FETÖ'cü Adem Yavuz Arslan, Ahmet Hakan'ı okur temsilcisine şikayet etti!
Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan, önceki günkü yazısında firari FETÖ’cü Adem Yavuz Arslan için, "FETÖ’nün yavşağı Adem ile FETÖ’nün çakalı Emre... İkisi de Amerika’da, ikisi de firari, ikisi de Reza’nın davasını izliyor dört gözle" diye yazmıştı. Hakan bugünkü yazısında, Arslan'ın, kendisini Hürriyet gazetesi okur temsilcisi Faruk Bildirici'ye şikayet ettiğini söylerken, "Sizin gazetede denetim yok mu" diye sorduğunu ifade etti.
Ahmet Hakan, "Adamın şu söyledikleri bile buram buram nasıl bir yavşak olduğunu ortaya koymuyor mu" derken, "FETÖ’cülüğünden söz etmiyor, burada yaptığı itibar suikastlarından söz etmiyor, kaçak ve firari oluşundan söz etmiyor, bir kumpas çetesinin medya ayağında yer aldığından söz etmiyor. 'Ahmet Hakan bana yavşak dedi' diyerek ağlaşıyor" diye belirtti.
Hakan yazısını, "Söyleyin, bu yavşağa yavşak demeyeceğiz de ne diyeceğiz?" diyerek bitirdi.
Ahmet Hakan'ın yazısının ilgili kısmı şu şekilde:
"Adem Yavuz Aslan adlı şahıs için 'yavşak' tabirini kullandım dünkü yazımda.
*
Bu Adem yavşağı, sırf bu nedenle beni Hürriyet Okur Temsilcisi Faruk Bildirici’ye şikâyet etmiş.
Faruk Bildirici, 'prensip olarak hiç kimseye hakaret edilmemesi gerektiği' notuyla gönderdi yazdıklarını...
*
Ne diyor?
Özetle söyledikleri şunlar:
- Ben gazeteciyim.
- Reza davası çok önemli.
- Onu takip ettim.
- Bu Ahmet Hakan da sırf bu nedenle benim için 'yavşak' dedi.
- Sizin gazetede denetim yok mu?
- Benim gibi itibarlı bir gazeteciye böyle denmesine nasıl izin verirsiniz?
*
Baylar, bayanlar!
Adamın şu söyledikleri bile buram buram nasıl bir yavşak olduğunu ortaya koymuyor mu?
*
FETÖ’cülüğünden söz etmiyor, burada yaptığı itibar suikastlarından söz etmiyor, kaçak ve firari oluşundan söz etmiyor, bir kumpas çetesinin medya ayağında yer aldığından söz etmiyor.
Ve sanki bunların hiçbiri söz konusu değilmiş gibi...
'Ahmet Hakan bana yavşak dedi' diyerek ağlaşıyor.
*
Ben de istemiyorum 'yavşak' kelimesini yazılarımda kullanmayı.
Fakat baylar, bayanlar!
Söyleyin, bu yavşağa yavşak demeyeceğiz de ne diyeceğiz?"