FİRAVUNLARIN SIRLARI!

Yazar Mehmet Sadık Öke, SuperHaber takipçilerini çıkardığı sır dolu tarih yolculuğunun yeni bölümüyle SuperHaber YouTube kanalında…

Mehmet Sadık Öke, tarihe farklı bir pencere açarak hep merak konusu olan efsaneler ve mitleri irdelediği programda sizleri büyülemeye devam ediyor.

SuperHaber izleyicilerini sıra dışı bir yolculuğa çıkaran Öke, programının yeni bölümünde Mısır'ı mitolojik anlamda incelerken tanrısal kavramların ne anlama geldiğini ve ilk tek tanrı din anlayışının nasıl ortaya çıktığını anlattı.

Yazar Mehmet Sadık Öke, Mısır'ın gizem dolu tarihinden bahsederken, "Herkesin aklını kurcalayan gizemli ülke Mısır, efsanelere göre, tanrıların yeryüzünde yürüdüğü ülke olarak bilinir. Amon, hepimizin bildiği bir tanrı. Amon Ra olarakta bilinir. Bunun karşısında Aten ise Amon’un bu yüceliğine karşı bir rakip olarak çıkıyor. Kısa bir dönem için tek tanrı halini alıyor. Sorun da burada başlıyor." ifadelerini kullandı.

Amon tanrısının mitolojik hikayesini anlatan Öke, "Akhenaton ismini değiştirmeden önce adı Amenhotep’ti. Bu isim, Amon’u hoşnut eden anlamına geliyor. Babası III. Amenhotep, kendisi ise IV. Amenhotep olarak geçiyordu. Sonra ismini değiştirdi ve Aten yaptı, Akhenaton yaptı. 'Aten’in yeryüzündeki hizmetkarı' ya da 'yeryüzünde yürüyen Aten' anlamında. Kendisini de onun bir peygamberi olarak ileri sürdüğü görülüyor bazı kaynaklar tarafından. Amon, bir baş tanrı. Ancak Mısır’ın başında baş tanrı değildi. Hatta hiçte önemli bir tanrı değildi. Nil nehrinin başlangıç kısmına doğru olan bizim yukarı Mısır dediğimiz bölgede Tebes kentinin önemsiz tanrılarından biriydi. Belki şehrin koruyucu tanrısıydı ancak şehrin baş tanrısı değildi. Şehrin baş tanrısı Montu’ydu. Montu Horus, yani Altın Şahin olarak bildiğimiz tanrı Horus’un öbür taraftaki karşılığı. Biliyorsunuz Mısır iki ülke aslında, aşağı Mısır ve yukarı Mısır olmak üzere. Delta kısmı, aşağı Mısır. Deltadaki Horus’un karşılığı yani savaşan şahinin karşılığı öbür tarafta da Montu’ydu. Meydana gelen değişiklik sonucu Amon, yukarı Mısır'da baş tanrılığa terfi etti. Aslında Mısır, değişen tanrılar diyarıdır. Hem tanrı yaratır, hem tanrı yok eder. Amon, Mısır’ın işgal edilmesi üzerine Teb sülalesi yeniden Mısır’ı birleştirebildiği için o sülalelin de taptığı Amon, baş tanrı haline geldi. Amon için çok önemli olan koç, Mısır’a girdi. Bu yüzden Amon, koç başlı tanrı olarak kabul edilir. Amon, öyle bir tanrıdır ki her şeyi duyar ve görür. Fakirin duası Amon’adır. En zavallı konumdaki ve dardaki kişinin duasını duyan, dinleyen ve yardımına koşan tanrıdır. Amon için çok önemli olan bir özellikte Amon’un adının gizli olmasıdır. Amon, gizlidir, görünmezdir ve her yerdedir. Görüyorsunuz tanrı kavramlarımızın temelinde Amon yatıyor. Görünmeyen, bilinmeyen, her yerde olan, gücü her şeye yeten, her dileyenin ve ona avuç açanın duasını yerine getiren, darda olanın imdadına koşan. Amon’un bir özelliği daha var; en kızgın olduğu durumlarda dahi affedici ve bağışlayıcıdır. Amon böylece güçlenerek yayılmaya başladı. Amon rahipleri de o kadar güçlü oldular ki firavundan bile daha zengin, güçlü ve daha önemli topraklara sahip hale geldiler. Hiçbir şey Amon rahipleri olmadan yapılamaz hale geldi. Bu durum da Mısır’ı işgal etmiş olan Hiksoslar’ı ülkeden kovan 18. sülale hükümdarlarının hiç mi hiç işlerine gelmedi. 'Biz firavun muyuz, değil miyiz? Biz mi yönetiyoruz ülkeyi, amon rahipleri mi?' demeye başladılar. Bakın gördüğünüz gibi bu da tarihteki ilk laik düşüncenin ortaya çıkmasıdır. Bu durum kral yöneticileri ile din adamları arasındaki çatışmaları göstermesi açısından çok önemli bir kökene işaret ediyor. Bunun üzerine büyük firavun III. Thutmose, Mısır'ın Napolyon’u derler. Meşhur dişi firavun Haçepsut’un üvey oğlu zamanında Aten kültürü yükseltilmeye başlandı. Yani Aten, Akhenaton’un bir icadı değildir. Akhenaton’a gelipte söylenmiş vahiy olarak ortaya çıkmış ya da hiç yoktan var olmuş bir tanrı değildir. Çok önceden Aten vardı. Hatta Horus nasıl Altın Şahin ise Aten de Gümüş Şahin olarak adlandırılırdı. Aten bir şekilde bir cins Güneş tanrısı olarak kabul edildi. Orta Krallık döneminden beri vardı ve yavaş yavaş parlatılmaya başlandı. Aynı zamanda Amon ile birleştirilmiş olan rahipler Amon ile birleştirilmekten o kadar nefret ediyorlardı ki desteklediği bir tanrı haline geldi. Öyle kolay değil siz tanrıları birleştiriyorsunuz ama onların rahipleri var, onların inananları var. Onlar hiçbir zaman bu birleşmenin doğru olduğu kabul etmemişler." dedi.

FİRAVUNLARIN SIRLARI!

Akhenaton’dan önce firavun Set’in tek tanrılı dini öne sürdüğünün altını çizerek, "Bir rakip tanrı da Pitah’tır. Pitah’ta aynı şekilde Amon’a karşıydı. Dolayısıyla Pitah rahipleri de aynı şekilde Aten’i desteklemeye başladılar. Böylece Aten yavaş yavaş yükselmeye başladı. Firavun Akhenaton'un babası zamanında Aten çok yüksek bir düzeye geldi. Öyle ki yeni bir saray yaptırmıştı baba III. Amoneten, ismini 'Aten’in Neşesi' adını verdi. Kraliçesi için bir göl yaptırdı, içinde de muhteşem bir tekne yaptırdı. Orada da Aten’in Parlak Işığı adındaki bir tekneyle gezerdi kraliçe. Yani Akhenaton’a gelmeden daha Aten son derece oturmuş ve güçlü bir tanrı olarak karşımıza çıkıyor. Akhenaton var olan tanrılar içinden bir tanrıyı seçti, dedi ki 'Ben bunu tek kabul ediyorum ve kendimi de onun oğlu ilan ediyorum'. Aslında bir peygamberlik kavramı ya da başka bir kavram yerine getirmedi. Direkt olarak bir baba oğul ilişkisi içinde Akhenaton ’un yeryüzünde yaşayan imajı formülüyle ortaya çıkıp yeni bir din oluşturmaya çalıştı. Ancak kendisi ilk değildi Mısır için. Kendisinden çok önce 2. sülale zamanında bir firavun tek tanrı icat etmişti. Bugün kötülük tanrısı olarak çoğumuzun yanlış bildiği Set Perispen'i icat etti. Set, öyle bir tanrıdır ki Horus ile çatışır, düzenin karşısında bir şekilde kaosu simgeler ama yaratıcı enerjilerin ham halidir. Düzenlenmiş hali değildir. Ona baktığımız zaman ham halindeki enerjileri görürüz. Çöl fırtınaları, yağmurlar, seller, depremler gibi. Bunları kötü olarak algılamayın, dünyanın yaratılışının ham enerjileri olarak anlamak gerekir. Bu firavunun gücünden de yararlanmak için bunu yaptı. Gördüğünüz gibi Mısır’da yaşanan bu durumda ilk olarak bir kişi tek tanrıyı icat etmiş değil. Akhenaton'den önce Set Perispen de aynı şeyi yapmış. Aten’e ve Akhenaton’a gelelim… Akhenaton buna baktı ve dedi ki' Bu tek olsun ve bütün güç yeniden firavunda toplansın. Rahiplerin hepsi ortadan kalksın ve bir tek bu güç bende kalsın.' Bu büyük proje gümledi. Çünkü Mısır’da din adamları, rahipler, tapınaklar birer lonca gibi çalışır, esnaf odası gibi çalışır. Her bir tanrı bir iş grubunun patronudur. Bütün tapınaklar kapandığı zaman işlemler durdu ve Mısır çöküntüye uğradı. Çünkü ekonomiyi devam ettiremedi. Ekonomiyi devam ettiremeyen din, çöker. Din ile ekonomi iç içedir. Ekonomi olmazsa din, din olmazsa ekonomi olmaz. 17 senelik Akenaton iktidarında her taraf bitti, millet tarlalardan şehirlere göç etti, dilencilik başladı ve bir anda Mısır çöktü." sözleriyle belirtti.

Mehmet Sadık Öke'nin tarihin sır dolu sayfalarına çıkarttığı sıra dışı yolculuk SuperHaber YouTube kanalında yayında...

YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN!

FİRAVUNLARIN SIRLARI! - Resim : 2

FİRAVUNLARIN SIRLARI! - Resim : 3

Sitene Ekle

GÜNÜN VİDEOSU

Zalim ordusu saldırıyor! İsrail Gazze'de “Güvenli Bölge” ilan edilen çadırları vurdu

Gazze’nin Han Yunus şehrinde, İsrail işgal güçleri sivillerin sığındığı çadırları hedef aldı. Bombardımanda çok sayıda masum sivil hayatını kaybederken, yaralıların durumu kritik.