Eskişehirli Ceren Özdemir: 'Hayattayım’ demekten utandım
Ordu'da, evinin bulunduğu apartmanın girişinde bıçaklanarak öldürülen balerin Ceren Özdemir ile aynı ismi taşıyan ve ona benzeyen sosyal medya fenomeni Eskişehirli Ceren Özdemir , kendisine gelen başsağlığı mesajlarının ardından, “Huzurla uyu, çok üzgünüm. Telefonlara ve mesajlara, hayattayım demekten, çok şükür yanıtları almaktan utandım” ifadelerini kullandı.
Ordu Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Müzik Bölümü 3'üncü sınıf öğrencisi olan Ceren Özdemir, Özgür Arduç (35) tarafından evinin bulunduğu apartmanın girişinde bıçaklanarak öldürüldü. Türkiye’yi yasa boğan cinayetin ardından Eskişehir’de oturan ve aynı ismi taşıyan sosyal medya fenomeni Ceren Özdemir’in sosyal medya hesaplarına da başsağlığı mesajları yağdı. Sosyal medyada fotoğrafları paylaşılan Eskişehirli Ceren Özdemir'in videolarına da "Çok gençmiş Allah rahmet eylesin, Allah ailesine sabır, katiline bol cehennem ateşi nasip etsin. Rabbim mekanını cennet etsin nurlar içinde uyusun"yorumları yapıldı.
‘HAYATTAYIM DEMEKTEN UTANDIM’
İsim ve yüz benzerliği nedeniyle, Ordulu Ceren ile karıştırılan Eskişehirli Ceren Özdemir, sosyal medyadan, "Huzurla uyu, çok üzgünüm. Telefonlara ve mesajlara hayattım demekten çok şükür yanıtları almaktan utandım bugün" diyerek, şunları yazdı:
“Videolarıma gelen bir sürü benzer yorumlu uyandım. Şimdi diyorum ki hayattayım, üretiyorum ve hala yapabilecek çok şeyim var. Sizin için, tüm kadınlar ve insanlar için. Bugün birçok telefon ve mesaj aldım, isim benzerliğinden kaynaklı. Her biri için içimden bir şeyler koptu. Ama seninle sadece aynı ismi paylaşmıyoruz, ruhun ve mücadeleni o kadar iyi hissediyorum ki. Huzurla uyu, çok üzgünüm. Telefonlara ve mesajlara hayattayım demekten çok şükür yanıtları almaktan utandım bugün.”
DHA'YA KONUŞTU
Türkiye’de işlenen kadın cinayetlerine çok üzüldüğünü ve kadınlar için bir şeyler yapmak istediğini ifade eden Ceren Özdemir, DHA muhabirine şunları söyledi:
“Ceren öldüğünde ilk kez, isim benzerliğinden sanırım ölebilirmişim gibi hissettim. Haberleri okumayan sosyal medyadan bildirimler almaya başladım. Sürekli fotoğraf ve videolarıma, ‘mekanın cennet olsun, Allah rahmet eylesin’ gibi bildirimler geliyordu. Hesaplarımı kapatmayı düşündüm, bir sürü telefon alıyorum. Annemler, yakınlarım, öğretmenlerim, öğrencilerim, arkadaşlarım bana bir şey olduğunu düşündü, haberin detayını okumadan. Öyle olunca da açıklama yapmam gerekiyor. Sosyal medya hesaplarımı o nedenle kapatmadım. Çok garip hissettim. İnsanların, hayattasın çok şükür demelerinden utandım. Çünkü sevindiğim, arayanların da sevindiği bir şey olmadı. Çok üzgünüm, derin bir yas duyuyorum. Ceren Özdemir’in ölümünü çok içselleştirdim.”
Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ceren’in sanatçı olması, sürekli etrafını aydınlatan birisi olması, hepimizin başına gelebilecek duygusu hissettirdi. Haberlerin detaylarını okudukça, kanım dondu. Kaygılanmaya başladım, bütün kadınlar, kız çocuklar adına. Bununla ilgili mücadele vermek istiyorum. O gün insanlar beni çok aradı. Yaşıyorum demeye utandım. Onların ‘yaşıyorsun’ demelerine üzüldüm. Çok garip bir durum oluştu. Ölmedim diye açıklama yapmaya da çekindim. Yastayım, bu bana belki de mesaj gibiydi. Hep çevredeki kadınların ölebileceğini, onlar için mücadele etmem gerektiğini düşünüyordum. Kendim için herkes için neler yapabilirim diye düşünmeye başladım.”