Gecenin Ucunda Kitap Özeti! Gecenin Ucunda Sonu Nasıl bitiyor?
Gecenin Ucunda kitabı Peride Celal'in Aynı adlı Romanından Senaryoya Aktarılan bir dizidir. Macide ve Kazım arasındaki masalsı aşkı konu alır. Peki Gecenin Ucunda dizisinin sonu nasıl bitiyor? İşte Peride Celal'in Gecenin Ucunda kitap özeti...
Star Tv ekranlarının Yeni Sezon Dizilerinden olan başrollerinde Neslihan Atagül, Kadir Doğulu ve Zuhal Olcay'ın oynadığı Gecenin Ucunda dizisi ilk bölümüyle izleyicisiyle buluştu. Kazım ve Macide'nin masalsı aşkını konu alan dizi heyecanla bekleniyordu.
GECENİN UCUNDA KİTAP ÖZETİ
Peride Celal'in 1963 yılında yazdığı Gecenin Ucunda kitabı yıllar sonra tekrar gündem oldu. Peride Celal, kitabı yazdığı yıllarda; ""Roman 1963'te çıkmış. Adını kısaltmakla iyi yaptığımı sanıyorum. Bu romanın yazıldığı yıllarda gençtik, inançlıydık, ışığa varabileceğimizi sanıyorduk. Işık, özgürlük, uygarlık, insanlık demekti; bir umuttu. Kırk yılı aşkın bir zaman içinde ışığı arayıp durduk. Ve o, sönükleşerek uzaklaştı bizden. Yüksek kat burjuvazisi, sahte dindarlar, çıkarlarından başka bir şey düşünmeyen politikacılar, parlak yaşamlar içine düşürdükleri genç insanları daha da kolay avlıyorlar günümüzde. Romanın kahramanı Macide, aşka sırtını çevirip kendisine ve çocuğuna yeni bir hayat yaratıp insanca bir dünyaya kavuşmak çabasında başarılı olabilecek mi? Kuşkuluyum. Gecenin Ucunda, büyük bir aşk romanı aynı zamanda. Bunu da eklemeliyim. Öyle olması da ayrıca hoşuma gidiyor. Bana kalırsa, bu roman yazdığım en güzel aşk romanıdır."
Gecenin Ucunda Alıntıları - Sözleri
Doktorun dediği gibi sinirlerimin gevşemeye,gövdemin dinlenmeye ihtiyacı var.
Gökyüzü yıldızlarla dolu. Evlerine dönen gölgeler var sokakta. Herkes kendi yolunda koşuyor. Ben yalnızım. Benim yolum yok..
Biri var, etim canım gibi. Benden çekildikçe kopuyor her yanlarım..
Şaşkındım biraz. Tozlara, taşlara çarpıp duruyordu pabuçlarım. Derimi, yüzümü, gözlerimi değiştirmiş bir gariplik.
Gene de anılar, istemeden, beklemeden küçük dalgalar halinde vuruyor kıyılarıma.
Sevmek, birbirimize değil, aynı hedefe birlikte bakabilmekle kabildir..
Geceleri mis gibi kokardı ayışığında.
Yoklukla vuruşuyorduk açıkçası..
..ahbaplarından uzaklaşmaya, bakkal, kasap değiştirmeye yüreği razı olmamış bir türlü işte...
Hepsini görüyorum, eski bir filmin acemi figüranlarına benziyorlardı biraz.
İçimi olduğu gibi açıp yalnızlığımın korkunç sessizliğinden kurtulmaya çalışıyordum karşısında. Bunu anlamayacak adam değildi. Anladığını göstermeyecek kadar da anlayışlıydı.
Tekrar eski yerimize, pencerenin önüne dönmüştük. Dışarı sarkmış, saçlarımı rüzgârda uçuruyordum.
olup bitmiş bir pazarlık bu. İlgilendirmez beni.
..hayaller kurar, kendi kendime olmayacak serüvenler yaşardım...
“Peki bu çantayı nereye koyacağız? Dolap küçük, sofada da yer yok...”