Esra Elönü sorulamayanı sordu! "Kısa şorta cinsel saldırı mı dinsel saldırı mı?"

Türkiye'nin hafta içi birinci gündem maddesi "Kısa şortlu kıza saldırı" idi... Haberlerin manşetleri de "Kısa şort" üzerinden vurgulandı... Yazar Elönü, bir hafta boyunca sorulmayan o soruyu sordu; "Kısa şorta cinsel saldırı mı, dinsel saldırı mı?"... Sonra da cevabını verdi; "Bu bal gibi bir cinsel saldırıdır" diye... Ve ekledi asıl amacı "Her fırsatta şorta koşullanmış sosyal medyanın küfürlü enikleri bence olayı daha fazla kaşıyıp oksitlenmiş kutup başlarını devreye sokmak istiyor." sözleri ile...

Türkiye'nin hafta içi birinci gündem maddesi "Kısa şortlu kıza saldırı" idi... Haberlerin manşetleri de "Kısa şort" üzerinden vurgulandı... Yazar Elönü, bir hafta boyunca sorulmayan o soruyu sordu; "Kısa şorta cinsel saldırı mı, dinsel saldırı mı?"... Sonra da cevabını verdi; "Bu bal gibi bir cinsel saldırıdır" diye... Ve ekledi asıl amacı "Her fırsatta şorta koşullanmış sosyal medyanın küfürlü enikleri bence olayı daha fazla kaşıyıp oksitlenmiş kutup başlarını devreye sokmak istiyor." sözleri ile...
İşte Esra Elönü'nün "şort" vakasına farklı bir bakış açısı getirdiği "Kısa şorta cinsel saldırı mı dinsel saldırı mı?" yazısı...
Kısa şorta cinsel saldırı mı dinsel saldırı mı?

Şortlu koşullanan pavlov’un eniklerine...

Bayram... Çok uzun zamandan beri katkı maddesi fazla özel gün. El öpmeli bayram paketini tercih edenler, kafa tokuşturmalı paketi tercih edenler bir de uzaktan uzağa “ İyi bayramlarrrr acelemiz var çıkıyoruz” yankılı tek sıkımlık bayram diyaloglarını tercih edenler. O gün herkes var. Sonrası hiç kimse.

Bayrama sakladığı kıyafetleri ölüme giderken giyen masumların yüzü, işte bu bayramın haritası.

Bu bayrama kısa mesajlı geçecek diye düşünürken kısa şortlu geçecek gibi. Gündem esmiyor, gırtlağına kadar bayatlığın teri. Tansiyonlar çıkışta, kan şekerleri düşüşte, iyi derecede sinek avlatan boşluklar, soldan sağa bulmaca, sağdan sola kaybolmaca.. Çıldırın savaşındayız..

Evett klavyeyi ısıttığımıza göre konuya girebiliriz çekil şöyle bakim. Lütfen bu yazıyı elden ele arka koltuğa doğru uzatınız. Ya da okurken algılarınızı arka koltuklara uygun dörtleyiniz.. Şimdiiii bir şort davası var. Dövülen bir kadın var. Bir meczup var. Bir medya var. Bir de sosyal medyada Pavlov’un enikleri var minik desenlerle küçük havlayışlarla şortlu koşullanan enikler.

Asıl Pavlov’un eniği şortlu koşullanan meczup dalgasında kafayı uçurmuş olan E.K adlı herif tabi. Olay minübüste geçiyor. Biz de yerimize geçiyoruz.

Küçük aparatif bir hatırlatma yapayım. Meral Tamer’in yazısı. Bayram namazına, hastaneye, cenaze namazına şortla gidilir mi? Başlıklı yazısından.

Geri kafalı mı oldum?

Bitmedi; hafta başında bir muayene için gittiğim Amerikan Hastanesi’nde sıramı bekliyordum. Baktım, 50-55 yaşlarında bir hanım, bacaklarını neredeyse kasıklarına kadar açıkta bırakan kısacık şortu ve yanında eşiyle birlikte gelip karşımdaki koltuklara oturdular. Hangisi hastaydı bilmiyorum, ama hastaneye gitmenin de bir adabı yok mudur?

Her türlü aykırı davranışa ve değişik fikre açık olan ben, galiba hayatta galiba ilk kez bir şeyi bayağı yadırgıyorum. Ben mi geri kafalı olmaya başladım, yoksa bu yaz sadece popoları kapatıp, baldırları tamamen açıkta bırakan şort giymek çok mu moda oldu bilemiyorum valla…

Hele geçen hafta İstanbul’da bir cenaze evinde, yine orta yaş üstü bir hanımı, ancak tatil beldesinde giyilebilecek kısalıkta bir şortla görünce “pes artık” dedim. Umarım cenazeye de aynı şortla gitmemiştir. Bu bayram eminim, bayram ziyaretlerine de kısacık şortlarla gidenler olacaktır.

Şimdi sakin olalım, hızla yere bıraktığımız aklımızı, yavaşça başımıza alalım. Ortada bir şiddet var ortada şorta koşullanan, kullandığı kelimelerden bir anlamlı cümle kurulamayacak bir adamın şiddeti var. Hiçbir şekilde kabul edilmeyecek olan, adalet duygusu su kaynatmamış herkesin tepki göstereceği bir olay.

Adam normal mi sizce? Belli ki sıyrık bir akılla idare ediyor. Fakat benim anlamadığım olay, neden bir sıyrık akıllının yaptıkları bir toplumun tamamına mal ediliyor? Tam 15 Temmuz sonrası bütün uçlar birleşip toplumsal barışta yeni bir sayfa açılacak derken neden bir ipsizin sapıklığı, bütün sosyal medya eniklerini dindarlardan hınç alarak tatmin olma haline gark ediyor.

Neden yine 28 Şubat öncesi aptalca dindar laik çatışması ve senaryo salyasıyla beslenen medya refleksleri gündemde?

Yukarıda Meral Tamer’in Milliyet Gazetesindeki eski yazısını paylaştım. Bu yazar da kendi görüşünü bu şekilde dile getirmişti katılıp katılmadığımı söylemiyorum lakin kendi camiasındaki mahalle baskısından hangi açıklamayı yapmak zorunda kalmıştı açıp okuyun.

Neden bu tarz olayları, iktidar ve o iktidara oy veren seçmenin kimliği üzerinden okuyoruz. Kafayı fazla yiyoruz ve tıkandığımızda kimse sırtımıza vurup helal demiyor bence sebep bu?

Bu olayı neden cinsel bir saldırı olarak görmüyoruz? Bu bal gibi bir cinsel saldırıdır. Her fırsatta şorta koşullanmış sosyal medyanın küfürlü enikleri bence olayı daha fazla kaşıyıp oksitlenmiş kutup başlarını devreye sokmak istiyor.

Problem şu, biz şorta koşullanan sapıklarla ve dindarlara olan bakışlarını şortlu koşullanma üzerine okuyan yürüyen odunlarla yaşıyoruz. Her yıl dindarlara sövme şenlikleri yapacak kıvamda olanların Pavlov’un şartlanmış ya da şortlanmış eniklerinden farkı yok..

Dağılalım.

Kısa bayram mesajı: Maksat üzüm yemek bağcıyı dövmekse o bağcı dindarlar değil sapık olandır. Hadi mübarek olsun.

Esra Elönü sorulamayanı sordu! "Kısa şorta cinsel saldırı mı dinsel saldırı mı?" ile ilgili etiketler Esra Elönü şortlu kıza saldırı ercan kızılateş