FETÖ'cü Ekrem Dumanlı ve arkadaşları Türkiye'ye gelip teslim mi olacak?

SuperHaber programcısı - Güvenlik Uzmanı Mete Yarar ve SuperHaber programcısı - Hürriyet yazarı Nedim Şener ile “Memleket Aşkına”nın yeni bölümü SuperHaber YouTube kanalında yayında…

İki usta isim SuperHaber programcısı - Güvenlik Uzmanı Mete Yarar ile SuperHaber programcısı - Hürriyet Gazetesi yazarı Nedim Şener, “Memleket Aşkına” programının yeni bölümünde, FETÖ'nün Rus muhalif Navalny planı ve FETÖ'cü Ekrem Dumanlı, Mustafa Özcan ve Mustafa Yeşil gibi isimlerin bulunduğu 50 kişilik grubun Türkiye'ye teslim olacağı iddiasını masaya yatırdı.

ŞENER: STK ADI ALTINDA YENİ BİR KAMPANYA BAŞLATACAKLAR. BUNUN ALTYAPISI OLUŞTURULUYOR!

Nedim Şener, "FETÖ'nün Navalny taktiği, Rusya'daki bir muhalif. Öldürülmek istendi, uçakta zehirlenme hadisesi yaşanmıştı. Almanya'da tedavisi gerçekleştirildi. Ardından Rusya'ya geri döndü ve tutuklandı. Onun bazı siyasi taraftarları var. Onlar gösteriler yaptı. Batı dünyası onun tutuklanmasıyla birlikte ayağa kalktı. Rusya'da insan hakları ve demokrasi sorunları küresel çapta tartışılır hale geldi. AB ve ABD kınadı. Bir anlamda ülke içindeki bir siyasi hareketlenemeye neden oldu. Mahmut Övür'ün de yaklaşımı şu, sanıyorum ki 'Türk demokrasi projesi' diye ABD'de kurulan bir dernekten esinlendi. Trump döneminin ulusal güvenlik danışmanı John Bolton bunların danışma kurulunda bulunuyor. Kurucuları arasında FETÖ'den firari eski emniyet amiri Bülent Özeren var. CHP milletvekilliği yapmış, FETÖ'den firari Aykan Erdemir var. Geri kalanlar da ABD'liler. Bu ABD'lilerin bir özelliği var, daha önce İran'a karşı bu şekilde kurulan vakfın da yöneticileri olmuş ve oraya yapılan operasyonun parçası olmuşlar. Bu Bolton tipik bir ABD düzeninin temsilcisi. Haydut kültürden gelen ve bunu devlet altında organize eden bir yapıları var. Övür yazısında, 'Türkiye'de demokrasi ve insan hakları tartışması açmak bu ülkede halkı da sokağa çıkaracak bir ayaklanma ya sebep olmak için FETÖ'cülerden 50 kişilik bir grup Türkiye'ye gelecek ve tutuklanacak. ABD ve AB ayağa kalkacak' diyorlar. Zikredilen isimler de var. Mustafa Özcan, Mustafa Yeşil ve Ekrem Dumanlı gibi. Kurgusal olarak düşünürseniz fantastik bir yazı gibi duruyor. Eğer bu kişilerde azıcık bir cesaret olsaydı zaten kaçmazdı. Bu kişiler, 15 Temmuz öncesi örgütün yurt dışına kaçırdığı isimler. Gülen ile doğrudan görüşen kişiler. Bunların buraya gelmesi gibi bir durum kendilerinden de kaynaklanamaz.  Bunlar Ergenekon-Balyoz operasyonları sırasında gözaltına alınacağı bilen ve teslim olan askerler gibi değil. Bizler tutuklanacağımı bilerek günlük hayatımızı sürdürdük. İfade vermeye bavuluyla giden insanlar gördünüz mü hiç? Ergenekon-Balyoz davalarında böyle olaylar yaşandı. FETÖ'cüler kumpas kurdukları namuslu askerlerin yanına bile gelemez. Onlar yurt dışından verebilecekleri her türlü zararı verirler. FETÖ'cülerin örgüt elemanları dahil olmak üzere FETÖ'nün merkez karargahına nefret ve kin kusuyor. Türkiye'de yaşayanları %98'i FETÖ'den nefret ediyor. Rusya'da Navalny'nin belli bir siyasi karşılığı var. FETÖ'cülerin demokrasi ya da insan haklarıyla nasıl bir siyasi karşılığı olabilir? Yeşil, Özcan, Dumanlı Gülen öldükten sonra yerine gelecekler üzerinde etkili olacak isimler. Örgütün beyin takımını teslim etmesi anlamına gelir. Bu da olasılık dışı bir durum. Bunların Türkiye'ye gelme ihtimali yok. Yaptıkları şu, doğrudan ABD bunları kolluyor. STK adı altında yeni bir kampanya başlayacaktır yakında. Onun altyapısı bu. 17-25 Aralık sürecinde, bazı medyanın gündeminde özellikle Sedat Peker'in açıklamaları ile beraber Sezgin Baran gündeme geldi.  Olay bir anlamda 17-25 Aralık süreci yaratılmaya ve öyle bir algı oluşturulmaya çalışılıyor." ifadelerini kullandı.

YARAR: BUGÜN YAŞANILANLAR 2008-2012 DÖNEMİYLE BAĞLANTILI. O DÖNEMİ İYİ ANALİZ EDEMEZSENİZ 2016-2021 DÖNEMİNDE OLANLARIN ASLINI ANLAYAMAZSINIZ!

Mete Yarar, "Bu şahıslar çok demokrat oldukları ya da dünyaya demokrasi dağıtmak için bu derneğe gelmediler. John Bolton Trump'ın danışmanıydı. Trump'ın 'Bu adama kalsa dünya savaşı çıkar' dediği kişiydi. Demokrasi ile ikisinin yan yana getirileceği insan figürü değil. Bu mevzu bir taraftan da şuraya bağlanıyor. 2008'de başlayan 2012'ye kadar devam eden kumpaslar sürecinde Türkiye'de bu işe karşı çıkan insanlar vardı. Biz bunlarla ilgili konuşurken Avrupa'dan bu kumpasalarla ilgili ne Avrupa Parlamentosu'ndan ne de Avrupa'nın o demokrasi kuşağından o zamanki ihlaller, uzun tutuklanmalar, gazeteci tutuklanmalarıyla ilgili tek bir ses çıkmadı. Manşetleri hatırlıyorum, Taraf gazetesi Nedim Şener için 'Onlar gazetecilikten tutuklanmadılar' diyen daha sonra da gazeteci olduğu için girdiğini söyleyen, ardından da Kemal Bey'in alkışlattığı kişilerden bir tanesiydi. Yaşanan süreçler içinde bunları da hatırlayın. Bugün yaşanılanları iyi anlamak için 2008-2012 arasında yazılanları tekrar hatırlatmakta fayda var. O dönemde aynı kişiler bu dönemle ilgili de aynı fonksiyonu üstlenmiş durumdalar. İnsan hakları kisvesi altında Türkiye'deki tutuklanmaları överken, bugün de demokrasi mücadelesi veren insanları 'Neden demokrasi mücadelesi veriyorsun?' diyerek yaftalayan aynı kişiler. Çokta değişen bir şey olmadı. O zamanın liberal, ikinci Cumhuriyetçi tayfasının pozisyonu oydu, bugün de o. En ufak bir geri adım atmadılar. Bugün demokrasiyle ilgili en çok konuşan onlar. O günün kumpasların içinde olanlar Avrupa'nın, Fransız, ABD ve Belçika istihbaratının koruması altında yaşıyor. Bu kadar büyük demokrasi mücadelesi verilen coğrafyalarda olanlara kızıyoruz ama biz kendi ülkemizde yapılanları hatırlıyor muyuz? ABD Fransa ve Hollanda'ya ayar çekiyoruz ama kendi ülkemizdeki gazete manşetlerini hatırlıyor muyuz? Büyük bir çoğunluk hatırlamıyor. Sanki bugün yaşanılanlar o dönemden farklı ve kopukmuş gibi bağlantı kuruyoruz. 2008-2012 dönemini iyi analiz edemezsiniz 2016-2021 dönemini analiz etme şansına sahip değiliz." şeklinde konuştu.

Mete Yarar ile “Memleket Aşkına”nın tamamını SuperHaber YouTube kanalında izleyebilirsiniz...

YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN 

Sitene Ekle

GÜNÜN VİDEOSU

Dilan Polat'ın hayranı pes dedirtti: Cezaevine girdiğinizde kalp krizi geçirdim!

Dilan Polat cezaevine girince kalp krizi geçirdiğini söyleyen hayranı, Polat ile bir araya gelince ağladı.