GÖRELİM BOYUNUZUN ÖLÇÜSÜNÜ…
Prof. Dr. Zakir Avşar yazdı
Altılı masa cumhurbaşkanı adayında uzlaştı mı uzlaşmadı mı, uzlaşacak mı uzlaşamayacak mı, bu ne zaman olacak, sorular o kadar çok ki…
Temel Karamollaoğlu nihayet söyledi, önümüzdeki toplantıda da aday açıklanmayacak, yol haritasını konuşacağız, diye…
Aslında konuşulacak konu belli, kendilerine CHP ve İYİ Parti ne kadar milletvekili kontenjanı verecek…
O zamana kadar kimse elini belli etmek istemiyor, adayda uzlaşmaya yanaşmıyor.
Yoksa işin aslına bakarsak dertleri Cumhurbaşkanı adayı çıkarmak değil. Aday ismi üzerinden CHP ve İYİ Parti’ye baskı yapmaktır.
CHP Kılıçdaroğlu diyor. İYİ Parti İmamoğlu. Masa küçükleri, bunlardan biri için kim kendilerine ne kadar milletvekilliği düşünüyor, onu tam olarak bilmek istiyor. Gerisi faso fiso…
Olması gereken bu mu idi? Elbette hayır.
Hani bir ara Babacan rest çekmiş, kendi amblemimizle seçime gireceğiz demişti. Peşinden Davutoğlu da kendilerinin de bu yönde bir kararlarını dile getirmişti.
O zaman da demiştik ki, “Keşke”. Şimdi de diyoruz ki, dediklerinizi unutmayın, hatırlayın ve delikanlı delikanlı çıkın, boyunuzun ölçüsünü görelim. Millette ne kadar karşılığınız var bilelim.
Madem Davutoğlu Cumhuriyet tarihinin rekor oyunu alan Başbakan, millet kendisini seviyor, işte fırsat. Bir kez daha bu sevgiye mazhar olsun…
Madem Babacan döneminde gelirimiz üç kat arttı, zenginleştik, güzel günler gördük, vefasız değiliz ya, gider oyumuzu verip destekleriz… Niye güvenmiyorsunuz ki millete?
Madem Saadet Milli Görüş’ü temsil ediyor, bu millet milli görüşü sever, yine oy verir, girsenize tek başınıza…
Madem Demokrat Parti, Menderes’in varisi, ala, girin seçime, biz hala Menderes’i unutmuş değiliz, çok severiz kendisini… Rahmet yad ederiz, hatırasını önemli buluruz…
Ama hiç biri tek başına seçime girmeyi düşünmüyor. Akılları fikirleri başka partiler üzerinden parlamentoda yer almakta.
CHP ise Cumhurbaşkanlığına odaklandığı için tek bir oy bile kaçsın istemiyor, herkese mavi boncuk veriyor. HDP/PKK ile uzlaşıyor, masadaki miniciklerle uzlaşıyor.
Bu partilerin hepsinin oyu ne kadar?
Gerçekten bu kadar kaprise değecek, ülkede her şeyi değiştirecek kadar çok mu oyları? Nedir demokrasiyi bu denli esir almaları? Ülkenin ana muhalefetini, yavru muhalefetini gündem belirleyemez hale getirmelerinin nedenini bilmek hakkımız değil mi?
Seçime girmeden kazanmak peşinde koşmaları neden?
Demokrasinin neresinde var, millete gitmeden millet oy vermeden milletin makam ve mevkilerine konmak?
Başkan yardımcılıkları, bakanlıklar, bürokratik makam ve mevkiler adeta yağma edilircesine paylaşılırken ve bu aleni bir şekilde dile getirilirken, akabinde seçim sonrası anlaşmazlık durumunda kriz çıkacağı belirtilirken bizler sessizce oturup bekleyecek miyiz?
Pazarlıkların bunların oyları olmadığı bilindiği halde neden ve ısrarla sürdürüldüğünü öğrenemeyecek miyiz?
CHP ve İYİ Parti onca araştırma yaptırıyorlar, sahaya çıkıyorlar, bu kadar komplekse, kaprise tahammül gösterecek ne buluyorlar bu minik ortaklarında?