FETÖ'cü polislere ceza yağdı...
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Haymana İlçe Emniyet Müdürlüğünde darbecilere direnmek isteyen polisleri engelledikleri öne sürülen 7 eski polisin yargılandığı davada iki sanığa müebbet, diğerlerine de 9 ile 12 yıl arasında değişen hapis cezaları verildi.
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince görülen davanın karar duruşmasına tutuklu sanıklar Eyüp Sami Duran, Serdal Bilgin, Hacı Ülger, İhsan Taha Demirci, Talip Çolak ve Tuncay Avcı ile avukatları ve sanık yakınları katıldı.
Sanıklar ile avukatlarının esas hakkındaki savunmalarının ardından, sanıkların son sözleri soruldu.
Tutuklu sanıklardan Tuncay Avcı, karakoldaki silahlığı kilitlediği iddiasını reddetti. Haymana'da askeri hareketlilik olmadığını öne süren Avcı, "Bizden darbe girişimine direnmemiz istendi. Olmayan bir şeye karşı nasıl direnebilirdik?" dedi.
Sanıklardan Eyüp Sami Duran da silahlıktaki tüm silahları personele dağıttıklarını öne sürdü. Darbe girişimi sırasında Haymana İlçe Emniyet Müdürlüğüne ilk kendisinin geldiğini savunan Duran, talimatları yerine getirip darbe girişimine karşı tüm tedbirlerin alındığını iddia etti.
Hiçbir hukuk dışı oluşumun içinde yer almadığını öne süren sanık Hacı Ülger de "Ben de bu vatanın bir evladıyım. Hangi suça, hangi terörist eyleme iştirak etmişim? Suçsuzum, beraat talep ediyorum." ifadelerini kullandı.
Diğer sanıklar da haklarındaki suçlamaları reddederek beraatlerini istedi.
Aranın ardından kararını açıklayan mahkeme, sanıklardan Eyüp Sami Duran ile Serdal Bilgin'e müebbet hapis cezası verdi. Sanıklardan Tuncay Avcı 12 yıl, İhsan Taha Demirci 10 yıl 6 ay ve Hacı Ülger ile Talip Çolak da dokuzar yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Mahkeme heyeti, firari sanık Seyit Ahmet Duman'ın dosyasını ayırdı.
İDDİANAME
Emniyet Genel Müdürlüğü ile 65. hükümetin "mağdur" sıfatıyla yer aldığı iddianamede, şüpheli polisler Eyüp Sami Duran, Hacı Ülger, İhsan Taha Demirci, Serdal Bilgin, Talip Çolak, Tuncay Avcı ve Seyit Ahmet Duman, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs" ve "silahlı terör örgütüne üye olmak"la suçlanıyordu.
Türk Silahlı Kuvvetleri içinde yer alan ve sivil bağlantıları da bulunan FETÖ/PDY mensupları tarafından anayasal düzenin değiştirilmesi, seçilmiş meşru Meclis'in lağvedilmesi, seçimle gelmiş meşru 65. hükümetin devrilmesi, halkın oylarıyla seçilmiş meşru Cumhurbaşkanı'nın öldürülmesi amacıyla darbeye teşebbüs eyleminde bulunulduğu belirtilen iddianamede, çok sayıda rütbeli-rütbesiz askerin yanı sıra çeşitli emniyet görevlileri ve sivil unsurların da katıldığı kalkışmaya, dosya kapsamında şüpheli olarak yer alan şahısların da çeşitli eylemleriyle dahil oldukları ifade edilmişti.
İddianamede, silah dolabı kilitlenerek uzun namlulu silah ve çelik yelek dağıtılmasının engellendiği, dağıtılan uzun namlulu silahların toplatıldığı, bu şekilde oluşabilecek darbecilerin saldırısına karşı direnmelerinin engellenmeye çalışıldığı, şüphelilerin darbe eylemine iştirak ettiklerinin belirlendiği kaydedilmişti.