Gökkuş: Beltur parsel parsel peşkeş çekiliyor

İBB Meclisi'nin 8'inci seçim dönemi, 2'nci toplantı yılı, eylül ayı toplantılarının 2'nci birleşimi, pandemi kuralları çerçevesinde Yenikapı'da bulunan Avrasya Gösteri Merkezi'nde gerçekleştirildi.

Meclis gündeminde bulunan Beyaz Köşk'ün işletme hakkının BELTUR A.Ş.'ye verilmesi hakkında Hukuk Komisyonu ile Kent Ekonomisi, Meslek Odaları ve Sendikalar Komisyonu ile iştirakler ve bağlı kuruşlar komisyonu müşterek raporunun görüşüldüğü sırada söz alan İBB Meclisi Hukuk Komisyonu Başkanı Muhammet Kaynar ve Ak Parti Grup Sözcüsü Faruk Gökkuş, BELTUR hakkında açıklamalarda bulundu.

PEŞKEŞ ÇEKİLİYOR

BELTUR'un yandaşlara peşkeş çekildiğini belirten İBB Meclisi Ak Parti Grup Sözcüsü Faruk Gökkuş, "Buraları birinin elindeyken biz aldık, buraları restore ettik ve ben çok iyi hatırlıyorum Çamlıca'da bir çay içmiştik. Benim ortağımın babası ısmarlamıştı. Adamın kalbine oturmuştu. Ben bununla tüm köye çay ısmarlarım diyordu. Biz buraları halkın yeri yaptık. Florya'yı, bu tesislerin hepsini. Dolayısı ile şu anda Muhammed Bey bunu kibar bir şekilde söyledi. Tarık Beyin de bunu çok iyi anladığını biliyorum, BELTUR parsel parsel, parça parça birilerine peşkeş çekiliyor. Yandaşlara peşkeş çekiliyor. Biz bunu engellemeye çalışıyoruz" diye konuştu.

BAŞKA KİŞİLER İŞLETİYOR

BELTUR tarafından işletilmesi gerek yerlerin, başka kişilerce işletildiğini söyleyen İBB Meclisi Hukuk Komisyonu Başkanı Muhammet Kaynar, "Büyükşehir Belediyesi maalesef BELTUR'a devredilmiştir işletmelerle ilgili kanun dışı, hukuka aykırı uygulamalar yapmaya devam ediyor. Biz de bunu takip ediyoruz. BELTUR, Büyükşehir Belediyesi'nin bir şirketidir. BELTUR'un kuruluş amacı, belediyeye ait olan tesislerin, özellikle nitelikli tesislerin BELTUR şirketi eliyle işletilmesidir. Zaten 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi kanunun 26'ncı maddesi de bunu düzenler. Yani Büyükşehir Belediyesi'ne ait olan bir malı, işletmesi için tahsis edilir. Bugüne kadar çok başarı ile hizmet veren, İstanbulluların takdirini kazanmış olan BELTUR'un işletmesini, büyükşehir tesislerinde şu anda bir uygulama var. Buralar alt yüklenicilere veriliyor. Başka şirketlere kiralanıyor. Buralardaki işlemler, başka kişiler eliyle yürütülmeye çalışılıyor. O zaman BELTUR'un anlamı ne ki? Yani BELTUR aradan çekilsin, belediye eğer ihale edecekse, çok nitelikli firmalar gelip buraları işletecekse, belediye doğrudan burayı versin. BELTUR'a burayı vermenin hikmeti nedir? Anlaması gerekenler, BELTUR'un araya niye sokulmaya çalışıldığını da anlamıştır herhalde. Büyükşehir Belediyesi eğer burayı BELTUR eliyle işletecekse, işletsin. Çünkü, verdiğimiz bir çok yer şu ana kadar BELTUR işletmesi gerektiği halde başka firmalara ihale edilmiş, hatta ihalesiz olarak verilmiş. Bunlarla ilgili zaten hukuki takiplerimizi sürdürüyoruz. Çok yakında bunlarla ilgili meseleler gündeme gelir. Bilmiyorum Cumhuriyet Halk Partili kardeşlerimin bundan haberi var mı ama şu anda BELTUR tarafından işletilmesi gereken yerler, BELTUR tarafından işletilmiyor. Bu yer de daha önceden BELTUR'a verişmiş bir yer değil. Buranın biz BELTUR'a devredildiğinde yine yandaş bazı kişilere peşkeş çekileceğini düşündüğümüz için buna müsaade etmedik. Etmememiz de gerekiyordu zaten. Bu tesisler İstanbul halkının tesisleridir ve belediye eliyle daha uygun ücretler ve kaliteli hizmet vermek üzere kurulmuş olan tesislerdir. Bu tesislerin gerçek ruhuna aykırı uygulamalardan da Büyükşehir Belediyesi yönetiminin bir an önce vazgeçmesi temenni ediyoruz" ifadelerini kullandı.

ŞEHİT TİYATROLARINDA SKANDAL ATAMA

İBB Meclisi Hukuk Komisyonu Başkanı Muhammet Kaynar, gündemin 146'ncı maddesi olan Mehmet Ergen'in, Şehir Tiyatrolarına Genel Sanat Yönetmeni olarak pozisyon ve sözleşmesinin vize edilmesi hakkında açıklamalarda bulundu.

Kaynar, "150 sanatçının içinde, Büyükşehir Belediyesi, Genel Sanat Yönetmeni bulamıyoruz. Bunlardan 30 adedi gerçekten nitelikli ve bu görevi yapabilecek olan insanlar. Bunların içinden Genel Sanat Yönetmeni bulamıyor, meclisin 2 defa reddetmesine rağmen meclis kararına karşı durarak, hangi irade bu yazıyı yazdırıyor ise bir müdürlük kararın yanlışlığını iddia ederek tekrar bunu gündeme getirebiliyorlar. Bu Mehmet Ergen vazgeçilmezliğini sorgulamak gerekir. Buradaki 150 sanatçı arkadaşımıza hakaret değil midir bu? Hiç belediye ile ilgisi olmayan birine, devlet memur tarafından yönetilmesi gereken bir görevi infial ettirmek suç değil midir? Arkadaşımız hangi gerekçe ile bunu yapabiliyor. Bu arkadaşımız birçok oyuna imza atmış. İmza attığı oyunların hepsinde Genel Sanat Yönetmeni diye Mehmet Ergen imzası var. Bunların hepsinin bende belgesi hazır. Bu nasıl olabilir? Büyükşehir Belediyesi'nde memur değil, sözleşmeli değil, işçi değil ama Büyükşehir Belediyesi'nin bir kurumunu idare ediyor, meclis kararını takmıyor, sanatçıları topluyor, bu sanatçılara hitap ederek şu ifadeleri kullanıyor, 'Siz boşverin onları, meclis kararını falan. Ben görevimin başındayım. Burada olacağım. Benimle çalışmak durumunda kalacaksınız, ona göre hal ve hareketlerinize dikkat edin' deme cesaretini nereden alıyor, bu cesareti kim veriyor? Bunları sorgulamamız gerekiyor. Burada meclis bir karar almış. Doğru ya da yanlış ama belediyenin bir çalışanı, hatta çalışanı bile olmayan bir kişi nasıl meclis kararı hakkında böyle yorumlar yapabiliyor.
Cumhurbaşkanımıza hitaben nasıl küfürlü ifadeler kullanabilir, bunların hepsinin sorgulanması gerekmiyor mu? Bu kişinin fikir sanat eserleri kanuna muhalefet yönünden sabıkası olan bir insan genel sanat yönetmeni olabilir mi? Bu sizi hiç ilgilendirmiyor mu?" şeklinde konuştu.

ATANMASI İÇİN GEREKLİ ŞARTLARI TAŞIMIYOR

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Şehir Tiyatroları'na Genel Sanat Yönetmeni olarak atadığı Mehmet Ergen'in pozisyon ve sözleşmesinin vize edilmesine İBB Meclisi'nden onay çıkmadı. Ergen için kadro atanmasının doğru olmadığı AK Parti ve MHP'nin oylarıyla kabul edildi. Mehmet Ergen için hazırlanan komisyon raporunda şu ifadelere yer verildi: Teklif komisyonlarımızca incelenmiş olup, tip sözleşme ve pozisyonunun vize edilmesi talep edilen Mehmet Ergen'in belirtilen pozisyona atanabilmesi için gerekli şartları taşımadığı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa muhalefet sebebiyle hakkında açılan davada telif hakkını ihlal ettiğini kabul ederek eylemi sabit olan kişinin genel yayın yönetmeni kadrosuna atanmasının doğru bulunmadığı sözleşme ve pozisyon onayı 12.3.2020 tarihli ve 393 sayılı Meclis Kararıyla reddedilmesine rağmen genel ve pozisyonunun vize edilmesi teklifinin reddi komisyonlarımızca uygun görülmüştür.