Gazetecilerdeki "F. Gülen" imzalı saatlerin akıbeti ne oldu?

Buna göre; Bank Asya'nın kiralık kasalarında 1 dolar saklayan 50 şüpheli gözaltına alındı.

Operasyonda 5 farklı kasadan “Fetullah Gülen” yazılı saat çıkması dikkat çekti. Bazı şüphelilere ait gizli kasalarda 9 kol saati ele geçirildiği.

Bu haber üzerine, bugün köşesinde FETÖ lideri Gülen'in bazı gazetecilere hediye ettiği saatleri hatırlatan Star yazarı Ersoy Dede, o hediyelerin akıbetini sorguladı.

İşte o köşe yazısı;

- Gülen imzalı diğer saatler nerede?

Bank Asya’daki kasalarda Fethullah Gülen imzalı saatler bulunmuş.. Gülen imzalı 9 kol saati.. Bu operasyonun görüntülerine bakınca hafızam tazelendi.. Ben o saatleri kasalara kaldırılmadan önce gördüğümü hatırlıyorum.. Pensilvanya’ya gidenlerden bazılarına hediye edilirdi o saatler.. Herkese değil ama.. Kimine tespih, kimine Parker veya Cross kalem.. Saat çok önemli kişilere giderdi.. Ve öyle anlaşılıyor ki Gülen bazılarına Romanson bazılarına Tissot bazıları Missony hediye etmiş.. Misal Hüsamettin Cindoruk’a giden saatin Altın Rolex olduğu çıkmıştı ortaya.. Eylül 2010’da Pensilvanya'da Gülen'i ziyaret eden gazeteciler Bejan Matur, Serdar Turgut, Cüneyt Özdemir ve Ferhat Boratav’ın da kollarında ‘F.Gülen’ imzalı saatlerle döndüğü yazılmıştı.. Bunlar daha evvel açıklandığı için naklettim.. Başka hangi gazetecilerde var ‘F.Gülen’ imzalı saat? Elbette onlarca daha olmalı.. Sahi ne oldu o saatlere?.. Gülen ‘Hocaefendi’ iken aldıkları saatleri, ‘Örgüt Lideri’ olduktan sonra iade eden oldu mu?.. Yoksa bir nedenle silahlarını ve çek karnelerini koydukları kasalarda saklamaya devam mı ediyorlar?.. Hakkını yemeyelim.. Kayıtlara geçmiş tek iade, Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi’nin, manifesto gibi bir mektupla yaptığı ‘namaz takkesi, kalem, seccade’ iadesi.. Diğer isimler, neden hâlâ geri vermiyor acaba bu hediyeleri?..

Milletvekilliğinden istifa etmek

Elbette bir göreve talip olmak kadar o görevi yerine getiremeyeceğini anlayıp istifa etmek de haktır. Milletvekilliğinden istifa da öyle.. CHP Milletvekili Şafak Pavey’in istifa dilekçesini okuyunca önce böyle düşündüm.. Fakat aslında iş o kadar da basit değil.. Pavey sahiden sağlık sorunlarını gerekçe gösteriyorsa istifasında, herkesçe malûmdur ki, bu sorunlar yeni değil. O vakit hiç girmeseydi seçimlere ve millet iradesinin tecellisi noktasında hak ihlâli yapmasaydı keşke.. İkincisi ve asıl önemlisi şu.. Eğer sağlık sorunlarını gerekçe göstererek istifa ettikten sonra Sayın Pavey, bir uluslararası yapılanmada görev alacak olursa, bunu bu millet hiçbir şekilde affetmez.. Bir ulusal görevi sağlığını bahane edip bırakan birinin, uluslararası bir göreve gidiyor olması, tepki çekecektir.. Amerikalılar Clinton’a, eşini aldattığı için değil, halka bu konuda yalan söylediği için kızmıştı.. Hiç unutulmasın..

Çakı gibi asker!

“Kerem Kılıçdaroğlu ‘çakı gibi’ asker oldu” diye güzellemeler yazılıyor.. ‘Piyade er’ miş de, birliğine teslim olmuş da.. Vay anam vay.. Ya hu şunun şurasında bir kaç kişiyiz, hepimiz de birbirimizi biliriz.. Kimse Kerem Kılıçdaroğlu’ndan; bot nöbeti tutacağı, tuvalet temizleyeceği, kaynar yemek kazanı taşıyacağı, patates soyacağı, kilometrelerce alanda sigara izmariti toplayacağı vs.. bir askerlik beklemesin.. Perşembenin gelişi, daha kapıdan kendisini karşılayan bölük komutanı yüzbaşıdan belli.. Nizamiyeden yüzbaşı ile birliğine giden aceminin askerliği daha ilk günden bitmiş demektir..

Nagehan kedileri ayırma

Nagehan Alçı ve Rasim Ozan’ın bahçesinde bir sokak kedisi dört yavru doğurmuş.. Nagehan da biraz büyüyünce yavrulardan ikisini, isteyenlere vereceklerini yazmış köşesinde.. Didem Dede yazınca durumun ciddiyetini farkettim.. Kütahyalı çiftinin evi madem bahçeli.. Ayırmayın arkadaşım o kardeşleri.. Bırakın büyüsünler bahçenin bir köşesinde.. Onlar bakar başının çaresine.. Dağıtmayın yavruları..