Ermeni Patriği Maşalyan'dan Dağlık Karabağ mesajı

Türkiye Ermenileri'nin 85. Patriği Sahak Maşalyan, Azerbaycan ile Ermenistan arasında yaşanan gerilime ilişkin yaptığı açıklamada, çatışmaların emperyalist aklın halklar arasında bıraktığı zor bir düğümden kaynaklandığını söyledi.

Mide rahatsızlığı nedeniyle bir süredir tedavi gördüğü hastanede vefat eden gazeteci-siyasetçi Markar Esayan'ın cenaze göreninde konuşan Türkiye Ermenileri 85. Patriği Sahak Maşalyan önemli mesajlar verdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın törene katılmasından dolayı fazlasıyla memnun kaldığını dile getiren Maşalayan, Azerbaycan ile Ermenistan arasında yaşanan çatışmalara da değindi.

''DİN SAVAŞI DEĞİL''

Yaşanan üzücü savaşın bir din savaşı olmadığına dikkat çeken Patrik Maşalyan, yaşananların emperyalist aklın halklar arasında bıraktığı çözülmesi zor bir düğüm olduğunu ifade etti.

Maşalyan, "Karabağ çatışmasının bu en sıcak günlerinde bir Ermeni Kilisesinde acımızı bizimle paylaşmanız anlamlı mesajlar içermektedir. Kafkaslardaki bu üzücü savaş bir din savaşı değildir. Hatta Ermeni ve Azeri milletlerinin de savaşı değildir.

Bu esasında bir toprak mücadelesi ve emperyalist aklın halklar arasında bıraktığı çözülmesi zor bir düğümdür. Savaşlar ve çatışmalar yüzlerce yıl dostluk içinde yaşama tecrübesi olan komşu halklar için ayrıntılardır.'' ifadelerini kullandı.

Ermeni Patriği Maşalyan'dan Dağlık Karabağ mesajı

Maşalyan'ın diğer açıklamaları şu şekilde;

"Onu tanıyan herkes onun kibarlığına ve centilmenliğine tanıklık edecektir. Yakın sohbetlerinde sevimli, sevecen, güler yüzlü ve nüktedan özellikleriyle insanları cezbeden bir yönü vardı. Markar Esayan iyi kalpli bir insandı. Bu, cenazelerde herkes için söylenecek türden klişe bir 'iyi adamdı' sözünden öte onun nezaketini tamamlayan doğal bir özelliğiydi. Kutsal İncil'in verme konusunda 'Sol elin sağ elinin ne yaptığını bilmesin, iyiliğin gizlice olsun' esasına sıkı sıkıya bağlı olarak iyiliklerini çoğalttı. Kendisi maddi ve manevi zorlukları iyi tanıyan biri olarak bu durumdaki kişilere elinden gelen hiçbir yardımı esirgemeyen bir yapıya sahipti."

''GAZETECİLİĞİN FIRTINALI DENİZLERİNE ATILDI''

Maşalyan, Esayan'ın derin düşünen, varoluş sorunlarına kafa yoran, sözde değil özde dindar ve hayata dair her şeyle ilgili araştırmacı bir ruh taşıdığını anlattı.

Esayan'ın uzun ve cefalı hastalığının, imanının artmasına ve pekişmesine neden olduğunu belirten Maşalyan, "Markar Esayan tüm hayatı boyunca sağlıklı günlerinde manevi hazineler biriktirmişti ve onları hayatının zor dönemlerinde bolca kullandı." dedi. 

Maşalyan, Esayan'ın fikir üretmek, yazmak ve konuşmak için doğduğunu kaydederek, "Romanlar kaleme aldı. Agos'a makaleler gönderdi. Hrant Dink'le samimiyet kurdu ve ondan esinlendi. Hrant'ın öldürülmesiyle içindeki yazarlık yangını daha da depreşti. Gazetecilik hayatına atıldı. Saksıdaki çınar topumu artık ormandaki yerini bulmuştu. Dükkanının küçük ama güvenli ortamını bırakıp gazeteciliğin fırtınalı denizlerine atıldı. Risk almaktan kaçınmadı. Görevler ve sorumluluklar üstlendi." diye konuştu.

"MARKAR ESAYAN BİR KÖPRÜ ADAM OLDU"

Esayan'ın gazetecilik hayatının bir döneminde köklü dönüşüm yaşayarak, siyasi tercihlerini sol cenahtan sağa doğru kaydırdığını, bunun da kendi camiasında yoğun eleştirilere neden olduğunu belirten Maşalyan, "Markar Esayan, 1400 yıldır Müslümanlarla birlikte yaşama tecrübesi olan Ermeni halkının bir üyesi olarak ve yüzyılın bilgeliğini özümseyerek durulması gereken en doğru siyasi duruşu benimsedi. Mensubu olduğu ülkeyi ve vatanı varlığının bir kutsalı olarak görmek, sadakat ve bağlılıkla devletine, milletine hizmet etmek, sevincini ve gönencini, üzüntü ve tasayı aynı bayrak altında yaşamak ve hep birlikte mutlu bir ülke oluşturmak ülküsünü benimsedi. Bu topraklarda Milleti Sadıka olmanın özü ve anlamı budur. Bu sadece Ermenilerin değil, tüm ülke vatandaşlarının paylaşması gereken en doğal duruş ve seçimdir." ifadelerini kullandı.

Esayan'ın, bilinçli bir aydın olarak sadece Ermenilerin değil, tüm halkın yanında olunması gerektiğini anladığını ifade eden Maşalyan, onun hep birlikte yükseltilecek ve bu uğurda mücadele edilecek yeni bir Türkiye olması gerektiğini gördüğünü, kendisinin de bu büyük davada bir payı olmasını istediğini anlattı.

Maşalyan,  "Markar Esayan bir köprü adam oldu. Bu günlerde ne kadar çok ihtiyacımız var. Markar gibi köprü kuracak insanlara. Ermeniler ve Türkler, Azeriler ve Ermeniler arasında dostluk köprüleri kuracak o mübarek insanlara ekmek gibi, su gibi ihtiyacımız var. Kaç felaket önlenir, kaç can kurtulurdu, kim bilir? Markar Esayan yaşasaydı onlardan biri olurdu mutlaka. Her şeye rağmen 'barış' derdi. 'En kötü barış en iyi savaşa yeğlenmelidir' derdi." şeklinde konuştu.

(AA)

GÜNÜN VİDEOSU

İstanbul'da korku dolu anlar! Ambarlı Mardaş Limanı'nda gemi yan yattı! Personeller tahliye edildi

İstanbul Ambarlı Mardaş Limanı'nda AMNAH isimli konteyner yüklü gemi sabaha karşı yan yattı. Konteynerlerden bazıları denize dökülürken bölgedeki çalışmalar devam ediyor. Gemi personeli hemen olay yerinden tahliye edildi.