Fitch Türkiye’nin mali disiplini koruduğu kanaatinde
Kredi değerlendirme kuruluşu Fitch Ratings Kıdemli Direkörü Erich Arispe Morales, Türkiye’nin ekonomide dalgalı gelişmelere uyum sağlayarak büyüme kaydettiğini ifade etti.
Morales, Türkiye’nin ekonomik görünümü hakkında gerçekleştirdiği söyleşide ülke ekonomisinin 2021 yılında yüzde 9,2 büyümesini öngördüklerini aktarırken, enerji fiyatlarındaki artış sebebiyle liradaki değer kaybının önümüzdeki dönemde enflasyonda artışa katkıda bulunmasını tahmin ettiklerini açıkladı.
Kuruluşun Eylül ayında yaptığı değerlendirmede 2021 yılı için enflasyon tahminini yüzde 17 olarak belirlediklerini ifade eden Morales, enflasyonun önümüzdeki yıl yüzde 13 olarak gerçekleşmesini bekliyor.
Pandemi regülasyonlarının gevşemesiyle yükselen turist sayısının Türkiye ekonomisini olumlu yönde etkilemesini beklendiklerini aktaran Morales, “Bu yıl cari açığın yüzde 3 seviyesine, gerilemesini, 2022 yılında yüzde 2,3 düşerek 2023 yılında yüzde 2,4 seviyesinde dengelenmesini bekliyoruz.” görüşünü paylaştı.
Türkiye’nin şu anda “BB” notu ve “durağan” not görünümü ile değerlendirildiğini belirten Morales, “Türkiye’nin kredi notu, borç seviyeleri ve bütçe açığı açısından emsallerine kıyasla önemli ölçüde daha iyi durumda olan kamu maliyesine ilişkin Türkiye ekonomisine vurguladığımız bazı güçlü yönlerini yansıtmaktadır.” değerlendirmesinde bulundu.
TÜRKİYE MALİ DİSİPLİNİ SÜRDÜRME GAYRETİNDE
Türkiye’de karar alıcıların mali disiplini korumak konusunda kararlı olduklarının gördüklerini ekleyen Morales, “Ayrıca geçmişe baktığımızda gördüğümüz kadarıyla, Türkiye ekonomisi büyümeyi ve farklı türdeki şoklara uyum sağlamayı başardı. Bu pozitif bir unsur olarak önümüze çıkıyor. Bunun yanı sıra Türkiye'de finans sektörü krizlere dayanabildi ve finansal cephede Türkiye için bir çıpa vazifesi görebildi.” ifadelerinde bulundu.
Önümüzdeki dönemde birtakım zorlukların olduğunu aktaran Morales, söyleşiyi şu ifadelerle tamamladı:
“Gelecekte politika yapıcıların politika belirsizliğini azaltıp azaltamayacaklarını düşünmek zorundayız. Bu, politikanın gevşemesinin kapsam büyüklüğü ve zamanlaması açısından daha çok parasal tarafla ilgili bir durum. 2023 seçimlerine kadar ek politika teşvik önlemlerinin olup olmayacağı gibi.”
