"Ersun Yanal'a 'Büyüyünce ne olmak istersin?' diye sorsan 'Fatih Terim' der"

Fatih Altaylı, Bloomberg HT'de yayınlanan Spor Saati adlı programda spor gündemini yorumladı.

Fenerbahçe'de teknik direktörlüğe Ersun Yanal'ın getirilmesiyle ilgili konuşan Altaylı, Ali Koç'un daha önce yaptığı açıklamalara vurgu yaparak "Burada çıkarılacak dersler var. Ali Koç, daha önce Ersun Yanal cümlesi geçtiğinde 'Siz benim vizyonumu bilmiyorsunuz' gibi bir cümle kullanmıştı ve aradan 4 ay geçince Ersun Yanal göreve geldi. Burada ya Ali Koç hayallerinden vazgeçti ya da başka bir şey... Büyük lokma ye, büyük laf söyleme. Ali Koç'u başkan yapan, Fenerbahçe taraftarıydı. Taraftarın istediği teknik direktör de Ersun Yanal'dı. Fenerbahçe'de çok açık bir şekilde taraftar kulübe el koydu. İyi mi kötü mü yaptı, sonuçlarını göreceğiz. Şu anda bir şey söylemek mümkün değil" ifadelerini kullandı.

Ersun Yanal'la ilgili konuşmaya devam eden Altaylı şunları söyledi:

"Ersun Yanal'a gelince, Türkiye'de 'Fenerbahçe'de teknik direktör olur musunuz?' diye kime sorsanız kimse kolay kolay reddedemez Fenerbahçe'yi. Türkiye'nin en büyük iki üç markasından biri. Ersun Yanal'ı Liverpool, Juventus istedi de onları mı reddetti? Ersun Yanal evinde oturuyor, televizyondan maçları izliyor ve panellere katılıyordu. Sağda solda adı geçince mutlu oluyordu. Şimdi Türkiye'nin en önemli futbol kulüplerinden, en büyük sportif camialarından birinin futbol takımının başında. Bu teklifi reddetmek enayilik olurdu, o düzeyde bir teknik direktör için"

"KÜME DÜŞÜRMEDİĞİ SÜRECE BAŞARILI SAYILACAK"

"Fenerbahçeliler için de yarım kalmış bir Ersun Yanal hikayesi var, bir Mustafa Denizli bir Zico hikayesi var yarım kalan. Bunlar takımı şampiyon yapan ve kovulan isimler. Ya bu hikayeyi bu sene değilse de bundan sonraki süreçte tamamlar ve efsane olur. Bir anlamda Fatih Terim, Galatasaray için neyse, Ersun Yanal da Fenerbahçe için bir anlamda böyle bir simge olur ya da hayalleri yıkar. Bu sene için söylemiyorum. Bu sene, Ersun Yanal için sıfır riskli bir sene. Takımı 17. sırada aldı yani sondan bir üsttte. Fenerbahçe herhalde ligi buradan daha yukarıda bitirecektir. Ne yaparsa yapsın, küme düşürmediği müddetçe zaten başarılı"

"ISIRAN, PRES YAPAN BİR TAKIM HALİNE GETİRECEKTİR ANCAK SEZON SONUNA KADAR SÜRMEZ"

"Ersun Yanal, Türkiye ligini daha iyi bildiği için daha ısıran, pres yapan, ateşli bir takım haline getirecektir Fenerbahçe'yi. Bir süre de böyle gidecektir. Ama bu takım, bunu ne kadar sürdürebilir? Bu tempoyu kaldırabileceklerini, bu anlayışla uzun süre devam etmelerini zor görüyorum. Fenerbahçe, bu kadroyla Ersun Yanal'ın istediği futbolu sezon sonuna kadar sürdürecek noktada olmaz. Transfer gerekir. Fenerbahçe kadrosunun kaliteli iki üç oyuncusu var. Ayew deniyor, Ayew bana sorarsan Fenerbahçe'de oynayacak ayarda bir oyuncu değil. Bir zamanlar öyleymiş herhalde. Skrtel iyi bir oyuncu. Mehmet Ekici'den, Valbuena'dan, Mehmet Topal'dan, Hasan Ali Kaldırım'dan faydalanabilirsiniz. Fenerbahçe'nin hücumda bir şeyi yok. Slimani büyük paraya transfer edilmiş bir adamdı. Kötü olduğu için kiraya verildi. Bekleneni veremediği için geldi. Bir sürpriz değildi ki. Fenerbahçe, 50 milyon Euro bonservis verip İngiltere'de gol kralıyken almadı ki. İngiltere'de de çökmüş, aşağı doğru giden ve 'Bundan bir halt olmaz' denildiği için geldi. Fenerbahçe kadrosu bugünkü sistem içerisinde ligi ilk 5, ilk 4 içerisinde bitirebilir. Herkes çok puan kaybediyor. Transfer yapmazlarsa bu ısırtan futbolunu zor oynatır."

ALİ KOÇ'UN AÇIKLAMALARI VE YANAL TERCİHİ

"FENERBAHÇELİ OLSAM ALİ KOÇ'A GÜVENMEYE DEVAM EDERİM"

Ali Koç'un 'Camiaya sesleniş' programında Ersun Yanal'la ilgili yaptığı "Sosyal medyada, tribünde söylenenlerle bu kulübü yönetemeyiz. Dün olmadı, yarın da olmayacağını düşünüyorum. Yarın da olmayacağını söylüyorum, bu sezon için söylüyorum, bu sevdaya son verin" açıklamasına değinen Altaylı, "Ben Fenerbahçeli olsam Ali Koç'a inanmaya ve güvenmeye devam ederim, elinizde daha iyi bir başkan adayı yok. Ali Koç'un belli bir vadede başarılı olacağı inancını hala koruyorum. 'Planlarımız yok' diyordu anlaşılan planlar değişmiş. Ogünkü planlarla bugünkü planlar arasında değişiklik var. Demek ki bazen soyadınız, daha önceki kariyeriniz, başarılarınız sizin yeni bir iş alanında, yeni bir merkezde aynı başarıyı, aynı yaklaşımları gösterebileceğinizi kanıtlamıyor. Koç Holding'i yönetmek başka bir şeydir, Fenerbahçe'yi yönetmek başkadır. Holdingin başına beni geçirsen hiçbir şey yapmasam batırmam 30 sene sürer. Fenerbahçe, Galatasaray gibi borçlar içerisinde ve her hafta kamuoyu önünde sınav veren camia farklıdır... Atıyorum bir şirkette hata yaparsınız satışlar düşer, toparlarsınız. Müşterileriniz, 50 bin kişi toplanıp genel müdürü değiştirmenizi istemez ama Fenerbahçe'de bağırırlar. Burada inatların üzerinden kişilik savaşını yapmak, bildiğini okumak kolay bir şey değildir. Bana sorarsan doğrusunu yaptı. Bunu Galatasaray da yaptı. Galatasaray hem de defalarca yaptı, Özhan Canaydın yaptı, Ünal Aysal yaptı. Bunu herkes yapıyor çünkü kulüpleri yönetmek o kadar kolay bir iş değil. Kendi ideolojinizle başarılı olamadığınızda ya da geciktiğinde taraftar size bunu dayatıyor, yapacak bir şey de kalmıyor. Ali Koç bunu yapmasaydı çok hızlı yıpranır ve kafasındakileri yapamadan ayrılmak zorunda kalabilirdi. Kendisi açısından da Fenerbahçe açısından da doğruyu yaptı. Zaten başarısız giden bir işte taraftarı ortak etti. Ersun Yanal'la kötü sonuçlar alınsa da 'Benim planlarımda yoktu, siz istediniz' diyebilir. Siyasi bir hamle olarak doğru, ilkesel duruş açısından ağır bir tavizdir." değerlendirmesinde bulundu.

ERSUN YANAL - FATİH TERİM BENZERLİĞİ YORUMLARI...

"ERSUN YANAL'A 'BÜYÜYÜNCE NE OLMAK İSTERSİN?' DİYE SORSAN, 'FATİH TERİM' DER!"

Ersun Yanal'ın gelişiyle, Fatih Terim'in geçen sezon gelişi arasında benzerlikler olup olmadığı konusunu yorumlayan Altaylı, "Bana sorarsan Terim ile Yanal arasında hiçbir benzerlik yok. Ersun Yanal, Fatih Terim'e öykünüyor ve benzemek istiyor olabilir ama benzerlik yok. Niye? Kariyerlerine bak. Galatasaray, Milli Takım, Milli Takım'daki ilk döneminde başarı, Galatasaray, üst üste 4 şampiyonluk, Avrupa kupası, arkasından Fiorentina, Milan, yeniden Galatasaray yeniden şampiyonluklar... Karşılaştırdığınızda terazi bile bozulur. Ersun Yanal kötü demek değildir bu. Geçmişe baktığınızda ve Terim&Galatasaray bağlantısıyla Yanal&Fenerbahçe bağlantısı çok örtüşmüyor. Benim söylediğim iki hocanın da taraftar beklentisiyle göreve getirilmesi. Ama Ersun Yanal'a 'Büyüyünce ne olmak istersin?' diye sorsan 'Fatih Terim olmak istiyorum' der. Aradaki fark bu kadar net. Bugünkü pozisyondan bahsediyorum, belki ileride Terim'den daha da büyük bir hoca olabilir. Belki Ali Koç'la öyle bir uyum sağlar, öyle transferler yaparlar, Şampiyonlar Ligi şampiyonu olurlar -rakamlar ve Türk futbolunu düşündüğünde hayal ama olur mu olur- o zaman diyebiliriz" ifadelerini kullandı.

UEFA EŞLEŞMELERİ...

Bu şanslarda herkesin tur şansı var. Oyuncuya dersin ki 'Yırt bir yanını...' ama doğru taktik, doğru oyunla olabilir. İki maç sonuçta. Ha dünkü Fenerbahçe'ye baktığında imkansıza yakın ancak ikili eşleşmede imkansız diye bir şeyin olmadığını defalarca kez gördük. Fenerbahçe, Manchester United'ı Manchester iken, Galatasaray, Manchester United'ı eledi. Sonra da bir daha böyle bir kaza olmasın diye Şampiyonlar Ligi'nin statüsü değişti. Zor mu, evet çok zor ama olabilir" yorumunda bulundu.

TFF'NİN PORTO MAÇI SONRASINDA YAPTIĞI TEBRİK

"FEDERASYON İŞİ DALGA GEÇER NOKTAYA GETİRDİ"

TFF'nin Galatasaray'ı UEFA Avrupa Ligi'ne kalması sonrasında tebrik etmesini değerlendiren Altaylı, "Federasyon daha önce hiç böyle bir şey yapmamış. TFF'nin Galatasaray'a tavrına baktığınızda işi dalga geçer noktaya getirdi. Galatasaray, bir hakemden şikayet ediyor aynı hakem üst üste VAR olarak veriliyor. Beşiktaş'ta, Fenerbahçe'de bu olmuyor, onların stadına giremeyen hakemler var. Galatasaray söz konusu olunca ise iş dalga geçme noktasına geldi. Bu tebrik de alay. Abdurrahim Albayrak'ın açıklamasının üzerine bunu koyarsan Federasyon, Galatasaray'la dalga geçiyor. Ben Galatasaray'da yönetici olsam böyle bir şey yollandığında zarfa koyar, içine de 'Ben de sizi Türk futbolunu bir küme aşağı düşürdüğünüz için tebrik ediyorum' yazar geri yollardım!" ifadelerini kullandı.

BENFICA EŞLEŞMESİ

"ELENME İHTİMALİ EN FAZLA OLAN TAKIMLARDAN BİRİ"

Benfica eşleşmesini yorumlayan Altaylı, "Diğer takımlara bakıldığında çekilebilecek 4 iyi kuradan biriydi. Terim şampiyonluk dedi ya zor ama Benfica'yı eleyemiyorsan bundan bahsetmeyeceksin. Benfica elenme ihtimali en fazla takımlardan biri. Galatasaray, bu istikrarsız futboluyla eleyebilir mi? Söylemek zor. Arsenal, Napoli gelseydi daha zordu." dedi.

ABDURRAHİM ALBAYRAK'IN MAÇ SONRASI AÇIKLAMALARI

"GALATASARAY KÖTÜ YÖNETİLMEYE DEVAM EDİYOR"

Galatasaray İkinci Başkanı Abdurrahim Albayrak'ın Porto maçı ve Başakşehir maçı sonrasında yaptığı açıklamalarını değerlendiren Altaylı, "Galatasaray kötü yönetiliyor, kötü yönetilmeye devam ediyor. Yöneticiler fazla konuşmazlar. Çok konuşursan ağzından abuk subuk laflar çıkar. Ben çok konuşuyorum, o yüzden ağzımdan abuk subuk laflar çıkıyor ama benim işim konuşmak. Benim laflarım bir camiayı bağlamıyor, beni bağlıyor. Ama yayın grubumu temsilen konuşursam o zaman kötü. Yönetici arkadaşlarımız, Galatasaray'ı temsil ediyor. Temsil makamında olduğunuzda konuşmalarınız farklı anlam taşıyor. Abdurrahim Albayrak'ın basın sözcüsü olması şu anlama geliyor: Galatasaray Basın Sözcüsü'nün söyledikleri pek anlaşılmasın istiyor herhalde. Abdurrahim Albayrak, muazzam anlatım gücüyle, ifade gücüyle dikkat çeken bir kişi değil. Abdurrahim konuşmayı sevdiği için basın sözcüsü o olsun istenmiş olabilir. Porto yenilgisi sonrası ben de izlediğimde mutlu oldum. Niye mutlu oldum? Yenilmek bir Galatasaraylıyı mutlu etmez elbette ama sezonun en iyi ikinci topunu oynadılar. Buna rağmen yenemediler. Başakşehir maçı için de bana olumlu sinyaller gönderdi. Ama elenmişsen sevinmezsin. Avrupa Ligi, kulüp için gelir kapısı, futbolcular için piyasada olma kapısı, pozitif bir şey. Buna sevinebilirsin ama bunu açıklamak... Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi'nde elendikten sonra sevinç yumağı olmak gibi bir lüksü olamaz! Bir takım futbolcular orada sevinç yumağı olsa bile ben yönetici olarak orada bulunsam 'Kafayı mı yediniz?' diye sorardım. Daha önce bunu demişliğim de var. Bu yüzden Albayrak'ın açıklamaları yersiz. Her şey söylenmez. Albayrak böyle söylüyor da Cengiz farklı mı söylüyor. O da aynı şekilde konuşuyor." ifadelerini kullandı.

MUSTAFA CENGİZ'İN AÇIKLAMALARI...

Mustafa Cengiz'in açıklamalarına da değinen Altaylı, "Mustafa Cengiz'in seçim kampanyası döneminde dünyanın en önemli ve büyük şirketlerinden birisinde bu işleri yapmış yani basın, halkla ilişkiler, iletişim stratejisi konusunda dünyanın en iyilerinden birisi olan kişiyi Galatasaray'a getirdim. 0 lira maaşla, bilabedel, fahri olarak çalışıyordu. Gürtay Kıpçak. 'Maaş teklif ederlerse çalışmam' diyerek gelmişti. Çok kısa süre sonra kendisiyle yolları ayırdılar. Türk kulüplerinin hiçbirinde iletişim stratejisi yok. Olmayınca Ali Koç 'Planlarımda yok' der, Fikret Orman açıklamalar yapar... Bunlar başkan ya, her şeyi herkesten iyi bilirler. Sana oy verildiğinde her şeyi bilen bir adamsın..." yorumunda bulundu.

TERİM'İN BAŞAKŞEHİR MAÇI SONRASI AÇIKLAMALARI VE GOMIS YORUMU

"MESELE GOMIS'İN SATILMASI DEĞİL, SATILMADAN ÖNCE BİLE LAZIM OLAN SANTRFORUN SATIŞTAN SONRA ALINMAMASI. BU DA YÖNETİMSEL SORUNDUR"

Fatih Terim'in Başakşehir maçı sonrasında yaptığı açıklamaları değerlendiren Altaylı "Yönetim anlayışı üzerinden tartışmak lazım. İspanya'da Cristiano Ronaldo'yla ilgili tartışma görüyor musun? Yok. Gomis üzerinden tartışmak yanlış. Senden bonuslarla, şunla bunla 7 milyon 200 bin Euro alan ve zam isteyen Gomis'i ben de satarım. Dursun Özbek döneminden gelen bu kulübün içerisinde bir sürü çer çöp var. Yüksek paralar alan verim vermeyen bir sürü futbolcular var. Gomis'i satmak kabahat değildir ancak Gomis varken bile santrfor ihtiyacın varken Gomis'in satılmasından sonra Eren Derdiyok'la bu işi götürüyorsan bu bir yönetimsel sorundur" dedi.

TERİM'İN ALBAYRAK AÇIKLAMALARI...

"GALATASARAY TEKNİK DİREKTÖRÜ, İKİNCİ BAŞKAN İÇİN BÖYLE KONUŞMAZ"

Terim'in Albayrak'la aralarında problem olmadığına ilişkin açıklamasına da değinen Altaylı, "Terim ile Albayrak çok yakın arkadaş, dost olabilirler. Galatasaray teknik direktörü, Galatasaray'ın ikinci başkanından bahsederken 'Bizim, bizim Abdurrahim, Abdurrahim'le benim aramda' demez. Bu kulağıma hoş gelmedi. 'Sayın Albayrak'la' der, başka bir şey der. Dediğin zaman yanlış bir şey demiş olursun" yorumunda bulundu.

EREN DERDİYOK'UN PERFORMANSI

"EREN'DE KABAHAT YOK"

Eren Derdiyok'a yöneltilen eleştirileri yorumlayan Altaylı, "Eren elinden geleni yapıyor. Eren'e iyi top gelmiyor. Eren nerede gol atacak? Galatasaray'ın bütün kanat oyuncularının ideali içeri girip gol atmak... Nagatomo'nun ortalarında Eren gol atıyor mu? Bu yanlış taktiktir demiyorum ama bu Eren'in kabahati değildir" ifadelerini kullandı.

ALİ KOÇ'UN FENERBAHÇE'YE SAĞLADI MADDİ KATKI VE GALATASARAYLI İŞ ADAMLARI...

"GALATASARAYLI İŞ ADAMLARININ BUGÜNE KADAR ELLERİNİ CEPLERİNE ATTIKLARINI GÖRMEDİM"

Ali Koç'un Fenerbahçe'ye yaptığı maddi desteğin Galatasaraylı iş adamlarının yapıp yapamayacağı sorusu üzerine konuşan Altaylı, Mustafa Cengiz'in İngiltere'ye giderek Manchester City ile görüştüğü haberlerine de değinerek şunları söyledi:

"Bence gitmemiştir belki de görüşmemiştir. Gittiyse iyi yapmıştır, gitmesi lazım. Gitmişken Arsenal'e, birkaç yere daha oynarsın. Ellerinde şahane oyuncular var, oynatmadıklarından Galatasaray faydanalabilirdi. Fabregas diye şahane adam var oynamıyor. Oynamaz mı Galatasaray'da? Keşke gitmiş ve görüşmüş olsa..."

"Galatasaraylı iş adamları diye bir şey dünyada yok çünkü bugüne kadar Galatasaray'a beş kuruş fayda sağladıklarını görmedim. Böyle bir organizasyonyu da yok Galatasaray'ın. Bir takım isimler var ancak ellerini ceplerine attıklarını görmedim. Fenerbahçe 100 milyon dolarlık bir tahvil ihracı yapıyordu beş altı on tane Fenerbahçeli iş adamı toplanıp bir günde alıyordu. Galatasaray'da böyle bir şey yok. Elini cebine sokacak iş adamını da zaten Galatasaray sevmez"

ŞENOL GÜNEŞ'İN "DEMİRÖREN'LE GÖRÜŞTÜM" AÇIKLAMASI

"MİLLİ TAKIM İÇİN GÖRÜŞMESİNİ, GAZETECİYİ ŞİKAYET ETMEK İÇİN GÖRÜŞMESİNDEN DAHA HOŞ KARŞILARIM"

Şenol Güneş'in Trabzonspor maçı sonrasında TFF Başkanı Yıldırım Demirören'le görüştüğünü söylediği açıklamaya da değinen Altaylı, "Milli Takım için görüşmesini, bir gazeteciyi patronuna şikayet etmek için görüşmesinden daha hoş karşılarım! Derdin varsa gazeteciye söylersin. Patrona şikayet etmek benim hoşlandığım bir şey değil. İster siyasetçi yapsın ister futbolcu, teknik direktör. Beşiktaş - Şenol Güneş ilişkisinin sorunlu olduğu geçen seneden beri ortada. Keşke geçen sene sonunda birbirlerinden ayrılsalardı çünkü yıpranıyorlar. Yardımcı istiyor, diğeri onun istediğini almıyor, diğeri onu kulübe sokmuyor falan... Böyle kulüp mü yönetilir?" dedi.

PEPE'NİN AYRILMASI

"AVRUPA YOKSA PEPE LÜKSÜNE GEREK YOK"

Pepe'nin Beşiktaş'tan ayrılması ve İspanya basınında çıkan Pepe'nin ayrılmadan personelin maaşını ödedi haberlerini yorumlayan Altaylı, "Beşiktaş'ta hiçbir şey değişmedi. Avrupa'ya katılamadığında büyük bir mali krize gireceğini geçen sene de söylemiştim. Beşiktaş, Avrupa'dan gelen Euro'larla nakit akışını düzeltti, mali durumunu değil. Fenerbahçe ve Galatasaray'dan daha iyi durumda değiller. Pepe'nin gitmesi de bundan. Beşiktaş, Avrupa'dan elendiğine göre Pepe gibi bir lüksü taşımasının alemi yok" ifadelerini kullandı.

TRABZONLU TARAFTARLARIN GS STORE'A SALDIRMASI

"HER YERDE ÜÇ BEŞ SERSERİ ÇIKIYOR. GALATASARAY'I SEVMİYOR OLABİLİRSİN AMA DÜKKANDAN NE İSTİYORSUN!"

Trabzonsporlu bir grup taraftarın Beşiktaş maçı öncesinde İstiklal Caddesi'ndeki GS Store'a saldırması üzerine de konuşan Altaylı şunları söyledi:

"Galatasaray olarak Trabzon'da yıllardan beri bir sıkıntı çekmedik. Bağırlarına bastılar, geldiklerinde biz de onları bağrımıza bastık. İki üç seneden beri anti Galatasaray tavrı oluştu. Kaynağını da anlamıyorum. Olacak bir şey değil! Dükkandan ne istiyorsun? Zırvalık. Ama her yerde üç beş serseri çıkıyor. Galatasaray'ı sevmen şart değil ama dükkan basman neyin nesi?"