Galata'da ölen İngiliz ajanının esrarengiz kargosunun izi Gaziantep'te çıktı!

2019 yılında İstanbul'da Galata'daki evinde ölü halde bulunan İngiliz ajanı James Gustaf Edward Le Mesurier' in evindeki kargo paketlerinin üzerinde yazan isim olarak hafızalara kazınan ve MI6 ile bağlantısı ortaya çıkan İdlib, Suriye doğumlu Nihad Sarmini isimli kişi, ilginç bir ilişki ağının ortasında tekrar sahneye çıktı.

SARMİNİ'NİN İNGİLİZ İSTİHBARATIYLA BAĞI NASIL ORTAYA ÇIKMIŞTI?

Eski İngiliz istihbarat subayı James Gustaf Edward Le Mesurier'in ölümüyle ilgili soruşturma devam ettiği sıralarda, öldüğünün ertesi sabahı erken saatlerde İngiliz ajanının ofisine kargoyla paket gelmiş, kargo çalışanı kapının mühürlü olması nedeniyle paketi geri götürmüştü.

İlginç olan ise kargo paketinin üzerinde Nihad Sarmini diye bir ismin yer almasıydı.

Olay ortaya çıktıktan sonra, Sarmini'nin sosyal medya hesabından, İngiliz istihbarat subayının ölümü sonrasında paylaşımlar yaptığı görülmüştü 'Bu sabah büyük bir şok oldu. James Le Mesurier bize her toplantıda “Daha fazla hayat kurtarmak için ne yapabiliriz'' derdi. Huzur içinde yatsın' ifadelerini paylaşması ise gündeme oturmuştu.

'KARGO ADAM', GAZİANTEP'TEN KUZEY SURİYE YARDIMLARINI YÖNETİYOR

Sarmini, CARE'in kendi websitesinde yazan bilgilere göre ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından fonlanan CARE isimli bir uluslararası insani yardım STK'sının Türkiye'deki ülke direktörlüğüne bağlı olan Gaziantep Bölge Müdürü oldu. BM'nin 'partner'lerinden biri olan CARE, Kuzey Suriye ve Güneydoğu Anadolu'da çok fazla bağlantıya sahip.

Bölgedeki BM personeli tarafından bile yaşanan bu olaya atıf yapılarak kendisine takma isim olarak 'The Cargo Guy' -Kargo Adam- dendiği basına sızan bilgiler arasında.

Birleşmiş Milletler, Kuzey Suriye'deki Cerablus, El-Bab gibi stratejik mülteci kamplarını da içinde bulunduran bir dizi kampın işlerini ise taşeron olarak CARE'e yükleme kararı almıştı. Bu sayede Nihad Sarmini, Gaziantep'teki CARE ofisinden BM'nin Kuzey Suriye'deki kamplara yaptığı yardımları yönetiyordu.

CARE'in websitesinde ise bizzat Nihad Sarmini'nin Cerablus bölgesi hakkında yazdığı akılalmaz detaylar içeren demografik, ekonomik ve tarımsal raporlar mevcut.

DENETİM KURULU BAŞKANI'NIN SOYADI BİLE İLGİNÇ: ROTHSCHİLD

CARE (Cooperative for Assistance and Relief Everywhere, eski adıyla Cooperative for American Remittces to Europe), acil yardım ve uzun vadeli uluslararası kalkınma projeleri sunan büyük bir uluslararası insani yardım kuruluşu.

1945'te kurulan CARE, kendi ifadelerine göre, mezhep ayrımı gözetmez, tarafsız ve hükümet dışı. Küresel yoksullukla mücadeleye odaklanmış görünen en büyük ve en eski insani yardım kuruluşlarından biri.

Denetim Kurulu Başkanı'nın ise en azından soyismi tüm dünyada tanınıyor: Arielle de Rothschild.

TÜRKİYE DAHİL 104 FARKLI ÜLKEYE YAYILMIŞ ESKİ BİR STK

2019'da CARE, 104 ülkede çalıştığını, 1.349 yoksullukla mücadele projesini ve insani yardım projesini desteklediğini ve 92,3 milyondan fazla kişiye doğrudan ve 433,3 milyon kişiye dolaylı olarak ulaştığını bildirmişti.

CARE'nin gelişmekte olan ülkelerdeki programları, acil müdahale, gıda güvenliği, su ve sağlık, ekonomik kalkınma, iklim değişikliği, tarım, eğitim gibi çok çeşitli konuları ele almakta.

CARE ayrıca politikaların değişmesi ve yoksul insanların hakları için yerel, ulusal ve uluslararası düzeyde savunuculuk yapıyor.

TAHMİN EDİN KİM FONLUYOR: ABD DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI!

CARE isimli bu STK'nın kendi websitesi incelendiğinde, Fon kaynaklarının arasında birçok şüpheli kurumun yanında ABD Dışişleri Bakanlığı da yer alıyor.

Oysa kendilerini bağımsız insani yardım kuruluşu olarak tanıtmaya devam ediyorlar.

TÜRKİYE'YE 2014'TE GELLDİLER: PEKİ NE YAPIYORLAR?

Kendi websitelerinde yazılanların tercümesi şu şekilde:

CARE, 2014 yılında Türkiye'de faaliyete başlayarak Suriyeli mültecilerin ihtiyaçlarına cevap vermeye başladı. Kriz anlarında, yemek ve su, sağlık, eğitim alanlarında yardımlarda bulundu.

CARE'İN TÜRKİYE SAYFASINDA İSE ŞU SATIRLAR DİKKAT ÇEKİYOR

'Türkiye'de mülteci sorunları giderek daha fazla siyasallaşmakta ve önemli koruma riskleri yaratmaktadır. Sosyal hizmetler gereğinden fazla gerilmiş durumda ve göçmen karşıtı duygular yükselişte ve bu olaylar genellikle çatışmalara sebebiyet veriyor. Suriyeliler temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor ve diğer tüm seçenekler tükendiğinde çoğu zaman zararlı baş etme mekanizmalarına yöneliyor.'

TAMAMEN YASAL GÖRÜNÜYOR

CARE, işletme izinleri için hükümet yetkilileriyle çalışma ilişkileri geliştirmişt ve yerel düzeyde belediyelerle işbirliği yapmakta. Aralık 2020 itibariyle, 600.000'den fazla mülteci ve ev sahibi CARE üyesi, birçok farklı alanda farklı destekler almış bulunuyor.

KURULUŞ, MÜLTECİLERE TÜRKİYE'DE KREDİ DESTEĞİ DE VERİYOR

6.522 mülteci ise, özellikle de kadınlar, krediler, kişisel temsilcilik geliştirme ve yaşam becerileri dahil olmak üzere büyüyen mikro işletmelerini destekleyen çoklu CARE hizmetleri aracılığıyla ekonomik olarak desteklendi.

Kaynak: SuperHaber