Fransa'da Müslümana ölüm bile zulüm!

İslamofobinin artışıyla Fransa’daki 10 milyon Müslümanın hayatı zorlaşırken cenaze, defin ve mezarlık konusundaki problemler de büyüyor. Ülkede mezarlık bulunan 36 bin yerleşim yerinin sadece 400’ünde Müslümanlara yer ayrılmış. Koronavirüsün getirdiği zorluklarla birlikte Müslümanlar oldukça çaresiz duruma düştü.

Avrupa’da en fazla Müslüman nüfusun yaşadığı ülke olan Fransa’da uzun yıllardan beri cenaze, defin ve mezarlıkla ilgili sorunlar koronavirüs salgını ile daha da büyüdü. Yaklaşık 10 milyon Müslümanın yaşadığı ülkede salgının ortaya çıktığı Mart ve Haziran 2020 döneminde hayatını kaybeden Müslümanların cenaze işlemlerinde büyük aksaklıklar yaşandı. Sınırların kapalı oluşu, hava trafiğinin durdurulması ve koruma önlemleri nedeniyle geleneksel yöntemler uygulanamaz hale geldi. 1900’lü yılların başından itibaren Fransa’da Müslüman nüfusun yoğunlaşmasına rağmen, ülkede yaşayan Müslümanlar, vefat ettiklerinde Fransa’ya değil doğdukları veya atalarının geldiği ülkede defnedilmeyi tercih ediyordu. Bu “geleneksel yöntem” hız kaybetse de hala Müslümanların büyük bir oranı bir İslam ülkesinde defnedilmeyi tercih ediyor.

Salgının ilk dönemlerinde Fransa’da çok sayıda kentten ölü yakınlarının öfke ve şikayetlerini duydum. Hayatını kaybeden yakınlarını morglardan alamayan, alsa bile götürecek yeri olmayan, yakılma teklifini reddederek çözüm arayan yüzlerce kişinin çaresizliğine şahit olduk. Bu durum Fransa’da Müslüman nüfusun geçmişi ve geleceği, kapsadığı yer ve sahip olduğu haklar ile yakından ilgiliydi. Bir cenaze sahibi, uçuşların yasaklandığı dönemde vefat eden babasını defnetmek için belediye ve hastane arasında günler süren bir mücadele verdiğini anlatarak, “Cenazemizi defnedecek yer bulamadık, günlerce morgda bekledi. Artık bu soruna ciddiyetle yaklaşılmalı” şeklinde çağrıda bulunmuştu.

FRANSA’DA MEZARLIKLAR VE DEFİN İŞLEMLERİ

Fransız yasalarına göre mezarlıklar herhangi bir dini inanç ve görüşe, milli aidiyete göre oluşturulamıyor. Laiklik ilkesi gereği, bir yerleşim yerinde belirlenen mezarlıktan, orada yaşayan her vatandaşın yararlanma hakkı var. Buna göre, herhangi bir kentte Katolik, Protestan, Yahudi veya Müslüman mezarlığı inşa ve ilan etmek yasalara aykırı.

1881’de çıkarılan bir kanun ile mezarlıklar meselesi düzenlenmiştir. Bu tarihten önce kurulan ve inançlara göre ayrılan mezarlıklar muhafaza edilme hakkına sahiptir. Daha sonra açılan mezarlıklarda ise tüm inanç mensuplarının defnedilme hakkı vardır. Konuyla ilgili kanuni çerçeveye göre, mezarlıkların herkese açık, nötr ve dini işaretlerden arınmış bir şekilde belirlenmesi gerekiyor. Bir mezarlığın girişine Katolik, Müslüman veya Yahudi mezarlığı yazma veya işaretler asma hakkına sahip değilsiniz. Yine mezarlıklarda, mezar boyutları, şekli, derinliği ve mezar taşının biçimi belirlenmiş olup, bu sayılanlar dışında dini bir obje veya şeklin yerleştirilmesi yasaklanmıştır. Kısaca, sadece size ait olan mezar alanına dini bir şekil verebilir, bir obje yerleştirebilirsiniz. Gerisi kamuya aittir ve dini bir aidiyete sahip olması yasaklanmıştır.

Müslümanlar için örnek vermek gerekirse, mezarlık girişinde veya içinde cenaze namazı kılma veya gasilhane hizmeti gibi ayrıcalıklar söz konusu değildir. Cenaze işlemleri bu amaçla kurulmuş özel şirketlerce yürütülür, evde veya dışarıda ölümlerde mutlaka otopsi uygulanarak morga kaldırılır ve burada yıkanarak defin için hazır hale getirilir. Bu süreçten sonra mevta mezarlığa götürülür ve burada defnedilir.

Fransız Senatosu’nun 2006 yılında hazırladığı bir rapora göre, mezarlıkların tanzim ve işleyişi ile ilgili yetkiler belediyelerin sorumluluğunda. Mahalli yönetici, tarafsızlık kuralı gereği mezarlıkları tüm dini inançlardan bağımsız şekilde oluşturmakla yükümlü olmakla birlikte, mezarlık içerisinde inançlara göre “bölümler” ayırabilir.

Burada dikkat edilmesi gereken konu, bu bölümlerin mezarlık içinde fiziki anlamda ayrı bölümler olamayacağıdır. Yine raporda, “devletin yerel yöneticiye, gerektiği kadar, Müslümanlara yönelik bahsedilen bölümleri oluşturması için tavsiye kararı aldığı” belirtilmiştir. Fransız yasalarına göre cenazenin -İslami geleneklerde görüldüğü şekilde- sadece kefenle toprağa verilmesi yasaklanmıştır. Defin işlemi mutlaka tabut içinde gerçekleştirilmelidir. Raporda, “Fransa İslam Konseyi temsilcisinin tabut içinde defin konusunda İslami açıdan bir sakınca olmadığı” bilgisini verdiği kaydedilmiştir.

SALGIN GÜNLERİNDE ACI DAHA DA KATLANDI

2020 Mayıs ayında İçişleri Bakanı’na hitaben bir mektup yazan 8 milletvekili, ülkedeki Müslüman nüfusun defnedilmesi için yeterli yer bulunmadığı ve mevcut kanunlara göre mezarlıklardaki Müslümanlara ait alanların artırılmasını talep etti. İçişleri Bakanı Christophe Castaner cevabında, bu konuyla ilgili valiliklere talimat verildiği ve belediyelerle eşgüdüm halinde yeni yerlerin açılması yönünde karar alındığını bildirdi.

Fransa’da Müslümanlara ait, klasik anlamda mezarlık diyebileceğimiz iki mezarlık bulunuyor. Birincisi Paris’in bir banliyösü olan Bobigny’deki, diğeri ise Strasbourg kentindeki “Strasbourg Müslüman Mezarlığı”.

Bobigny Müslüman Mezarlığı, Fransız ordusunda yer alan Müslüman askerlerin defnedilmesi amacıyla açılmıştır. O dönem 100 milyonu bulan nüfusuyla Fransa’nın önemli bir kesimini Afrika’daki halkı Müslüman olan sömürgeler oluşturmaktaydı. Sömürgelerden gelen Müslümanlar ve orduda görevli askerlerin tedavisi için Bobigny’de 1935’te Avicenne (İbn-i Sina) Hastanesi, 1937’de de yaklaşık iki kilometre mesafede Bobigny Müslüman Mezarlığı açıldı.

11 HANEDAN ÜYESİ DE ORADA DEFNEDİLDİ

Uzun yıllar Paris ve çevresinde vefat eden Müslümanların defnedildiği “özel mezarlık” statüsündeki mezarlık 1997’de kamulaştırılarak çevredeki Aubervilliers, Bobigny, Drancy La Courneuve semtlerinin kamusal mezarlığı hüviyetini kazandı.

Osmanlı Hükümdarı Sultan II. Abdülhamit Han’ın oğulları Şehzade Ahmet Nurettin Efendi ve Şehzade Abdürrahim Hayri Efendi’nin de içinde olduğu 11 hanedan mensubu burada defnedilmiştir.

İki şehzadenin mezarı 2019’da düzenlenmiş, mezar taşları yeniden yaptırılmıştı. Diğer hanedan mensuplarının mezarlarının tesbit ve tamir çalışmaları ise sürüyor.

Strasbourg kentinde 2012’de açılan ve Fransa’da şu anda tek Müslüman mezarlığı olan Strasbourg Müslüman Mezarlığı ise, Alsace-Moselle bölgelerine has bir hukuki ayrıcalık sayesinde gerçekleşebildi. 1870’te Prusya tarafından işgal edilen bu bölgeler, Fransa’da laiklik yasası ve inançlara göre ayrılmış mezarlıkların yasaklanması dönemlerinde Fransa toprağı değildi. 2. Dünya Savaşı sonrası Fransa’ya dahil edilen Alsace-Moselle bölgeleri, 1804’te 1. Napolyon’un çıkardığı inançları tanıyan ve devlet koruması ve finansmanını sağlayan yasayı uygulamaya devam ettirdi. Concordata adı verilen bu “yerel kanunlar” sayesinde, Fransa’nın diğer bölgelerinde olmayan dinlere veya mezheplere ayrı mezarlıklar, kilise, sinagog ve camilerin finansmanı, din adamlarının maaşlarının devlet tarafından ödenmesi gibi uygulamalar mevcut.

SADECE 400 MEZARLIKTA ÖZEL BÖLÜM MEVCUT

Strasbourg Müslüman Mezarlığı’nda cenazeler islami usullere göre yıkanıyor, cenaze namazı kılınabiliyor ve defnediliyor. Şimdiye kadar Türkiye dışında Afrika, Balkanlar, Rus Cumhuriyetleri gibi çok farklı ülkelerden Müslümanlarla birlikte İslamiyet’i seçmiş Fransızların da içinde olduğu yüzlerce kişinin defnedildiğini belirtelim.

Fransa’da bu iki mezarlık dışında, kamusal mezarlıkların yaklaşık 400’ünde “Müslümanlara ayrılmış bölüm” yer alıyor. Kısaca, ülkede mezarlık bulunan 36 bin yerleşim yerinden sadece 400’ü Fransızların “carré musulman” dedikleri, mezarlık içinde Müslüman vatandaşların defnedilmesi için ayrılmış bölüme sahip.

Koronavirüs salgınının ilk dönemlerinde Fransa’nın çok sayıda bölgesinde Müslüman cenazelerin defnedilmesi sorunları ile karşı karşıya kalan bir çok belediye, bu Müslümanlara ayrılmış bölümleri genişletme kararı aldı. Bazı kentler ise cenazeleri yakınlardaki şehirlere yönlendirdi. Salgın nedeniyle Müslümanların cenazelerini ülkelerine gönderme konusunda yaşadıkları zorluklar, Fransa yönetimi ile Müslümanları karşı karşıya getirdi. Bazı dernekler, yerel yönetimler hakkında suç duyurusunda bulundu.

İslami usullere göre defnedilmek, diğer Müslümanlarla beraber olmak, mezar tipi ve yapısı açısından kalıcı İslami aidiyet gibi nedenlerle Müslüman mezarlığı veya Müslümanlara ait bölümde defnedilmek isteyen kişilerin sayısı gittikçe artıyor. Fransa’da 1950’li yıllardan itibaren artmaya başlayan, 1980 ve 2000’ler itibarıyla ise 2. ve 3. nesillerle birlikte kalıcı olarak sayıları milyonları bulan Müslümanlar, artık Fransa topraklarında, ülkenin 2. büyük dininin mensupları olarak inançlarına göre yaşamak ve defnedilmek istiyorlar.

Fransalı Müslümanların defin işlemleri ve toprağa verilmeleri konusunda çeşitli sorunları var. Cenaze yıkama ve defin işlemlerinin bu amaçla kurulmuş özel şirketler veya dernek/vakıflarca yürütüldüğünü hatırlatalım. Müslümanlar, 2000’li yıllara kadar memleketlerinde defnedilmeyi vasiyet ediyor ve “bir valizle ve büyük umutlarla geldikleri Fransa’dan, bir uçağın kargo bölümüne yerleştirilmiş tabutta” geri dönüyordu. Fakat 2. ve 3. nesil, ebeveynleri ve kendilerinin artık yaşadıkları ve geleceklerini planladıkları yerde yani Fransa’da toprağa verilmesini tercih ediyor. “Ölmüşlerinin kendilerine yakın olmasını” isteyen yeni nesil, Fransa yönetimini, dini vecibelerini yerine getirmek konusunda olduğu gibi, mezar yeri tayini ve cenaze işlemlerinin yapılması konusunda da sorumluluğa davet ediyor.

Bu noktada Fransalı Müslümanları bekleyen en büyük sorun ise mezar yeri satın alma düzenlemesi. Fransız kanunlarına göre bir mezar yeri sonsuza kadar bir kişiye verilmiyor. Ölmeden önce mezar yerinizi satın almanız gerekiyor. Belirli bir ücret karşılığında 15, 30 veya 50 yıllığına mezar yeri satın alabiliyorsunuz. Strasbourg Müslüman Mezarlığı’nda 30 ve 50 yıl geçerli olmak üzere 650 mezar yeri mevcut.

KEMİKLER 50 YIL SONRA ÇIKARILIP YAKILIYOR

Fransa kanunları, bir ölünün 50 yıldan fazla aynı mezarda kalmasına izin vermiyor. 50 yılın sonunda mezar açılıyor, kalıntılar çıkarılıyor ve yakılarak mezarlıklarda oluşturulan özel bir bölümde saklanıyor. Yakılmaya karşı olanların kalıntıları ise “kemiklik” denilen bir bölüme naklediliyor. Paris’in altında, yüzlerce kilometreyi bulan ve bazı bölümleri turistlerce ziyaret edilebilen galerilerde bu tür kemiklikler mevcuttur. 6 milyon civarında kişiye ait olduğu tahmin edilen kalıntılar bölgedeki yüzlerce mezarlık ve manastırdan buraya taşınmıştır. Yılda yaklaşık 500 bin kişinin ziyaret ettiği kemiklikte, Montesquieu, Pascal, Danton, Rabelais, Robespierre gibi Fransa tarihinin ünlü isimlerinin kemikleri de yer alıyor.

GÜNÜN VİDEOSU

Zalim ordusu saldırıyor! İsrail Gazze'de “Güvenli Bölge” ilan edilen çadırları vurdu

Gazze’nin Han Yunus şehrinde, İsrail işgal güçleri sivillerin sığındığı çadırları hedef aldı. Bombardımanda çok sayıda masum sivil hayatını kaybederken, yaralıların durumu kritik.