Ertuğrul Özkök’e mektup!
Sevgili Ertuğrul Bey,
Bugün MedyaRadar’dan öğrendim ki, Aydın Doğan’ın hayatını kaleme alıyormuşsunuz ve fakat yine aynı siteden öğrendiğime göre Can Dündar’ın bıraktığı yerden devam edecekmişsiniz. Sizin gibi bir ulema-ı muharririne elalemin girişine son söz yazmak yakışır mı hiç?
Bana sorarsanız üşenmeyin; hikayeyi en başından bizzat kendi üslubunuzla kaleme alın!
Ancak hal böyle olunca kaçınılmaz olarak kitabın içeriğiyle ilgili aklımıza bazı soruların gelmesine mani olamıyorum!
Yüksek hoşgörünüze sığınarak size 7 soru hazırladım…
Bana kalırsa bir Aydın Doğan kitabında olmazsa olmaz mütemmim cüzlerdir bunlar…
BİR Madem ki Aydın Doğan’ın tüm hayatını kaleme alıyorsunuz, beyefendinin Sema Hanım’dan önceki veya pek ihtimal vermiyorum ama varsa sonraki aşklarıyla ilgili bölümler olacak mı bu değerli eserinizde?
İKİ Yılların efsane genel yayın müdürüyken bir anda kendinizi ‘köşenizde’ sıkışıp kalmış buluverdiniz. Bu süreçte patronla aranızda yaşanan fırtınaları da bütün çıplaklığıyla okuyabilecek miyiz?
ÜÇ Malumunuz Doğan Grubu için “Bunlar hükümet kurar, hükümet yıkar!” gibi bir kanaat var kamuoyunda! Grubunuz ile siyaset dünyası arasında yaşanan sadece tatlı değil, kimi zaman çok sertleşen ve hatta acımasız boyutlara varan meseleleri de kaleme alabilecek misiniz?
DÖRT Biliyoruz ki grubunuzun içinde Game of Thrones’a taş çıkartacak taht kavgaları yaşanıyor! Kitabınızda Aydın Doğan’ın kızları arasında yaşandığı söylenen muazzam iktidar mücadelesini de yazmayı düşünüyor musunuz?
BEŞ Karacan Ailesi’nin Milliyet’i, Simaviler’in Hürriyet’i elden çıkartıp bir dönem Sirkeci’de otomotiv yedek parçacılığı yapan Aydın Doğan’a satmaları konusunda bin türlü rivayet konuşulur ortalıkta! Acaba kitabınızın sayfalarında Sayın Doğan’ın medyadaki muhteşem yükselişinin perde arkasını okuyabilecek miyiz?
ALTI Tıpkı bugünlerde Ahmet Hakan ile Melis Alphan arasındaki atışma gibi geçmişte de grubunuzun yazarları arasında gerginlikler olduğunu biliriz. Kitapta bunlarla ilgili bölümler olacak mı? Emin Çölaşan, Bekir Coşkun ve Soner Yalçın gibi önemli kalemlerin gidişlerinin gerçek hikayesini sonunda öğrenebilecek miyiz?
YEDİ Eminim ki siz sevgili patronunuzla uzun akşam yemeklerinizin sonunda Bodrum’da gün batımına karşı Fernet Branca içip kahveli elma yerken bunu uzun uzun konuşmuşsunuzdur! Takdir dersiniz ki kamuoyu da bu meseleyi merak ediyor! Bana kalırsa bir şehir efsanesidir ama Aydın Doğan ile Vehbi Koç arasındaki illiyet bağını da anlatacak mısınız?
Şimdiden size ve Aydın Bey’e kolaylıklar diler; kitabınızı hasretle beklediğimi ifade ederim.
Not: Elbette DışBank meselesi, kağıt kaçakçılığı olayı, Panama belgeleri, Mesut Yılmaz dönemindeki gölgede kalan ilişkiler ve arsa - marina satışları konuları da var! Ama bunları sizin gibi araştırmacı bir gazetecinin kaleme alacağından emin olduğum için bilhassa belirtmekten imtina ettim.