Erdoğan: 'Nasıl örtülü darbe ise. Gel VIP'e "tanklar gitti mi?" diye sor. Hayatı yalan"
Cumhurbaşkanı Erdoğan "Bir İnsan Hakları İhlali Olarak 15 Temmuz Paneli"nde konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz'un tarihte bir ilk olduğunu söyledi. "Tarihimizin en alçak ihanet girişimini unutmayacağız unutturmayacağız" dedi. CHP liderinin "Örtülü darbe" iddialarına da sert tepki gösteren Erdoğan,"Hayatı yalan" diye konuştu. 15 Temmuz'un 1 dolara satın alınan taşeronlar eliyle yapılan bir işgal girişimi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı "ABD iade ederse Türkiye'ye giderim" diyen teröristbaşı Gülen'e de "Ben seni daha önce çağırdım, neden gelmedin? Buraya gelince akıbetini biliyorsun." sözleri ile yanıt verdi. OHAL'i kaldırın çağrılarına "Bütün bu huzursuzluk bittiğinde kalkacak" diyerek cevap veren Cumhurbaşkanı, hukuk ihlali tartışmalarıyla ilgili olarak da "Türkiye bir hukuk devleti olmasaydı, en azından o gece fiilen yer alan on binlerce hain cezaevlerinde değil, rastgele açılmış çukurlarda yatıyor olurdu." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İnsan Hakları Komisyonu tarafından düzenlenen "Bir İnsan Hakları İhlali Olarak 15 Temmuz Paneli"nde konuştu...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz'un tarihte bir ilk olduğunu söyledi... "Tarihimizin en alçak ihanet girişimini unutmayacağız unutturmayacağız" dedi. CHP liderinin "Örtülü darbe" iddialarına da sert tepki gösteren Erdoğan,"Hayatı yalan" diye konuştu. 15 Temmuz'un 1 dolara satın alınan taşeronlar eliyle yapılan bir işgal girişimi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı "ABD iade ederse Türkiye'ye giderim" diyen teröristbaşı Gülen'e de "Ben seni daha önce çağırdım, neden gelmedin? Buraya gelince akıbetini biliyorsun." sözleri ile yanıt verdi... OHAL'i kaldırın çağrılarına "Bütün bu huzursuzluk bittiğinde kalkacak" diyerek cevap veren Cumhurbaşkanı, hukuk ihlali tartışmalarıyla ilgili olarak da "Türkiye bir hukuk devleti olmasaydı, en azından o gece fiilen yer alan on binlerce hain cezaevlerinde değil, rastgele açılmış çukurlarda yatıyor olurdu." dedi...
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;
"Demokrasi nöbeti tutan milyonların her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Az önce yüz binin üzerinde indirilmiş hatmi şeriflerin duasını yaptık ve şehitlerimizi unutmadık. Milletleri millet yapan semboller, 15 Temmuz gibi karanlığa ve karanlığın aydınlığa döndüğü kanlı saldırıların sinelerde söndürülüp zaferle neticelendirildiği hadiselerden ortaya çıkar."
15 TEMMUZ DÜNYADA BİR İLK
Milletimiz tankların önünden kaçmak bir yana üzerine üzerine gitti. Silahları görünce darbecilerin yakalarına yapıştı. Bomba yağdıran helikopterlere baş kaldırıp, darbecilerin planlarını bozdu. 15 Temmuz dünya demokrasi tarihinde bir ilk.
ERDOĞAN'DAN FETÖ ELEBAŞINA: AKIBETİNİ BİLİYORSUN
Utanmadan ABD beni Türkiye'ye iade ederse giderim diyor. Ben seni daha önce çağırdım, neden gelmedin? Buraya gelince akıbetini biliyorsun. Bu adımı atanları biz millet olarak affetmiyoruz. Allah bütün bu şehitlerimizin hesabını da intikamını da soracaktır, alacaktır."
KILIÇDAROĞLU'NA "ÖRTÜLÜ DARBE" YANITI
15 Temmuz Kılıçdaroğlu'nun dediği gibi örtülü darbe değil. Kılıçdaroğlu, örtülü darbeyi Bakırköy Belediye Başkanı'nın evinden izledi. Nasıl bir örtülü darbe ise. Gel VIP'e ondan sonra "tanklar gitti mi" diye sor. Daha sonra işbirliği tuttukları tanklar oradan çekildiler. Otellerde yer bulamadı beyefendi. Belediye Başkanı'nın evine gitti. 20'sinde örtülü darbe diyorsun. 15'ini 16'ya bağlayan gece nasıl bir örtülü darbe. Hayatı yalan. Bunlarda dürüstlük yok. Hiçbir zaman doğru konuşmadı bunlar ve doğru olmadı. Bu Türkiye'nin daha önce gördüğü 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat'tan çok farklı bir darbe girişimiydi.
"1 DOLARA SATIN ALINAN TAŞERONLARLA İŞGAL GİRİŞİMİYDİ"
15 Temmuz bir dolara satın alınan taşeronlar eliyle gerçekleştirilmeye çalışılan bir işgal girişimiydi. Yıllardır, terörle mücadele etmesine rağmen insan haklarından taviz vermeyen Türkiye bu bakımdan da saldırıya maruz kaldı. 15 Temmuz aynı zamanda insan haklarının ağır şekilde ihlal edildiği eylemdir.
Şehitlerimizin yüzde 21'i uçakların bombalaması, yüzde 9'u tankların ezmesi, yüzde 6.3'ü de helikopterlerin ateşi ile son nefeslerini vermişlerdir. Gazilerimizin de yüzde 40'ı kurşunla, yüzde 20'si şarapnellerle, yüzde 8'i darbecilerin araçlarının ezmesi ile, yüzde 7'si helikopter ateşi ile yaralanmıştır.
"HAİNLER ÇUKURLARDA YATIYOR OLURDU"
Öldürülen darbecilerin sayısı sadece 35'tir. Türkiye bir hukuk devleti olmasaydı, en azından o gece fiilen yer alan on binlerce hain cezaevlerinde değil, rastgele açılmış çukurlarda yatıyor olurdu. Batı, ikide bir bize bunu soruyorsunuz. Bu sayılar nedir? Sen bunu soracağına darbecilerden kaç kişi öldür sorsana. Benim 250 vatandaşım şehit oldu, darbecilerden 35.
DEVLET Mİ BESLEYECEK BUNLARI
Diyorlar ki bu kadar kişi işinden oldu, ne olacak onlara? Gitsin özel sektörde çalışsınlar bize ne, devlet mi besleyecek bunları? Bunları devlet besledi gelip devlete ihanet ettiler. Türkiye'nin en önemli sorunlarından bir tanesi de 657'dir. Bu 657'nin de bir mutabakat sağlanabilse, aynen Batı'da olduğu gibi 657'nin memur işçi ayrımı olarak değil tamamıyla çalışanlar olarak değiştirilmesi lazım. Bu olduğu zaman zaten çok daha isabetli adımların atıldığını göreceğiz.
ONLAR GAZETECİ DEĞİL PROVOKATÖR
Batılı hükümetlerin yetkililerinden, kurum temsilcilerinden öldürülen, hakları ihlal edilen vatandaşlarımızla ilgili samimi, en küçük bir üzüntü beyanı, endişe belirtisi duymuş değiliz, maalesef. Buna karşılık cezaevi şartlarıyla ilgili sayısız taleple karşılaştık, karşılaşıyoruz. İkide bir sorduklar bu. Maktüllerin değil de katillere gösterilen bu anlayış açıkçası bizi üzüyor. Böyle bir insan hakları anlayışını kabul etmiyoruz. 15 Temmuz arefesinde biliyorsunz Büyükada'da otelde proje çalışmalarını yürüttüler, aynı şekilde adada geldiler proje çalışmalarını yürüttüler. Polisimiz oraya yaptığı baskında bunları yakalayınca son G-20 toplantısında buna bunu soruyorlar. İstanbul'da gazetecileri tutukladınız diyorlar. Onların gazeteci olduğunu kim söylüyor, onlar ajan provokatör dedik. Baskında masalarının üzerinde ne tür haritalar ve projeler olduğunu polisimiz tespit etti.
KUSURA BAKMAYIN BİZDE DE YARGI VAR
Amerika'ya FETÖ ile ilgili 85 koli teslim ettik. Adalet Bakanımız gitti bunları kendilerine anlattı. Bir netice yok. Hani nerede insan hakları? Kusura bakmayın bizde de yargı var. Yaşadığımız darbe teşebbüsüne ve terör saldırılarına rağmen insan haklarından, özgürlüklerinden taviz vermeyen bir ülke olduğumuzu Türkiye'yi yakından tanıyan vicdan ve ahlak sahibi herkes bilir. İdeolojik saplantıları, siyasi ihtirasları sebebiyle Türkiye'yi dış dünyaya şikayet eden bir ana muhalefet zaafımızın bulunduğunu söylemek isterim.
KİMSE BİZDEN OHAL'İ KALDIRMAMIZI BEKLEMESİN
Şimdi bize "OHAL'i ne zaman kaldıracaksınız" diyorlar. Bütün bu huzursuzluklar bittiği zaman OHAL'i kaldıracağız. Terörle mücadelede hedefe ulaştığımız zaman OHAL'i kaldıracağız.Bunlar bitmeden kimse bizden OHAL'i kaldırmayı beklemesin. Fransa'da devlete darbe mi yaptılar? Hayır! Teröristler 15-20 Fransız vatandaşını öldürdü. Bizde bugüne kadar 40 bine varan vatandaşımızı kaybettik. Kimse bunu sormuyor. 15 Temmuz'da devlete darbe yapıldı. Bu girişime karşı beyefendiler bizden OHAL'in kaldırılmasını bekliyor.
ONLARIN ANLAYACAĞI DİLDEN KONUŞUYORUZ
İktidara geldiğimizde "OHAL'i kaldırın" dediler. O zaman Abdullah Bey Başbakan ben genel başkanım. Kaldırdık da ne oldu, terör bitti mi? Hayır! Şimdi yoğun bir şekilde terörün üzerine gidiyoruz, onların anlayacağı dilden onlarla konuşuyoruz. Tendürek, Cudi, Gabar, Bester Deresi, Kandil'de aklınıza neresi gelirse bütün buralarda asker, jandarma, polis, güvenlik güçlerimiz dağ taş demiyor. Ve sonuna kadar bu işi aynen bu şekilde götüreceğiz ve Allah'ın izniyle buradan neticeyi alacağız.
TÜRKİYE'Yİ TACİZ EDENLERE BEDELİNİ AĞIR ÖDETİRİZ
Fırat Kalkanı Harekatı'nda nasıl başarılı neticeyi aldıysak aynı şekilde içeride başarılı neticeyi almaya devam edeceğiz. Kim ki Türkiye'yi taciz ediyorsa bilsin ki, anında angajman kuralları uygulanır ve onlara ağır ödetiriz. Taraf olduğumuz uluslararası anlaşmalarla, kanunlarımızda ve diğer mevzuatımızda yaptığımız düzenlerle Avrupa standartlarında değil onların ötesinde bir insan hakları kurduk. Biz onların önündeyiz.
YÜRÜYÜŞÜNÜ RAHATÇA YAPTIN, ACABA BİR TEŞEKKÜR GELDİ Mİ
28 Şubat'ta belki de dünyanın en barışçıl eylemine şahit olduk. Elele başörtüsü zulmüne tüm Anadolu'yu dolaşacaktı. CHP o zaman mazlumların yanında değil zalimlerin yanında saf tutmuştu. Bugün Ankara'dan İstanbul'a devlet korumasında yürüyenlerin adalet, insan hakları konusunda yaptığı eleştirilerin hiçbir karşılığı yoktur. Böyle bir güvenlik ortamını hiçbir zaman size kimse sağlamazdı, ama biz sağladık, farkımız bu. Yürüyüşünü de yaptın rahatça, mitingi de yaptın rahatça. Bak şu anda OHAL var. OHAL olmasaydı başka şeyler de olabilirdi. Bak bunları yaptın, acaba bir teşekkür geldi mi? Gelmez onların kitabında yok. Bu partinin darbeler karşısındaki tavrını da biliriz. Şayet böyle kara bir sicile sahip olmasalardı.
AHMET TÜRK TEPKİSİ
Bir tanesi hasta diye tahliye edildi. Sonra yürüyüşe kaçırdı. Sayın Bakan bunlar tam teşekkülü devlet hastanesinden rapor aldılar mı? Adalet Bakanımız da burada. Milletin yanında saf tutmuş olsalardı gerçekleştirdiği eylemlere başka bir gözle bakabilirdik. Fakat biliyoruz ki bunların amacı adalet, insan hakları değil FETÖ, PKK gibi terör örgütlerini arkalarına alarak meşru siyasi düzeni yıpratmanın peşindedir. Ben inanıyorum ki milletim hiçbir zaman bu ülkede bunlara iktidar şansını vermeyecektir.
BİZE NOBEL ÖDÜLÜ VERMELERİ LAZIMDI
Milletimiz her defasında kendilerine sandıkta hadlerini bildirdi. Yerlerine oturdular. Bu defa da aynı akıbete uğrayacaklarından şüpheniz olmasın. 15 Temmuz'un nasıl bir gözü dönüşmüşlük, nasıl insan hakları ihlali olduğu için o gece şahit ifadelerine bakmanız yeterli. Bizim insan hakları uygulamalarımıza bakıldığında bizim ülkemize Nobel Barış ödülü verilmesi gerekir. Tabii Nobel Barış Ödülü sipariş ödülü verildiği için buraya böyle bir ödül gelmez.
MAHKUMA TEK TİP SİNYALİ
Fransa'nın çok daha eskiden beri uyguladığı Belçika ve Hollanda'nın kısmi olarak başvurduğu OHAL'i biz de uyguluyoruz. Anayasa'dan yetkilerimizin neredeyse yüzde 80'ini kullanmadığımız halde üzerimize gelinmesini görüyoruz. ABD'ye bakarsanız, Avrupa'ya bakarsanız mahkumlar tek tip elbiseyle gelirler. Ölümcül hasta dediklerinin ne kadar sağlıklı olduğunu gördük.
BİZİM HALA OHAL'E İHTİYACIMIZ VAR
Bizim derdimiz kimseyi mağdur etmek değil sadece terör örgütlerini cezalandırmak, kökünü kurutmaktır. Pazartesi günü MGK var. Orada teklifimizi yapacağız. Şu anda görülüyor ki izim OHAL'e ihtiyacımız var. Kimseden ayrıcalık ve anlayış beklemiyoruz. Tek istediğimiz dürüst ve tarafsız olmalarıdır."