FETÖ'cü vakıfla ortak olduğu ileri sürülen Doğa Okulları'nın kurucusundan açıklama

Doğa Okulları, yabancı ortağı ABD'li TURKVEN Fonu'nun FETÖ ile bağlantılı olduğu iddiasıyla gündeme gelmişti. Doğa Okulları'nın kurucusu Fethi Şimşek iddialarla ilgili yazılı açıklama yaptı.

İşte o açıklama...

1980’li yılların şartlarında küçük bir eğitim kurumu, bir dershane ile başlayan eğitimcilik hayatımda önce Kültür Dershaneleri ve Fatih Dershaneleri, ardından da EduTime, EnglishTime ve Doğa Okulları gibi markalar yarattım. Özellikle Doğa Okulları ile eğitim-öğretime getirdiğimiz özgürlükçü, inovatif, kapsayıcı ve rekabetçi yaklaşım, bugün 106 okul ve 70 bin öğrencilik bir dünya devini yaratmış durumda. Bu bir başarı hikayesidir ve bunun kolay bir iş olmadığını birkaç satır başıyla burada ifade etmek isterim. Şunu özellikle belirtmek isterim ki, 15 Temmuz 2016 tarihinde Türkiye’de hukuk devletini ve demokrasiyi hedef alan o kanlı girişim, bir askeri darbeden öte tüm toplum tarafından ülke tarihinin yaşadığı en büyük ve en organize terör saldırısı olarak algılanmış ve bu kalkışmayı yapan Fethullahçı Terör Örgütünün özellikle eğitim alanındaki varlığının ne kadar tehlikeli olduğunu bir kez daha bize acı bir şekilde hatırlatmıştır.

Aşağıda da sıralayacağım gibi 35 yıldır eğitim sektöründe faaliyet gösteren, özel eğitim kurumlarının öncü isimlerinden biri olarak yıllar içinde hep Fetullahçı İhanet Çetesinin rekabet baskısı altında, bu çetenin hakimiyetinin yüksek olduğu bir alanda büyümeye çalıştık.

• Şimdilerde bir terör örgütü olduğu açıkça ortada olan FETÖ’cü yapıya ait Dershaneler ve eğitim kurumları, kaynağının neresi olduğu belli olmayan paralarla sektörde çok haksız bir fiyat rekabetine yıllarca imza atmış; bu durum sektördeki diğer okullarla birlikte; öğrenci ve okul sayısı olarak onların en büyük rakibi durumundaki okullarımızı ve Dershanelerimizi işletme gerekleri açısından yıllarca çok zor duruma düşürmüştür. Kültür Dershaneleri kategorik olarak her daim FEM Dershanelerinin en büyük rakibi olmuş, Fatih Dershaneleri de Anafen Dershaneleri ile açık bir rekabet içinde olmuştur. Bu kurumlar aşikar olan zorluklar içinde FETÖ kurumlarının baskısı altında olmasına rağmen büyük başarılar elde etmiştir.

• İş bununla da kalmamış; yıllar içinde orta öğretim, lise ve üniversiye sınavlarında her türlü sahtekarlığa, hırsızlığa tevessül eden bu örgütün ortaya koyduğu sanılan – öyle görünen- sahtekarca sınav başarıları, sektördeki tüm bağlantısız eğitim kurumları adına ulaşılması çok zor başarı standartları oluşturmuştur. Gerçek bir eğitim başarısı olduğu sanılan/algılanan bu standartlar yüzünden söz konusu Fethullahçı Terör Örgütüne ait okulların tercih edilirliğinin yıllar içinde hep yüksek olduğunu, bunun da eğitim sektöründeki bizlere her nevi zarar verdiğini özellikle belirtmek isterim.

• Bunlara ek olarak yurt içi ve yurt dışı okulları için FETÖ okullarının aldığı büyük destekler, maddi yardımlar, her daim söz konusu olup, haksız rekabetin unsurlarından biri de bu olmuştur. Buradan şu sonucun açıkça göründüğünü belirtmek isterim: Fethullahçı Terör Örgütü, yıllarca soru çalarak, haksız fiyat rekabetine girerek, yeni okullar açarken de elde ettiği avantajlarla bizim gibi rakiplerini sürekli olarak sindirmeye çalışmıştır.

“Fethi Şimşek olarak FETÖ’nün güç sarhoşluğuna hiçbir zaman boyun eğmedik, eğitim çizgimiz, bu örgütle tamamen uzak tutumumuz buna örnektir.”

Sahip olduğum tüm eğitim kurumlarında; fikri hür, vicdanı hür ve özgün bireyler yetiştiren, kalitede dünya standartlarını yakalamayı amaçlayan milli bir eğitim kurumu olma vizyonunu, ilk günden itibaren ortaya koymaya çalıştım. Bu vizyon çerçevesinde;

• Kuruluşumuzdan itibaren özgün müfredatlar yaratıp, sonrasında tüm eğitim içeriğimiz üzerinde gerçek bir kontrol mekanizması yaratarak milli bir okul olmaktan asla vazgeçmedik.

• Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı ve seçilmiş hükûmeti hedef alarak ülke siyasetini dizayn etmeye kalkışan bu terör örgütünün hiçbir organizasyonunda ne kurumlarımız ne de şahsım Fethi Şimşek olarak asla yer almamayı ilke edindik. Ve bunu katiyetle uyguladık.

• Turizm gezileri gibi FETÖ okullarına taşınan ve döndüklerinde gözyaşları ile Hizmet hareketini ve başarılarını anlatıp gönüllü dailik (propagandist) hizmetleri veren her türlü kanaat insanından okulumuzu her daim uzak tuttuk.

• Kurucusu olduğum eğitim kurumlarında ilk yılından itibaren öğretmen kadrosunun seçimine özel bir önem verip, FETÖ ve benzer tehlikelerin farkında olarak bu yapıdan olduğu tespit edilen öğretmenlerin kuruma girişini engellemeyi amaç edindik. Nitekim şu günlerde meslekten ihraçlara bakıldığında kurumlarımızın aldığı netice, bu konuda ne kadar başarılı olduğunu göstermektedir.

• Devletin bütün kadrolarına eskiden gizlice sızan, daha sonra da bunu açıktan yapan FETÖ mensuplarıyla kurumlarımızda resmi, gayrıresmi hiçbir ilişki gerçekleştirilmemiştir.

• Fethullah Örgütüne yakın hiçbir organizasyonda, mankurtlaştırılmış bir mantıkla yürütülen olimpiyatlar, vb organizasyonlarda, şahsıma ait eğitim kurumları olarak yer almamak, bunlara maddi manevi destek vermemek, benim ve sahibi bulunduğum kurumların yazılı olmayan yaklaşımlarından biri olmuştur.

• Sektördeki bazı rakiplerin ve bu rakiplerin beslediği çevrelerin, kirli bir rekabet anlayışıyla; “Ama o okul şuraya yakın, buraya yakın” göndermelerinden faydalanmayı asla düşünmeyerek, yukarıda anlattığımız eğitim vizyonunu gerçekleştirmeyi düstur edindik.

Netice olarak, Cenabı Hak, ülkemizi ve milletimizi bir büyük, belki tarihin en büyük fitne ve belasından ve peşinden gelecek yabancı tasallutundan, işgalinden muhafaza eylemiş durumdadır. Bu noktada geleceğin nesillerini yetiştiren biz eğitimcilere, bu eğitim kurumların karar vericilerine, işbu halden sonra en önemli görevler düşmektedir. Neticede genç beyinleri yetiştirirken, milli değerler, birliktelik, erdem, aynı zamanda rasyonalite, bilim her zamankinden daha hayati olmuş durumdadır.

Fethi Şimşek

Doğa Okulları, English Time, Kültür ve Fatih Dershaneleri Kurucusu

GÜNÜN VİDEOSU

Kazakistan'da düşen uçağın içinden canlı yayın yapmıştı! O yolcu sağ kurtuldu...

Azerbaycan Hava Yolları'na ait bir uçak, 'SOS' sinyali vermesinin ardından Kazakistan'ın Aktau Havalimanı'na acil iniş yapmaya çalışırken düştü. Kazada 38 kişi hayatını kaybederken, kaza anında uçağın içinden 'Allah-u Ekber' diyerek video çeken kişiden haber var. O yolcunun sağ kurtarıldığı öğrenildi.