Erdoğan'dan 'yeni devlet' tartışmalarına nokta: "Kim ne derse desin hikaye!..."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rize'de İl Danışma Meclisi'nde konuştu. Konuşmasında 'yeni devlet' tartışmalarına değinen Erdoğan, "Bizim Türkiye Cumhuriyeti devletinden başka hiç bir devletimiz yoktur. Kim ne derse desin? Hepsi hikâye." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle;

Hemşehrilerimiz bizi her zamanki coşkuyla Trabzon'da karşıladılar. Daha sonra hemşehrilerimiz Güneysu'daki hemşehrilerimiz bizi bekliyordu. Onlarla ayaküstü kısa bir sohbet imkanımız oldu. Güneysu'daki özellikle akademisyenlerimizin kalacakları lojmanların ne durumda olduğunu yerini görelim istedim. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi'ne akademisyenlerin gelmeyişi, "Acaba nerede kalacağım, çocuklarım nerede okuyacak, Anadolu lisesi var mı vs. Bütün akademisyenlerin derdi bu". Biz bunları da düşünmek zorundaydık. Yaklaşık 160 daireli orada yerel mimariyle orada bu konutlar hamdolsun yapılıyor. Bu konutların yapımıyla birlikte de sorunu büyük ölçüde çözmüş olacağız. Ardından Rize-Artvin Havalimanı inşaatını yerinde inceleyelim istedik. Çalışmaların hızla özellikle taşocağından taşların getirilmesi, bu havalimanının farklı bir özelliği olacak. Ülkemizin Ordu-Giresun'dan sonra deniz üzerine inşa edilen ikinci havalimanı olacak.

OVİT TÜNELİ'Nİ ÇOK KISA SÜREDE HİZMETE AÇACAĞIZ

Havaalanımız inşaat tekniği açısından dünyanın bir numarası olacak. Oradan Ovit Tüneli'ne geçtik. Baktık ki çok fazla bir şey inşallah kalmadı. Kısa bir zaman sonra Ovit Tüneli'nin açılışını hep birlikte yaşayacağız. Ülkemizin her meselesinde olduğu gibi Rizemize yapılan yatırımları çok yakından takip ediyoruz. Takip etmezseniz, temeller atılıp öylece kalır. Yıllarca öyle olmadı mı? Ama biz 15 sene önce geldiğimizde ne dedik, "Bizim attığımız temeller yerinde kalmayacak, yükselecek ve ben temel atmaya değil açılışlara geleceğim" dedim. Karadeniz'in eğitim, sağlık, ulaşım, enerjiye kadar her alandaki yatırımlarımızda adeta tüm dünyada yeniden keşfedilen bir yer haline geldiğini görüyoruz. Bunlar yeterli değil; çünkü Karadeniz'i çok daha farklı kılacağız. Şu anda onun da gayreti içeresindeyiz. Meyveler yavaş yavaş toplanmaya başladı.

İNŞALLAH 2 MİLYON YOLCU KAPASİTESİYLE BİTİRECEĞİZ

Üniversitemiz dünya markası haline dönüşme yolunda ilerliyor. Eğitimde çok önemli gelişmeler yaşanıyor. Sağlıkta hamdolsun il merkezleri ve ilçelerimizde her türlü altyapı büyük ölçüde tamamlanmış durumda. Karayolu yatırımlarında ciddi mesafe alındı. Bölünmüş yollar ve tüneller sayesinde konforlu ve kesintisiz bir yolculuk artık mümkün hale geliyor. Havayolu ulaşımı sorununu da inşallah fazla değil 2 milyon yolcu kapasitesiyle kısa zamanda bitireceğiz. Karadenizimizin yaylaları, köyleri, kıyıları Arap kardeşlerimiz başta olmak üzere dünyanın çeşitli yerlerinden gelen ziyaretçilerle adeta dolup taşıyor. İnşaat sektörü de pekçok sektörün sürükleyicisi ve lokomotivi durumunda. Yeşili mutlaka korumalıyız.

ÖYLE 4 TANE KAZIK ÜSTÜNE DİK BİNAYI SEL ALSIN GÖTÜRSÜN

Şu yapılaşmayı yaparken, ana baba ocağımızı yaparken dedik ki, yerel mimariyle yapalım. Bununla kalmadık, devlete ait yaptığımız inşaatları, okulları vs. onları da yerel mimariyle yapalım dedik. Benim vatandaşım da yerel mimariyle yapsın istedik. Şimdi 480 lojmanı yerel mimariyle yapıyoruz ki, oraya gelenler diyecekler ki, "Hakikaten Rize'nin mimarisi bambaşkaymış" Bu lafla olmaz. Eseri göstereceksiniz. Şimdi biz bunu gösteriyoruz. İnanıyorum ki, bunlar görüldükçe benim vatandaşım da "Benim de niye böyle bir evim olmasın" diyecek ve buna göre yapacak. Öyle 4 tane kazık üstüne dik binayı, ondan sonra sel alsın getirsin! Olmaz! Ondan sonra devlet suçlu! Devlet niye suçlu olsun, suçlu sensun!

AYDER'İ İNŞALLAH ŞANINA YAKIŞIR BİR HALE GETİRECEĞİZ

Allah'ın bize verdiği Ayder bambaşka! Yahu biz Ayder'i kirlettik, rezil ettik. Başkan öyle değil mi? Burayı inşallah, b uralar üzerinde devlet olarak da özellikle duracağız ve Ayder'i bu yapılanmayla değil; kentsel dönüşüm, değişimle inşallah, hakikaten şanına yakışır bir hale getireceğiz. Aynı değişim, dönüşümü de Uzungöl'de yapmamız lazım. Bunlar çekim alanı. Bunu yaptığımızda buraya gelip gidenlerin sayısı çok ama çok fazla olur. Fakat henüz Rize'de bizim doğru dürüst otelimiz yok. Buralara gelenler nasıl kaçacağım diye düşünüyor. Bazı arkadaşlarımızı teşvik ediyoruz. Bunlar otel olayına girmeleri halinde Rize biraz rahatlayacak. Bunu bir an önce yapmamız lazım. Bir taraftan milletvekillerimiz bir taraftan biz sıkıştıracağız. Rize inşallah turist çekecek.

MİSAFİRLERİMİZİN GÖNLÜNÜ KIRACAK HAREKETLERE MEYLETMEMELİYİZ

Anlık kazançlar uğruna güzelliklerimizin tahribine asla müsaade etmemiliyiz. Misafirlerimizin gönüllerini kıracak hal ve hareketlere meyledilmemeli. Ben bu konuda hemşehrilerime güveniyorum. Gençler bu meselede ilgili mercilere ve hatta şahsıma bilgi vererek sahip çıkmanızı istiyorum. 2019'a çok daha büyük bir gayretle girmemiz lazım. Öyleyse şimdiden kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Bu vesileyle bir kez daha tüm kardeşlerime teveccühleri için, ülkemizin geleceğine sahip çıktıkları için teşekkür ediyorum. Bu halkoylamasıyla birlikte yönetim sisteminde çıta yükseldi Biz 2 Kasım'daki seçimleri yüzde 34,4'le iktidara gelmiştik. Yeni sistemde başarı çıtası yüzde 50+1 oldu. İşimiz kolay değil. Siz zoru Allah'ın izniyle kolay kılacaksınız. Türkiye'nin karşıya bulunduğu sorunların üstesinden bu sistemle çıkılabileceğine inandığımız için bu sistemi getirdik.

TEŞKİLATLARIMIZDA KAPSAMLI BİR DEĞİŞİKLİK YAPMAMIZ ŞART

Başarı çıtasını yüzde 50'nin üzerine çıkartmaya ihtiyacımız yoktu. Biz kendimiz için değil ülkemiz için doğru olanı yaptık. Mart 2019 mahalli idareler seçimlerinde çok iyi bir netice almamız gerekiyor ki, 2019 Kasım'ındaki inşallah parlamento ve başkanlık sisteminde çok daha güçlü kılalım. Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri için önümüze psikolojik bir bariyer çıkarılabilir. Asıl imtihanımız 2019 seçimleri olacak. Yüzde 50'nin üzerinde oy almanın ne kadar zor olduğunu referandumda ve bir önceki seçimlerinde gördük. Bu tablo AK Parti olarak 2019'a çok sıkı bir şekilde hazırlanmamız gerektiğini söylüyor. Teşkilatlarımızdaki metal yorgunluğunu çeşitli defalar gündeme getirdim. Teşkilatlarımızda kapsamlı bir değişim yapmak durumundayız. Genel başkan olarak bu konuda kararlıyım.

BUNLARIN HEPSİ GEREKLİ AMA YETERLİ OLAN GÖNÜLLERİ KAZANMAK

Belde seçimlerinden başladık, şimdi ilçe ve il seçimleri var. Koltuklara getireceğimiz arkadaşlarımızın isimleri değil, o isimlerin halkla iletişimi nasıl? Aslolan bu. Dün il teşkilatımızla daraltılmış toplantıda ifade ettim. Şimdi devleti biz yönetiyoruz. Hükümetimiz, ben de Cumhurbaşkanı olarak elele bir gayretin içindeyiz. Ancak bir şeyi unutmayalım. İstediğimiz kadar yol, havalimanları yapalım. Enerjide rekor kıralım. Eğitim, sağlık, adalet, eğitimde bu yatırımları Cumhuriyet tarihinde hiçbir iktidar yapmadı. Peki yeterli mi? Bunların hepsi gerekli ama yeterli olan gönülleri kazanmak.

BEN BELEDİYE BAŞKANIYIM DİYE HAVA ATMA! MÜTEVAZİ OL

Ben teşkilatımın siz değerli elemanlarını gönül erleri olarak görüyorum. Akıncılar olarak görüyorum. Gönül erleri olarak da sizleri selamlıyorum. Siz elektrik verip, elektrik alacaksınız. Gerek bakanlarımız, gerek belediye başkanları ve teşkilatımızın tüm elemanları. Ben belediye başkanıyım diye havasından geçilmiyorsa yandık. Ben bakanım, yanında havasından geçilmiyorsa yandık. Yahu mütevazi ol mütevazi. Tevazu ehli olacağız. Halkımızla kucaklaşacağız, bütünleşeceğiz. Nerede bir fakir, fukara, garip gureba var onlara ulaşacağız. Onların sorunlarını kendi sorunumuz bileceğiz ve çözmeye çalışacağız. Bunu başardığımız anda yüzde 50+1 değil Allah'ın izniyle çok daha ötesinde oy alarak biz iktidarız.

BENCİLLİK BATAĞINDA DEFOLU KİŞİLERLE MÜCADELEMİZİ YÜRÜTEMEYİZ

Hiçbir ihanete göz yumamayız. İhanet olanları gördük değil mi? Nerede şimdi Pensilvanya'da. Gerisinden gelenler de kaçıp gidiyorlar. Bir kısmı cezaevlerinde bir kısmı yurtdışına kaçmış vaziyette. Bunlarla bir mücadele veriyoruz. Bunlar FETÖ terör örgütü. Bir diğeri de mâlum, PKK terör örgütü. Onlarla da mücadele ediyoruz. Bir diğeri DEAŞ. İşimiz öyle kolay değil. Biz bu güzel milletimizi, bu sevgili milletimizi yanımıza alacağız. Gücümüzü önce Hak'tan sonra halktan alacağız. Bunu böyle bilelim. Bunu başardığımız gün Allah'ın izniyle durum farklı olacak. Ülkemize yönelik saldırılar karşısında öncelikle bizim AK Partililer olarak sağlam durmamız lazım. Bencillik batağında çırpınan defolu kişilerle böyle zorlu bir mücadeleyi yürütemeyiz. Hiçbir kardeşimizi de 'sen kenarda dur' diyemeyiz. Çalışacak kim olursa olsun hepisine kapımızı açacağız. Bu kapı şu anda görev mahallinde olanlara ait kusura bakmayın bir kapı değildir. Kapımız hep açık olacak, çünkü bu kapı gönül kapısıdır. Gönül kapısı gönül koymaya gelmez.

SİYASET BARONLARININ TARZIYLA AK PARTİ'DE ETKİNLİK YAPANLAR KARŞISINDA ŞU KARDEŞİNİZİ BULUR

AK Parti kadrolarında görev alacakların şu bakanın, bu grubun değil davanın adamı olması şarttır. Davası olmayan, milletimizin tamamını kucaklamayan hiç kimse AK Parti'de yöneticilik yapamaz. İlçe ve il teşkilatlarımızda bu vasıflara uygun kadroların görev almak için gayret göstermelernii rica ediyorum. 15-25 yılın öncesinin siyaset baronların tarzıyla AK Parti'de etkinlik kurmaya çalışan herkes karşısında bu kardeşinizi bulur. Esasen bu şekilde AK Parti'ye yapılan tüm Türkiye'ye yapılmış bir kötülüktür. Ülkemizin bize ve 15 yıldır yaptığımız hizmetleri 2023 hedefleriyle taçlandırmaya ihtiyacı var. Millet bizden bunu bekliyor. Ben partimizin kuruluşunda emeği geçen tüm kardeşlerime vefa borcumuzun olduğuna inanıyorum. Bu kardeşlerimizle şu andaki kadrolarımızın bir defa irtibatı, ilişkisi çok daha kavi bir şekilde devam etmeli. İhanet etmedikleri sürece onları kapıda bırakamayız. Biliyorsunuz Bedir farklıdır Uhut farklıdır. Bu inceliği bir kenara koymayacağız.

BÖYLE BİR PANKART BİZİM ÜLKEMİZDE ASILABİLİR MİYDİ?


Hepimiz de biliyoruz ki, karşımızda her terör örgütünün arkasında onlarca başka güç var. Hangi ülkeler var, isimlerini açıklamayacağım. Sahada birbirleriyle mücadele edenlerin Türkiye karşısında birlikte hareket etmeleri gerçek niyetlerinin ne olduğunu gösteriyor. Hamburg'ta G-20 toplantısını geçirdik. Orada bir pankart, bir tane otomobil. Benim resmimi koymuşlar, hemen altına Putin'in onun altına da Suudi Arabistan Kralı Selman'ın resmini koymuşlar.Bu diktatörleri öldüren bu arabayı alır diyorlar. Başbakanlık'ın önünde oluyor bu. Alman polisi de bunu izliyor, seyrediyor. Yahu Türkiye'de buna benzer bir şey bugüne kadar bunların yaptığı gibi oldu mu? Geçen gün İstanbul Başkonsolosluğu'nda orada bir pankart oraya astı. İçindeki ifadeler bizim edebimizin dışında olduğunu söylemeyeceğim. Arapların atasözü aklıma geldi, men dakka dukka.

SADECE BİLEĞİMİZLE DEĞİL AKLIMIZLA DA MÜCADELE EDECEĞİZ

4 bin 500 terör dosyası verdik sayın Şansölyeye. Kendileri bizde 1 terörist olduğu zaman "Bunu bize verin" diyor. Sen bir gönder bakalım. Sendekileri bize göndermiyorsun, tescilli teröristler, bizden bunları istiyorsun. Yargı sende var da Türkiye'de yok mu? Kusura bakma, yargı kararını verir ona göre biz hareket ederiz. Öğrenecekler bazı şeyleri. Bize yönelik bu saldırıların hepsi de örtülü olduğu, kimse kendi kimliği ve bayrağı ile cephede yer almadığı için çok ilginç bir mücadele yürütüyoruz. Köroğlu, "Tüfek icat oldu mertlik bozuldu" diyor. Bu asimetrik savaş da böyle. Bileğimizle, yüreğimizle değil akıl ve zekamızla yürütmek zorundayız. Daha da iyi olacağız. Tarihimizde ecdadımızın bu yöntemleri gayet iyi kullandığı dönemler de olmuştur. Siyasi, ekonomik gücümüzle, aklımızla üzerimize yapılan saldırıları bertaraf etmeye hem de kendi oyun planını hayata geçirmeye çalışıyoruz.

BUNUN ADI ÖZGÜRLÜK, BAĞIMSIZLIK VE İSTİKLALDİR

Bir zamanlar insansız hava silahı almak için kuyruğa giriyorduk. Şimdi artık Türkiye kendi insansız hava aracını yapar hale geldi. Silahlısını da, silahsızını da yapıyor. İman öyle bir şeydir ki eveallah hangi hedefe kilitlendiyseniz size Rabbim o hedefe ulaşmayı nasip eder. Siyasi ve ekonomik kıskaca alındığı için her adımı öngören, her konuda yönlendirilebilen bir Türkiye'den kendi oyun planı olduğu için artık öngörülemez, yönlendirilemez bir Türkiye'ye geldik. Bunun adı özgürlüktür. Bunun adı bağımsızlıktır, istiklaldir. Biz bunu yakaladık. Bu mücadelemizi elimizden alamayacaklar. Bunu basamak basamak inşallah hedefe taşıyacağız. Bunun da bir bedeli var. İşte 15 Temmuz'da gördünüz. 260 şehit verdik. Bir tanesi bunların Faslı bir Müslüman kardeşimiz. 2 bin 193 gazimiz oldu. Ama şehitlerimiz makam-ıaliye ulaştılar. Gazilerimiz de o şerefle yürüyorlar, Rabbim şifalar versin. Bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum.

SEN O PAÇAVRALARIN ALTINDA GİTTİN MİTİNG YAPTIN

Türk Milleti'nin canı pahasına elde ettiği ve koruduğu istiklalin tek bedeli can olabilir. Bizim bir rabiamız var. Ana muhalefetin başındaki zat bunu anlayamıyor. Terör örgütünün işaretidir diyor. Terör örgütü işaretini siz yaparsınız, bizim terör örgütüyle işimiz yok. Ana muhalefetinin başındaki zata bu rabiayı öğretmemiz lazım. Bunlara bir şey diyorsan tartışılabilir. Ama benim milletim bunlara hiçbir şey demiyor. 80 milyon tek millet. Bu tek millette bizim bir inceliğimiz var, biz yaradılanı yaradandan ötürü sevdik, bizim farklılığımız bu ey Kılıçdaroğlu. İki tek bayrak. Şu bayrağımıza eş bayrak var mı? Bazıları paçavralarla dolaştılar, sen o paçavraların altında gittin miting yaptın. Üçüncüsü tek vatandır. 780 bin kilometre kareyle tek vatan. Gece gündüz demeden inlerine gireceğiz dedik. Ve inlerine girdik. Şu anda yoğun operasyonlar devam ediyor. Biz şehidimizin kanını yerde bırakmayacağız.

'YENİ DEVLET' TARTIŞMALARINA NOKTA: "KİM NE DERSE DESİN, HEPSİ HİKAYE!..."

Şehitlerimizin intikamını biz bu dünyada alacağız. Ama ebedi alemde zaten Rabbimiz onların intikamını alacaktır. Dördüncüsü tek devlet. Bu dörtlü AK Parti'nin manifestosudur. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bizim Türkiye Cumhuriyeti devletinden başka hiç bir devletimiz yoktur. Kim ne derse desin? Hepsi hikâye. Ben size partinin genel başkanı aynı zamanda Cumhurbaşkanı olarak manifestomu söylüyorum. İnşallah Türkiye Cumhuriyeti devletimizi çok daha güçlü hale getirmenin gayreti içerisindeyiz. Bunu da başaracağız. Tüm kurumlarımızı güçlendirerek bunu başaracağız. Ondan sonra bunlar kaçacak delik arayacaklar. Modern, medeni, bağımsız, özgürlük mücadelesini kazanmış bir devletin inşasında, ihyasında hep beraber elele olacağız.

IRAK'TA YENİ TERÖR ALANLARININ OLUŞTURULMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ

Esiden uçağa binemeydik. Arada sırada yere yatıp uçakları seyrediyorduk, çocuğuz ya. Eskiden burunlu otobüsler vardı. Hele hele dağdan çıkarken, inerken düştük, düşeceğuk, gittik gideyuk! Şimdi bunları aştık mı? Karadeniz sahil yolunu bitirdik mi? Geldiğimizde yüzde 35'di, şimdi yüzde 100. Ama ne olur gelin, evini yapıyorsa güzel yap, buraya yakışır şekilde yap. Deden nasıl yaptıysa öyle yap. Biz de elimizden gelen desteği yardımı verelim. Bunları başaralım. 15 Temmuz gecesi ölümü korkutmuş millete bunların yaptığı tehditlerin hiçbirisi işlemez. PKK, FETÖ, DEAŞ ve diğerleriyle terör örgütlerinin topraklarımızda nefes alamaz hale getireceğiz, diğer yandan Suriye ve Irak'ta oynanan oyunları bozacağız. En kısa sürede yeni adımlarla terör örgütleri üzerinden bina edilmeye çalışılan bu düzeni yerle bir edeceğiz. Irak'ta da yeni terör bölgeleri ve oluşumların inşasına izin vermeyeceğiz.

Erdoğan'dan 'yeni devlet' tartışmalarına nokta: "Kim ne derse desin hikaye!..." ile ilgili etiketler Erdoğan Rize canlı yayın
GÜNÜN VİDEOSU

Suudi Arabistan'da düzenlenen bir müzik festivalinde Kabe'ye büyük saygısızlık!

Suudi Arabistan'da düzenlenen Riyad Festivali'nde Kabe maketinin dekor olarak kullanılması büyük tepki çekti. Eski Diyanet İşleri Başkanı Görmez olayın fecaat olduğunu vurgulayarak, Suud ulemasının sessizliğini eleştirdi.