Fetullah Gülen'i aklayıp paklayan ABD dizisinin Obama ile bağlantısı ne?

Türkiye geçtiğimiz hafta ABD'de yayınlanan Designated Survivor adlı dizide teröristbaşı Fetullah Gülen'in aklanıp paklandığı bir rezalete tanık olmuştu. FETÖ elebaşı için masum bir eğitimci ve fikir adamı denilen dizinin örgüt tarafından fonlandığı iddiaları gündeme geldi. Kuşkusuz bu FETÖ'nün yapmadığı bir şey değil. Kendini aklamak, kamuoyu yaratmak için medyayı ve kültür sanat etkinliklerini nasıl kullandığı Türkiye'den örneklerle herkesin bildiği bir durum. Ancak bu kez FETÖ'nün fonlamasından daha büyük bir oyunun var olduğu görülüyor. Bunun en büyük delili ise Obama'nın hem seçim kampanyalarında yer alan, hem de Beyaz Saray'da görev verdiği bir ismin Kal Penn'in dizinin hem danışman hem de oyuncu kadrosunda yer alması. Bu durum da 15 Temmuz'u da organize eden, Gülen'in iplerini elinde tutan "üst aklı" akıllara getirmiyor değil. İşte dizideki o rezalet ve perde arkası...

Amerikan dizisi Designated Survivor dizisinde geçtiğimiz hafta tam bir FETÖ rezaleti yaşandı. FETÖ elebaşı Fetullah Gülen mahlas olarak kullandığı isimlerden türetilen "Nuri Şahin" adı ile diziye eklemlenip "Demokrat bir düşünür’ olarak lanse edildi.

Dizi severlerin 24'teki oyunu ile tanıdığı Kiefer Sutherland Designated Survivor'da ABD Başkanı Tom Kirkman rolü ile Beyaz Saray’ı ziyaret eden Türkiye Cumhurbaşkanı’na darbeyle ilgili akıl almaz sözler söyledi.

Rose Garden’da düzenlenen basın toplantısında Turan, ‘Ülkemde darbe yapmaya çalışan Nuri Şahin isimli teröristi bize iade etmemek stratejik müttefikliğe aykırı’ diyor. ABD Başkanı ise, ‘O bir düşünür ve eğitimci’ diye yanıtlıyor. Daha sonra Oval Ofis’e geçen iki liderin tartışması daha da büyüyor.

SKANDAL DİYALOG

Türkiye Cumhurbaşkanı Turan: Devletimizin düşmanına sığınma hakkı verdiğiniz için utanmalısınız. Şahin’i sınır dışı edin adaletle yüzleşsin.

ABD Başkanı Kirkman: Onun için yasal bir dayanak yok. O suç işlemedi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Turan: Sizin ülkenizde... Benim ülkemde ise o bir katil. Darbe girişiminde 97 sivil hayatını kaybetti.

ABD Başkanı Kirkman: İstihbaratımıza göre darbe girişimi Türk ordusundaki bir grup tarafından gerçekleştirildi. Bay Şahin’in konuyla ilgisi yok.

Türkiye Cumhurbaşkanı Turan: İstihbaratınız yanlış! Ve artık üslerimizi hak etmiyorsunuz. Belki de Rusya hak ediyordur.

‘GÜLEN’ OVAL OFİS’TE

Bu diyalog sonrası ABD Başkanı, ‘Türk düşünür’ olarak nitelendirdiği ve Türkiye’nin demokrasi içinde kalması için en önemli şans olarak gördüğünü söylediği Nuri Şahin’i Beyaz Saray’a davet ediyor. Şahin’in ‘Ben bir devrimciyim’ diyerek kendini anlattığı Oval Ofis’teki görüşmede Başkan, kendisine yaptıklarına hayran olduğunu ve ABD’de güvenle yaşamaya devam edebileceğini söylüyor.

Cumhurbaşkanı Turan’ın buna yanıtı sert oluyor ve Türkiye’yi NATO’dan çıkartacağını ilan ediyor.

Ancak Başkan Kirkman bir kez daha Oval Ofis’te görüştüğü Turan’a, ‘Bunu yaparsan Nuri Şahin ile Beyaz Saray bahçesinde bir basın toplantısı yaparım ve onun demokratik Türkiye için tek umut olduğunu tüm dünyaya ilan ederim’ diye tehdit ediyor.

Bunun üzerine Türkiye Cumhurbaşkanı geri adım atmak zorunda kalıyor.

NE TESADÜF Kİ WASHİNGTON'A DA SALDIRI OLUYOR

İkinci sezonu yayınlanan Designated Survivor, dünya çapında 109 milyon abonesi olan Netflix ve Amerikan ABC televizyonu için özel olarak çekiliyor.

Senaryosu daha önce birçok dizi ile yıldızı parlayan David Guggenheim tarafından yazılan; Sean Callery ve Robert Lydecker tarafından da yönetilen dizi; Washington'a yapılan bir saldırının hükümetin çoğunluğunu öldürmesinin ardından, alt düzeyde bir görevlinin başkan olmasını ve kriz ortamını anlatıyor.

Dizinin prodüksiyon yeri ise FETÖ’cülerin kendilerine adeta üs edindikleri Kanada’nın Toronto kenti.

Dizideki bu rezaletle ilgili akla gelen ilk senaryo FETÖ’nün, dizinin yapım şirketini ve senaristini Türkiye’de olan biteni kendi istedikleri şekilde yansıtmaları için etkilediği, hatta belki de para verdiği şeklinde.

desg

KAL PENN'İN İLGİNÇ KARİYERİ: "TERÖRİST" "DANIŞMAN"

FETÖ elebaşının aklanıp paklandığı dizinin danışmanı ise aynı zamanda oyuncu kadrosunda da bulunan Kal Penn.

Kal Penn Beyaz Saray'a yapılan terör saldırısı sonrası gözlerin göçmenlere çevrildiği bir ortamda yeni başkan tarafından basın sekreterliği görevine atanan Seth Wright karakterini canlandırıyor. Trump'ın göçmen politikasına da göndermeler taşıyan bu rolün teslim edildiği Kal Penn Hindistan kökenli.

kal_penn2

Dr. House dizisinde Kutner adlı bir doktoru canlandırırken birden diziden çıkmıştı. Ne yapacağı merak edilirken Başkan Barack Obama tarafından Beyaz Saray'da görev almak için davet edildi.

Ünlü oyuncu Beyaz Saray'da sahne sanatları ve sanattan sorumlu halkla ilişkiler görevlisi olarak çalıştı uzun bir süre.

Obama hükümeti için çalışmayı "büyük bir onur" olarak nitelendiren Penn, "Özgürlük ve demokrasi için çalışmak bana Gandhi ile meydanlarda gösteri yapan ailemden miras" dedi. Penn kampanya döneminde de Demokrat Parti'nin adayı Obama'ya destek vermişti. Siyasete atılmayı düşündüğünü söyleyen oyuncu, o tarihte Obama'dan gelen teklifin kariyeri için önemli bir fırsat olduğunu belirtmişti.

Obama Yönetimi'nde görev alan Kal Penn'in Designated Survivor'ın hem danışmanlığını yapması hem de dizide sürekli kamuoyu önüne çıkıp başkan adına konuşacak bir rolü üstlenmesi akıllara başka işbirliklerini de getirmiyor değil.

kal_penn3

Dizide FETÖ elebaşının suçsuz, masum, bir fikir ve eğitim adamı gösterilmesi, hem de bunun Türkiye ile ilişkileri en üst düzeyde kuracak olan başkanın ağzından dile getirmesi dizinin hedefinin sadece Türkiye olmadığını gösteriyor.

Dizi ABD kamuoyunda gelecekte Gülen'in iadesi yönündeki atılacak adımları şimdiden örselemek için algı yönetirken, Trump'la Erdoğan ya da Türkiye ile ABD ilişkilerini de hedef alıyor.

15 Temmuz darbe girişimi sonrası Obama'nın FETÖ'cü kalkışma aleyhine tek bir söz etmemesi darbenin arkasındaki akıl olarak gösterilen Graham Fuller ve Henry Barkey'in de Demokratlara yakın isimler olması diziye dair kuşkuyu daha da artırıyor.

Özetle dizinin "üst aklı"nın FETÖ fonlarından yararlansalar bile çok daha büyük bir hedefin peşinde olduğu görülüyor.

Seçildiği günden bu yana Trump'a karşı negatif kampanya içinde yer alan medya ve sanat dünyası ile oğlu ve damadının çevresinde yargı eli ile oluşturulan kuşatmaya bakıldığında biz bu filmi 2009 AK Parti'yi kapatma davası ve 17/25 Aralık yargı darbeleri ile görmüştük diyoruz...

GÜNÜN VİDEOSU

Dilan Polat'ın hayranı pes dedirtti: Cezaevine girdiğinizde kalp krizi geçirdim!

Dilan Polat cezaevine girince kalp krizi geçirdiğini söyleyen hayranı, Polat ile bir araya gelince ağladı.