FETÖ elebaşı Fethullah Gülen’in öz yeğeni Ebuseleme Gülen'den çarpıcı itiraflar: Adil Öksüz, Erdoğan için oyun hazırlattı!

Adı Ebuseleme Gülen. FETÖ hain terör örgütünün başı Fethullah Gülen’in öz yeğeni. Teröristbaşı’nın küçük kardeşi Mesih Gülen’in oğlu. Yakın zamana dek Türkiye kamuoyunda adını pek bilen yoktu. Ancak X’deki sosyal medya hesabından, FETÖ’nün genel ‘kol kırılır yen içinde kalır’ anlayışına aykırı itiraf ve ifşaatta bulunmaya başlayınca bir anda dikkati çekti. Gazeteciler hemen peşine düştü. Fakat ‘yeğen Gülen’ önce kendilerinden birine, yurt dışında kaçak yaşayan ve ‘FETÖ’ye muhalif’ rollerine soyunma görevindeki FETÖ’cü gazeteci Ahmet Dönmez’e (kendi ifadesiyle) 2 saatlik görüntülü ve sert şeylerin olduğu bir röportaj verdi. Ancak Dönmez, Teröristbaşı’nın Pensilvanya’daki ihanet üssünde onunla birlikte yaşayan öz yeğeninin ifşaat ve itiraflarının ağırlığı altında ürküp paniklemiş olmalı ki, röportajı sudan bahanelerle yayınlamadı. İhanet ve terör örgütünün sosyal medya hesapları da hemen harekete geçip, Ebuseleme Gülen’in dikkate alınmaması gerektiğini, çünkü psikolojik hasta olduğunu işlemeye başladılar. Dahası, Gülen’in yeğeniyle evli olan mollalardan Ahmet Kurucan, ölüm döşeğindeki kanser hastası Mesih Gülen’i kendi sosyal medya hesabı üzerinden zorla konuşturup; “Oğlum psikolojik hasta” dedirtti. Tüm bunlardaki amaç, Teröristbaşı’nın ilk kez bu kadar yakınında, hatta ailesinin içinde bulunan fay kırığının ‘yok hükmünde’ olduğu mesajını öncelikle terör örgütünün tabanına, sonra cümle aleme vermek ve inandırmaktı. Fakat Ebuseleme Gülen sosyal medyadan öyle tutarlı ve mantıklı şeyler söylüyordu ki, akıl hastası birinin bu lafları etmesi mümkün değildi. 

Teröristbaşı’nın öz yeğeni Ebuseleme Gülen röportaj teklifimizi kabul etti ve İstiklal’e konuştu. Bu röportaj, Türk medyasında Gülen ailesinden biriyle yapılmış ilk röportaj olmanın yanında, Pensilvanya’daki terör üssünde Gülen’le birlikte yaşayan, hem de öz yeğeni olan birinin ilk kez konuşması anlamına geliyor. Ebuseleme Gülen’in söylediklerinin bir başka önemli yanı, örgüt içindeki ezberi ilk kez bu denli net, açık ve kendi hayatını tehlikeye atacak şekilde bozacak kadar cüretkâr ifşaat ve itiraflar içermesi.

İstiklal yazarı Arzu Erdoğral gündemdeki isme ulaştı. Yazılı olarak sorduğumuz sorulara Ebuseleme Gülen yazılı olarak cevap verdi. Verdiği cevapları, tashih düzeltmeleri dışında hiç değiştirmeden olduğu gibi bıraktık:

''ABD İFADELERİNİ ALIP TÜRKİYE’YE İADE ETMELİ''

-Sosyal medyadaki paylaşımlarınızda, sizin cemaat dediğiniz, Türk adaletinin ise terör örgütü dediği yapı içinde çöreklenmiş bir çete bulunduğunu, 15 Temmuz darbe girişimini bu çetenin planlayıp uygulamaya geçirdiğini, Fetullah Gülen’e de bu planı bir şekilde kabul ettirdiklerini işlediniz. Paylaşımlarınızın genelinden bu sonuç çıkıyor. Bu durumda siz amcanız Gülen’i ve cemaat dediğiniz terör örgütünü aklayıp, suçu içinizdeki bir çeteye mi yüklemeye çalışıyorsunuz?

''Bence bir grup, kanserleşmiş bir çete uzun yıllardır cemaati yönetiyor. Hocamın darbe yapmayacağını herkes bilir. Bu onun her şeyine ters. Ama savunmam. Ne ettiyse çıksın isterim. Terör örgütü yakıştırmasını cemaat anlamında kabul etmiyorum. Ama içimizde darbeye, hırsızlığa, kumpaslara bulaşmış insanlar olabilir. Bunu ayıklamak devletin ve USA’nın görevi. Amerika realistik bir yöntemle bu insanların ifadesini almalı, sonra da Türkiye’ye iade etmeli. Ama Türk devleti de her bulduğunu içeri atmamalı. Korkudan gelemedim ben uzun süre. Kesin dedim ben konuşursam daha çok bacıyı, çocuğu üzerler.''

-Bu durumda darbeye kalkışan FETÖ’cü askerler de bahsettiğiniz bu çetenin kontrolü altında mıydı?

''TSK’daki cemaate ya da hocama gönül veren insanlar bu çeteye üye değildir. Adamlar sevmiş, takip etmiş, gönül vermiş, naapsın. Bir imam da çıkıp diyor ki, hocam böyle böyle dedi, darbe yapalım dedi vs. Asker inanmışsa, katılmışsa kendi suçu, ben bilemem. Ama herkes katıldı demek doğru değil. O gün darbe olduğunu anlayıp, ben devletime kurşun sıkmam diyerek silahını teslim eden askerler de var. Kimseyi aklamak istemiyorum ama herkese terörist muamelesi yaparsanız biz daha çok saklarız kendimizi. Korkup ağzımızı açamıyoruz birilerine zarar gelir diye.''

''DEVLETİ KOMPLE ÇALMAYA KALKTILAR''

-Bahsettiğiniz çetenin başında kimler var? Cevdet Türkyolu yani Uzun Cevdet, Mustafa Özcan, Adil Öksüz bu çetenin neresinde?

''Ben şunu diyorum: Bu çete dediğim insanlar, cemaatin kurumlarını 25 yıldır bırakmayanlar. AKP’ye koltuk sevdalısı diyenler, koltuğundan vazgeçmiyor. Ağa olmuşlar, çete olmuşlar. Cevdet, Mustafa Özcan, Barbaros (40 yıldır yanında), Doktor Ali, İsmail Büyükçelebi gibi, en eskiler. Bırakmıyorlar. Fetullah Gülen evinden çıkmayan bir insan. Naapsın para pul vs? Ama bu çakallar doymadı. Devletin gücünü, imkânlarını, parayı görünce devlete çökmeye kalktılar. Tayyip Erdoğan’a hırsız dediler ama bunlar komple ülkeyi çalmaya kalktılar. Hocam da suçludur, aklayamam. Kim ne ettiyse çıksın.''

''GÜLEN’İN YANINA ÇETEDEN BAŞKA KİMSE GİREMİYOR''

-Sosyal medya paylaşımlarınızda Gülen'i kaçırdılar dediniz ve Uzun Cevdet'i işaret ettiniz. Niye kaçırdı? Amacı onun ölümünden sonra tüm kontrolü ele almak mı, Gülen'i öldürmek mi ya da ne?

''Gülen’i Amerika’ya getirdikleri güne lanet olsun. O buraya geldikten sonra, halk yani taban Hocaefendi’nin yanına giremedi bile. Sadece ağalar, yani Cevdet, Barbaros, Dr. Ali, Ekrem Dumanlı. Devletle ve halk ile bizi böyle geren bunlar. Hocaefendi televizyon bile izlemez, nadiren izler. İzlese bile önüne hep, ‘Aman hocam, Türkçe olimpiyatı yaptık, bakın, izleyin. Aman şu ülkede şu olmuş. Aman bakın ne hizmetler yapılıyor’ diye diye ne istiyorlarsa onu gösterdiler. Akrabalarını bile yanına yanaştırmadılar. Kemal Gülen hariç, onu da Cevdet’in kayınbiraderi diye. Dolayısıyla bu çete kontrol ediyor uzun zamandır. Çok güçlü oldukları için benim babamı bile yedi bitirdiler. Hocam da suçludur, hiç aklamam. Ama temel sorun, o çete.''

''ADİL ÖKSÜZ BANA İNTERNET OYUNU HAZIRLATTI''

-15 Temmuz darbe yapılanmasının ve girişiminin başında Adil Öksüz mü vardı? O değilse kim ya da kimler vardı?

''Benim, Adil Öksüz’ün davranışlarından, söylemlerinden anladığım şu: Bana bir proje verdi ve 17 Temmuz’a yetiştirmemi isteyip durdu ısrarla. Gururlu ve kibirliydi hep.''

-Bu proje tam olarak neydi, içeriğinde ne vardı?

''Erdoğan’ı yerin dibine sokacak bir internet oyunu, 20 milyon bütçeli. Israrla o tarihe yetişmesini istedi. Erdoğan’ı karalayan, çok kötü gösteren bir proje. Bir internet oyunu. Gençlerin zihninde Erdoğan’ı kötü göstermek için. 17 Temmuz’a yetişsin dedi durdu. Bunun için dört-beş kez görüştüm.''

-Adil Öksüz şu anda nerede? Bizzat FETÖ tarafından öldürüldüğü ve başka iddialar var hakkında?

''Adil’in Almanya’da olduğunu tahmin ediyorum. Avrupa’da olduğu kesin. Kesin derken, yine kendi yorumum bu. Bence karayolu ile Gürcistan üzerinden Avrupa’ya geçirdiler.''

-Dinî bir cemaat olarak görülen ve öyle olduğunu iddia eden bir grubun ülke yönetimini ele geçirmek için askeri darbeye kalkışmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

''Ben demokrasi dışı her eylemi cinayet kabul ederim. Hatta ilk duyum aldığımda, yani ilk şüphelendiğimde, ‘karşınızda ilk beni bulursunuz’ demiştim. Belki de bu yüzden tam açıklamadılar bana. Ama olayın içine çektiler. Ben sanatçıyım, Atatürkçüyüm, demokratım, aynı zamanda Allah’a taparım. Buyum ben.''

-Sizin cemaat dediğiniz, benim terör örgütü dediğim yapı ya da size göre o yapının içindeki bir çete, askeri darbe girişimini kendi iradesiyle mi yaptı, yoksa dış etki ve daha büyük bir irade var mıydı? Varsa kimdi bu irade?

''SİZİ İKİ DAKİKADA İNDİRİRİZ DEDİLER, BECEREMEDİLER''

''Olay çok net bence. İçimizdeki abiler, ağalar, âlî heyet, hepsi devletin size su bile yok baskısına dayanamadı ve dedi ki, ‘siz kimsiniz, istesek sizi iki dakikada indiririz’. Ama beceremeyip kucağa oturdular.''

-Askeri darbeyi FETÖ’nün yaptığına dair sayısız delil, kanıt varken, sizin taraftarlarınız bunu neden ısrarla reddediyor? Bu bir taktik mi?

''Çok net, darbeye içimizde belki 100, belki 1000 bulaşan vardır, bilemem. Bu cemaatin tabanı inanamıyor içimizde böyle insanlar olduğuna. Haklılar çünkü onlar böyle bir davaya inanmadı. Hep demokrasi, insan hakkı diyen bir hoca nasıl darbe yapar? İnanılır bir şey değil. Görmek istemiyor halk, inanmak istemiyor. Sundular projeyi bir şekilde, hocam da detaylarını çok bilmese de kabul etti. Belki dediler ki kimseye zarar gelmeyecek vs, ikna ettiler, bilemem, bu benim yorumum.''

-Darbe girişimi sırasında, 15-16 Temmuz günlerinde Pensilvanya’da neler yaşandı, Gülen ve yanındakilerde nasıl bir hava vardı?

''Bilemiyorum. Darbe esnasında Türkiye’deydim, Amerika’da ne yaşandı bilmiyorum.''

''GÜLEN’DEN SONRA BÖLÜNÜR, BÖLÜNMELİ''

-Gülen'den sonra yapı sizce bölünür mü? Bölünürse hangi kişilerin liderliğinde, kaça bölünür?

''Bölünür ve bölünmeli. Israrla bu cemaati yaşatmaya çalışmak insanlara zulümdür. Dağılsın, isteyen istediğini yapsın ama unutmasınlar, her abiye, hocaya tabi olup gözü kapalı saçma işlere girmesinler. Devlet ve millet, cemaatlerin önü alınmazsa işler nerelere varabilir, görsün. İlla ki hocamızın talebelerinden biri devam ettirmeye çalışır filan ama hiçbir zaman eski gücüne erişemez. Erişmemeli de! Bu olanlar tüm ülkeme ve dünyaya bir uyarıdır aslında. Çok gaza gelmeyin, şeyh uçmaz mürit uçurur.''

-Gülen'in öldüğü veya bunama hastalığına yakalandığı söyleniyor. Hangisi doğru? Paylaşımlarınızda kaçırıldı dediniz. Onu en son ne kadar süre önce gördünüz? Son görüşünüzde durumu nasıldı?

''Ölmedi ama gerçekten çok hasta ve özel ilgiye muhtaç durumda şu an. Onu kaçıranların amacı, kalan hakkın, yönetim hakkının kendilerinde kalması. Davanın sahipleriymiş havası estirmek için alıp götürdüler. Hocam kampta ölseydi yerine namuslu bir talebe seçerdi buradaki cemaat. (Cevdet) Alıp götürdü ki orda ölsün. Böylelikle belki diyecekler ki, ‘ölmeden önce şunu dedi, şu kağıdı imzaladı, Cevdet’e 10 milyon dolar verin dedi’ filan. İstediğini söyler, şu an elinde adam. Benim babama bile göstermiyorlar, öz kardeşine.''

''KİM VURDUYA GİDEBİLİRİM''

-İfşaat ve itiraflarınızdan sonra, sizin derin FETÖ dediğiniz yapının size zarar verme ihtimalini nasıl görüyorsunuz?

''Yok, onlar zarar vermez ama belki İsrail, CIA vs ya da derin birileri beni vurdurur, suçu cemaate atar filan, bilemem. Kim vurduya gidebilirim ama vicdanım rahat. Kim ne ettiyse çıksın. Yeter, insanlar öldü, çocuklar öldü, bebekler öldü Meriç’te.''

-Ekleyeceğiniz başka bir şey var mı?

''Yazım hatalarını siz düzeltirsiniz sanırım. Ve çoğunun kendi yorumum olduğunu belirtiniz. Net şahit olduğum olayları Ahmet Dönmez Bey’e açık açık görüntülü anlattım; çok sert şeyler var. Size söylesem, siz onları haber yapsanız, diyecekler ki havuz medyası iftira atıyor. Derdim o değil. Cemaatim kendi içinde önce bir yüzleşsin kendi gazetecileri ile. Sonra (darbeyi) itiraf edip Türk devletinden ve halkından özür dilesin. Ondan sonra her detay konuşulur Türk medyasında da. (Darbeyi) kabul edip tövbe etmemiz lazım. Tövbe etmezsek ülkemize özrümüz samimi olmaz. Ağlasın, itiraf etsinler.''

KAYNAK: İSTİKLAL