Esra Elönü, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "racon" açıklamasını yazdı

Esra Elönü, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Kimse benim adıma racon kesmesin." çıkışının ardından "tetikçiler"e yüklendi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz gün AK Parti İl Danışma Meclisi Toplantısı’nda yaptığı konuşmasında, bazı köşe yazarlarını işaret ederek "Kimsenin racon kesmesine de ihtiyacım yoktur. Eğer racon kesilecekse, bu raconu bizzat kendim keserim" ifadesini kullanmıştı.

Esra Elönü haber7.com'da kaleme aldığı "Kurbanda racon keseceklerin listesi" başlıklı yazısında isim vermeden "tetikçiler"i hedef aldı.

Elönü bu kişilere; "Siz 16 yıllık ak kalenin neferi değil ancak köstebeği olursunuz" sözleriyle yüklendi.

İşte Elönü'nün "Kurbanda racon keseceklerin listesi" başlıklı o yazısı:

Sabah kalktığınızda iki yüzünüzü de yıkayın hijyen imandandır millet!

Kurbanda dört kişi yo yo, on kişi bir racona gireceklerdi, neyse kesemeyeceklermiş hayırlısı..

Anladım ki iç ses asla detone olmuyor. Son zamanlarda sinir uçlarında klavyelerini sıvayarak gezinenlerin ekranı mora düştü. İnsan sileceklerini çalıştırmıyorsa zaten tükürükle serinliyordur dedirtecek cinsten yazılanlara çizilenlere, kuşbaşı kesilen ahkamlara şahittik. Allah binlerce kez razı olsun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan neşteri öyle bir yere vurdu ki oluk oluk dualar, işte bu helal olsun nidaları havada uçuştu. Ne dedi?

“Burada bir kez daha açık ve net olarak ifade ediyorum; benim, milletimle, partimle paylaşacağım bir düşüncem, bir teklifim, bir hissiyatım varsa, bunun yolları bellidir. Kimsenin racon kesmesine de ihtiyacım yoktur. Eğer racon kesilecekse, bu raconu bizzat kendim keserim. Bu da böyle bilinmeli” diye konuştu.

Of of of resmen açık söz ameliyatı. Resmen, adamlıkta rüküş olanların nefsini ameliyat masasında bırakacak öldürücü hamle. Resmen iri kıyım gol. Şunu anladım “Ey tetikçi, su tabancasıyla banka soymaya çalışan acemi tetikçi, ey küçük dağları dizayn etmeye çalışan kibir fıçıları kesin sesinizi! Benim şarjörle oynayıp kuru sıkan limonculara ihtiyacım yok!”.

Ben o sözleri böyle yorumladım.

Yahu ar damarınız çok hareketli bir fay üzerinde anladık, iki dakika adam oluşunuz bünyenize artçı şok anladık, siz 16 yıllık ak kalenin neferi değil ancak köstebeği olursunuz onu da anladık niye çamurdan oyununuza mazlumların gariplerin duasından geçen lideri alet ediyorsunuz.

Tetikçiler karakter problemlerini çözmeden ülke problemlerini çözmeye çalışıyor. Halk istemiyor sizi, illa saatlerinizi gerçekleri haykıran tellallara mı kuralım?

Bu zeka fesadına sık sık uğramalar nedendir? Yok kardeşim yok bu davanın genetiğinde “ tetikçilik yok, kaypaklık yok, yağmur nereye tarla oraya mantığı yok yok yok, bu davanın içinde “

Ey iman edenler, eğer bir fasık, size bir haber getirirse, onu 'etraflıca araştırın'. Yoksa cehalet sonucu, bir kavme kötülükte bulunursunuz da, sonra işlediklerinize pişman olursunuz” ayeti var. Bu davanın içinde hucurat var hucurat, fitne hububatçılığı değil! Bu davanın hasadı gönüldür, haset zamanı değil hasat zamanı.

Yok,

Bir garibin derdinde soluklanıp bin mazlumun duasından geçen Uzun adamın tetikçilere ihtiyacı yok!

Kabe imamının ağlayarak dua ettiği liderin bu dereyi derya zanneden tetikçilere ihtiyacı yok.

Aliya İzzet’in, Şamil Basayev’in, Muhammet Biltaci’nin, Necip Fazıl’ın, Mehmet Akif’in, istiklal ruhundan beslenen Uzun adamın, yürüyen naylon şarjörleri, atıp atıp cebiyle tutanları bir an olsun dikkate aldığı yok!

Siz şarjör niyetine, klavyelerinize sığınıyorsunuz, o önce Allah’a sonra aziz milletin duasına.

Sabahlara kadar entrika haritası çıkaran fitnenin işaret fişeği adamların lafı mı, yoksa gece namazına kalkıp “ Rabbim onun yiğitliğine şahidiz, onu zalimlerin şerrinden muhafaza eyle” diyen gariplerin, Yusufların duası mı? Hangisi..

GÜNÜN VİDEOSU

Dilan Polat'ın hayranı pes dedirtti: Cezaevine girdiğinizde kalp krizi geçirdim!

Dilan Polat cezaevine girince kalp krizi geçirdiğini söyleyen hayranı, Polat ile bir araya gelince ağladı.