Erdoğan'dan Aile Şurası'nda çarpıcı mesajlar!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe'de düzenlenen Aile Şurası'nda konuştu.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde;
"Kıymetli dostlar, biz aileyi toplumun kilit taşı, mayası olarak gören bir medeniyetin fertleriyiz. İnancımızda devletin beş temel vazifelerinden biri de neslin korumasıdır. Buna göre devlet alenin huzuru için gerekli tedbirleri almak ve teşkilatı kurmakla mükelleftir. Kadim geleneğimizde aile ile toplumun kaderi özdeşleşmiştir. Güçlü bir ülke, millet, huzurlu bir toplum olabilmenin öncelikle şartı güçlü bir aile birliğine sahip olabilmektir. Aile millet varlığımızın temelidir, asli dayanağıdır. Aile nesiller arasındaki değer aktarımının da en önemli aracıdır. Kişilik okuldan ve toplumdan önce ailede inşa edilir. Karakter önce ailede biçimlenir, şekil kazanır. Adabımuaşeret kuralları ile ilk kez ailede tanışır birey. Saygı sevgi, edep, adap önce ailede öğrenilir. Suç ve kötü alışkanlıklarla mücadelede ilk siper ailedir.
Geleneksel aile yapımızda değişikliklere yol açtı. Geniş ailenin yerini anne, baba ve çocuklardan oluşan çekirdek aile yapısı almaya başladı. Şehir hayatının tabii bir sonu olarak aile bağları zayıfladı. Özellikle yeni nesiller hayatın zorluklarını göğüslemede kritik bir nokta olan aile büyüklerinin desteğini kaybetmiş oldular. Bunun yansımalarını pek çok alanda gördük. Geçimsizlik ve boşanma oranlarında yaşanan artışlar aile büyüklerinin sağladığı koruma kalkanının ve ağırlığının kaybedilmesinden dolayıdır. ikinci bir kırılma teknoloji ve internetin yayılmasıyla beşeri hayatımızda ciddi bir değişiklik ortaya çıktı.
Mesafeleri ortadan kaldıran bu yeni dönemin etkilerini hayatımızın her alanında görüyoruz. Hayatımızın tüm safhalarında bu yeni dönemi görüyoruz. Bir taraftan hayatımızı kolaylaştırırken bir taraftan milli birliğimizde çözülmelere sebebiyet veriyor. Sosyal medyanın yaygınlaşlmasıyla aile değerlerimizde ciddi erozyonlar yaşanmaktadır. Maalesef mahrem alan kavramı gün geçtikçe anlamını yitiriyor. Bu sorun sadece ülkemize mahsus değildir. Tüm dünyada aile kavramı güç kaybediyor. Özellikle batılı ülkelerde anne ve babanın yerini tek kişilik hayat biçimi alıyor. Sapkın ilişkilerin belli çevreler tarafından kasıtlı şekilde meşrulaştırılması da. Egoist bir insan tipinin yüceltildiği bu ahlak tarzı ülkemizde etkisini maalesef daha da gösteriyor.
Açık söylemek gerekirse Türkiye tarihinini en kapsamlı sosyal devlet uygulamalarıyla bizim dönemimizde tanıştık. Biz başkaları gibi sosyal devletin istismarını yapmadık. 2002 yılında 2 milyar lira olan sosyal yardımları 2018 yılında 43 milyar liraya çıkardık. İhtiyaç sahiplerine 290 milyar lira tutarında yardım yaptık. Bu iş insanları rencide etmeden yürütmek için 2 milyon insanımız aldığı sosyal yardım kartı uygulamasını uygulamaya koyduk. Doğum yardımını başlattık. Sadece ekonomik destekle yetinmeyen psikokültürel anlamda da yanlarında durduk ailelerimizin.
Yıllarca bu ülkede kısırlaşma adına her şeyi yaptılar. Değişik isimlerle bize nüfuz etmeye çalıştılar. İlginç olan şey şu; atılan bu adımlarla nüfusumuz azaltıldı. Ben bir kardeşiniz olarak bu gidişi doğru bulmadın bulmuyorum. Gittiğim her nikâhta da en az 3 çocuk derken, bazılarının da dediği geçim sıkıntısı. Şunu unutmayalım her doğan rızkıyla doğar, rızkıyla gelir. Bunu ben hayatımda yaşadım. Her çocuğum rızkıyla geldi.
Hiçbir şeyden çekinmeye gerek yok. İşte program kapsamında Ekim 2017 yılından bu yana 3 milyon 125 bin vatandaşımızı biz devlet olarak ziyaret ettik. 325 sosyal hizmet merkezini hizmete açtık.
'SOSYAL MEDYANIN YAYGINLAŞMASIYLA DEĞERLERİMİZDE EROZYONLAR YAŞANIYOR'
Sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla aile değerlerimizde ciddi erozyonlar yaşanıyor. Her şeye rağmen varlığını güçlü şekilde sürdüren bir aile kurumumuz var.
Ailede çözülme olursa millet olarak varlığımızın tehlikeye girmesi kaçınılmaz olur. Nesli muhafaza etmenin yolu da aile kurumuna sahip çıkmaktan geçiyor. Bu olmazsa olmazımızdır.
Devleti korumak aileyi korumakla mümkün olur. Başkaları gibi sosyal devletin istismarını yapmadık. Örnek olarak projeler hayata geçirdik.
En az üç çocuk tavsiyemize ekonomik destek sağlamak için doğum yardımını başlattık.
KADIN PROGRAMLARINA TEPKİ
Kadın programları mahremiyeti ailevi değerleri yok sayıyorsa orada bir problem vardır. Bu konuda medya organları özellikle uyarıyorum ikaz ediyorum."