Erdoğan'ın Afrika temasları uluslararası basının gündeminde
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Afrika ziyaretinde yaptığı açıklamalar Avrupa başta olmak üzere uluslararası basında geniş yankı uyandırdı. Rus basını, Erdoğan'ın Angola Meclisi'ndeki "İnsanlığın kaderi 2. Dünya Savaşı'nın galibi bir avuç ülkenin insafına bırakılamaz" sözüne dikkat çekerek, "Kimseden korkmuyor", "2. Dünya Savaşı galiplerine meydan okudu" ve "Beş nükleer güce saldırdı" gibi ifadelere yer verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Afrika turu kapsamında 17 Ekim tarihinden bu yana kıta ülkelerinde önemli temaslarda bulunuyor. Angola, Togo ve Nijerya ziyaretleriyle Afrika'daki 54 ülkeden 30'unu ziyaret etmiş olan Erdoğan'ın temasları ve yaptığı açıklamalar, başta Avrupa devletleri olmak üzere uluslararası basın tarafından da dikkatle takip ediliyor.
"20 YILDA AFRİKA’DA BÜYÜK BAŞARI"
Fransız medyası Türkiye’nin son 20 yılda Afrika’da büyük başarıya imza attığını ve önemli güç konumuna yükseldiğini itiraf ederken, Rus medyası da çeşitli görüşlere yer verdiği haberlerinde Türkiye'nin meydan okuduğu üzerinde durdu.
"ERDOĞAN'IN KENDİ FİKRİ VAR. BU FİKRİN UYGULANMASINA ADIM ADIM GİDİYOR"
Rus televizyon kanalı Tsargrad, "Erdoğan 5 nükleer güce saldırdı" başlıklı bir haber yayımladı. Haberde şu ifadelere yer verildi:
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İkinci Dünya Savaşı'nın başlıca galiplerine meydan okudu. "Dünyanın beşten büyük olduğunu" ve "Bir avuç kazananın" insanlığın kaderini belirlememesi gerektiğini söyledi. Cesur. Beş nükleer güce saldırdı. Kendi projesi olduğu için kimseden korkmuyor. Erdoğan'ın kendi fikri var. Bu fikrin uygulanmasına adım adım gidiyor.
"RUS POLİTİKACILAR ŞAŞKIN"
Rus haber ajansı RIA Novosti ise haberinin başlığında "Erdoğan dünyanın nasıl çalıştığıyla neden bu kadar ilgileniyor?" sorusuna yer vererek şunları aktardı:
Moskova da değişikliklerden yana ama Erdoğan'ın açıklamaları Rus politikacıları şaşırttı. Erdoğan, "yeri doldurulamaz beşliyi köşeye sıkıştırmakla" tehdit etti. Türkiye'nin tutumu, Soğuk Savaş'tan sonra dünyanın önemli ölçüde değiştiği ve artık İslam ülkelerini, Brezilya'yı, Hindistan'ı görmezden gelmenin mümkün olmadığı gerçeğine dayanıyor.
