Esasen biz 9 Eylül'de ne kazandık?
SuperHaber programcısı Mehmet Sadık Öke, 9 Eylül İzmir’in düşman işgalinden kurtuluşunun yıl dönümünün ardından kaleme aldığı yazıda 'Esasen biz 9 Eylül'de ne kazandık?' sorusuna yanıt verdi. Öke, yazısında Kurtuluş Savaşı ve Sevres (Sevr) Anlaşması ile ilgili de çarpıcı detayları kaleme aldı. İşte Öke'nin o yazısı...
Fransa Devrimi'nden sonra Avusturya Prusya ordusuna dayandı ama bunu bugün mesele yapmıyor . Hatta 'Türkiye Türklerindir' lafının temeli bu dönemde söylenen 'Fransa Fransızlarındır' lafını adamlar Hitler'e bile dayandırdılar.
Paris'i kaybettiler ama savaşı ABD - İngiliz yardımı ile kazandılar .Biz de İstanbul’u İzmir i vs . kaybettik ama kazandık . Amiyane tabirle kıçı kırık Yunan’ı yendik Rus yardımı ile . Ülkemizde belli kesimler bu başarıyı küçültüyor. Atatürk'ü İngiliz ajanı ilan ediyor 'Kurtuluş Savaşı olmadı' bile diyor . Oysa 9 Eylül İzmir'e giriş bu başarının nişan yüzüğüdür . Biz İngiliz ile - resmen Çanakkale harici - savaşmamış olabiliriz ama her adımda onlar ile savaştık aslında .
Gerçek hafife alınacak bir şey değil . Türkler evet , İngiliz ordusu ile savaşmadı - Çanakkale ayrı konu - ama esasen İngilizler savaşacak durumda bile değildi . Dünya Savaşı sonrası üstüne bir de İspanyol gribi çıkmış üçte bir nüfus ölmüştü . Fransa ha keza aynı duyumda idi . İngiliz sömürgeler asker vermeyi reddediyordu tekrar . Koalisyondaki muhafazakarlar içinde Türkler ile savaşmanın yanlış olduğunu düşünen kişiler çoktu . Viktorya siyaseti istiyorlardı .
Başta iki eski dış işleri bakanı Balfour ve Curzon. Bu iki kişi Sevres Anlaşması'na da karşı çıkmıştı zaten ve hükümetten ayrılış sebepleri de Sevres Anlaşması idi ama Loyyd George'a dinletmemişlerdi. Loyyd George savaşın uzamasını Türklerin savaşa girmesine ve girince de çıkmamasına bağlıyor ve Türklerden nefret ediyordu . 25 milyon altın pound rüşvet verdiği halde Türkler savaştan çekilmemişti . Bu durumun yansıması veliaht Yusuf İzzeddin Efendi ve Enver Paşa arasındaki çatışmada yatar .
Veliaht Yusuf İzzeddin Efendi savaştan hemen çekilmek ve İngilizler ile ayrı bir anlaşma yapmak taraftarı idi. Enver Paşa'ya Tokat atmıştı herkesin önünde . Sonuçta Levent’teki av köşkünde şimdiki yapı meslek lisesi - intihar etti ya da öldürüldü . Eski Hindistan genel valisi muhafazakar lord Curzon un liberal Loyyd George nefreti o kadar büyüktü ki her ortamda ona karşı muhalefet yaptı . Liberal Loyyd George'u esasında Curzon ve Atatürk ile Türkler devirdi .
Dediğim o ki; şans önemli bir faktördür . İngilizlerin çaresi kalmadı . Muhafazakar liberal hükümetin düşüşünün ana nedenlerinden biri Atatürk ve Türkler . İpi savaş manifestosu çekti . Loyyd George ve Churchill Türkler Avrupa’dan atılmalıdır şeklinde bir manifesto yayınladılar.
Churchill hem savaş hem sömürge bakanı idi ve istediği kadar asker ve parayı savaşa gönderebilirdi . Bu manifestodan ne Fransa ne İtalya nede sömürgelerin haberi vardı . Ortaya bomba gibi düştü . Bonar Low ve Baldwin hükümetten çekildi muhafazakarların Carlton House da gizli toplantısı ile . Bunu Curzon özellikle organize etti . Başbakan olmayı istiyordu ama soylu olduğu için imkansızdı gene de zorladı . Bu süreçte devrin basın kralı Bawembrook Markisi savaşa karşı kamuoyu yarattı . İrlanda, Kanada, Yeni Zelanda, Avustralya asker vermem dedi . Ve Loyyd George - Churchill hükümeti düştü . Mustafa Kemal Paşa'nın gerçek dehası ve başarısı bu olacakları tahmin etmek ve tahminini gerçekleştirmektir.
iki muhafazakar dış işleri bakanı ve askeriye Sevres için 'Olamaz büyük hata' demiş iken (bkz. 1919 Paris barış konferansı , Margaret Macmillan) Churchill in zoru ile Loyyd George planı uygulamaya koydu.
Fransa çok gönülsüz idi çünkü aslan payı İngilizlere gidiyordu . Zaten yan çizdi . İtalyanların ise Mussolini problemi vardı . Geri çekildiler . Mussolini'nin büyük yürüyüşü 1922'dir ve 'İlk hedefiniz Akdeniz' sözü gibi o da 'Marche a Roma!' demişti. Ve eklemişti 'Mare Nostrum bizim deniz .'
Siyah gömlekli faşistler Milano'dan Roma’ya yürüdü ve 29 Ekim 1922'de Mussolini Başbakan oldu . Komünist Ruslar zaten Türkiye'yi destekledi . Komünist tehlikesi yanında İngiliz kralının sevgili kuzeni Çar Nikola'nın ve tüm ailenin öldürülmüş olması dehşetli bir tepki yaratmıştı zaten ve Türkler Ruslara kaptırılamaz kaptırılmayacak kadar önemli dendi muhafazakarlar tarafından ve Viktorya siyaseti Türkler ile dostluğa dönüş istendi.
İngiliz ve Fransız büyük mason locaları liberal Loyyd George ve muhafazakar Churchill hükümetine karşı Türkleri destekledi . Fransız özel elçisi Franklin Buillon mason büyük üstadı idi . Zaten İnönü'yü Lozan için teklif eden de o oldu Atatürk'e .
Lord Curzon Sevr’e zaten karşı idi Başbakan Loyyd George'u devirdi . Ve baş İngiliz delegesi olarak Lozan'a gitti . Hindistan eski genel valisi idi ve oradaki etkileri de yeni validen biliyordu.Yeni genel vali İstanbul'un derhal terk edilmesini tavsiye etmişti. İkisi de mason üstadı idi.
İzmir'e 9 Eylül'de girdik. Bu şekilde bu ortamda girdik. Girişimiz bizim olduğu kadar dünyadaki dengelere de bağlı bir olay idi . Karşılıklı etkileşim içinde idi . Kısmen dışarısı kısmen biz o dengeleri etkiledik değiştirdik yarattık ve yeni denge noktasına getirdik . Bir dönem kapandı yenisi açıldı Ortadoğu ve Balkanlar için büyük değişim Devri oluştu böylelikle .
9 Eylül İzmir’in kuruluşu herkese kutlu ve mutlu olsun.