini tartıştık. Kudüs'e karşı boykot asla kabul edilebilir bir şey değil. Halkına karşı boykot uygulayamayız. Kudüs'teki Filistinlileri ziyaret etmek, İsrail'i ziyaret etmek değildir. Orada bir mahkumu ziyaret ediyorsunuz, gardiyanı değil. Biz Kudüs'ü taş ve toprak olarak görmek istemiyoruz. Biz içerisinde yaşamın olduğu, insanların olduğu bir Kudüs istiyoruz.

GÜNÜN VİDEOSU

Dilan Polat'ın hayranı pes dedirtti: Cezaevine girdiğinizde kalp krizi geçirdim!

Dilan Polat cezaevine girince kalp krizi geçirdiğini söyleyen hayranı, Polat ile bir araya gelince ağladı.