GÖZALTINA ALINAN TRT SPOR SPİKERİNE YARDIM YAPMAKLA HATA MI ETTİM?

Milli Savunma Bakanlığında Özel Kalem Müdür Yardımcısı kadrosuyla görev yaparken Dışişleri Bakanlığı’nın açmış olduğu yazılı ve sözlü sınavları kazanarak apar-topar Brüksel Başkonsolosluğumuza atandım. (29 Kasım 1975)

Milli Savunma Bakanlığında devlet memuru olduğum için Dışişleri Bakanlığı hakkımda güvenlik tahkikatı yapılmasına dahi gerek görmemiş.

29 Kasım 1975 tarihinde bir Cumartesi günü Brüksel Başkonsolosluğumuzda 600 dolar maaşla resmen göreve başladım.

Brüksel Başkonsolosluğumuz 24, Rue Jules Lejeune, Büyükelçiliğimiz ise 74, rue Jules Lejeune sokağındaydı.

İki misyon arasında sadece 25 bina vardı.

Bir öğle yemeğinden sonra tesadüfen Büyükelçiliğimize uğradım.

Kısa bir süre sonra Brüksel Jandarması Büyükelçiliğimizi aradı.

Telefona cevap veren Güvenlik Ataşemiz Mehmet Sucu Fransızca bilmediği için telefonu bana verdi.

Telefondaki jandarma yüzbaşısı “TRT’de spor spikeri olarak görev yapan X bir mağazadan kalem çaldığı için gözaltına alındı.
1963 tarihli Viyana Konsolosluk Sözleşmesi gereğince Size bilgi veriyorum.”

Belçikalı Jandarma Yüzbaşısına teşekkür ettim ve keyfiyeti derhal Brüksel Büyükelçimiz Sulhi Dişlioğlu’na arzettim.

Büyükelçi Dişlioğlu “ Türkiye’nin itibarı sözkonusu.O güzel fransızcanı döktür, allem et kallem et, işi tatlıya bağla ve bana acele bilgi ver!”

Beraberimde Brüksel Büyükelçiliğimiz Güvenlik Ataşesi Mehmet Sucu ile birlikte TRT Spor Spikerini kurtarmak için Jandarma Karakoluna gittik.

Karakol Komutanı Jandarma Yüzbaşısına “ Türkiye’nin Belçika Krallığı nezdindeki Olağanüstü ve Tam Yetkili Brüksel Büyükelçisi Ekselansları Sulhi Dişlioğlu’nun Özel Temsilcisi olarak geldiğimi, hırsızlık yaptığı iddia edilen TRT Spor Spikerinin çok zengin bir aileye mensup olduğunu, mağaza güvenlik görevlisinin işinde prim yapmak için muhtemelen spikerimize komplo kurduğunu, spor spikerimizin bu akşam önemli bir maçı canlı olarak TRT’de yayınlayacağını, spor spikerimiz serbest bırakılmazsa Türkiye-Belçika ilişkilerinin ciddi şekilde yara alacağını vb. “ gibi beylik diplomatik sözleri kullandım. Adamı resmen tehdit ettim.

Oysa ben TRT’nin Spor Spikeri X’i hiç tanımıyorum.

Spikerin çaldığı iddia edilen kalem sadece 20 dokarlık bir kalem.

Jandarma Yüzbaşı bu sözlerim üzerine neredeyse şoka girdi diplomatik kartımın fotokopisini aldı ve bana bir sürü formlar imzalattı. Formları okumadan imzaladım.

2-3 saat sonra Brüksel’den Ankara’ya yani TRT’ye canlı yayının başlaması gerekiyormuş.

Benim cazgırlık yapmam ve usul erkan bilmem herhalde işe yaradı ki hırsızlık yaptığı iddia edilen TRT Spor Spikeri X demirparmaklıklar arasından serbest bırakıldı.

Serbest bırakılan TRT Spor Spikeri ağlayarak benim ve Güvenlik Ataşemizin boynuna sarıldı.

Konu hakkında Sayın Büyükelçimize derhal bilgi sundum.

Büyükelçi Dişlioğlu çok memnun oldu ve bana teşekkür etti.

Bu arada TRT Spor Spikerini de kaldığı otele bıraktık.

Spikerin canlı naklen yayını nasıl yaptığını hala merak ediyorum.

Ertesi günü TRT Spor Spikeri bana teşekkür etmek için Başkonsolosluğumuza geldi.

Bana ayakkabı numaramı sordu 44 numara ayakkabı giydiğimi söyledim.

Türkiye’den getirdiği 44 numara bir çift yeni ayakkabıyı bana fahiş fiyatla satmaya kalktı.

Brüksel’de en kaliteli İtalyan ayakkabılarını makul fiyata satın almak her zaman mümkün.

TRT Spor Spikerine Abime götürmesi için 1 karton sigara verdim.

Spiker 1 karton sigarayı Abimin iş yerine götürmediği gibi Abimi TRT’ye çağırarak teslim etmiş ve Abime çay-kahve dahi ikram etmemiş.

Bu üzücü olaydan kısa bir süre sonra TRT Spor Spikeri Aydın Köker ve TRT Basın-Yayın ve Protokol Müdür Yardımcısı Mustafa Salihoğlu Brüksel’e geldiler.

Rahmetli Deniz Bölükbaşı ile birlikte paylaştığımız evde Köker ve Salihoğlu’nu konuk ettik.

Aydın Köker aynen: “ Vahit’çiğim adamın hayatını kurtarmışsınız. Bahsettiğiniz X spiker esasen makbul bir adam değil. Naklen yayın yapamayacağı için işinden atılabilirdi. Eşinden veya nişanlısından ayrılabilirdi. Ömür boyu hırsız yaftasını boynunda taşırdı.”

Aradan çok uzun zaman geçmesine rağmen TRT Spor Spikeri X ne beni aradı, ne de sordu. Üstelik doğru dürüst dahi teşekkür etmedi.

Eski spor spikeri şu anda Türkiye’de çok ünlü bir spor yorumcusu imiş.

Bunları niye yazdım?

Yaptığım iyiliği başa kakmak için değil!

O zaman Ülkemin itibarını düşündüm.
Büyükelçimin talimatını yerine getirdim.

İnsanlar yurtdışında daha çok vatansever ve milliyetçi olabiliyorlar.

TRT Spor Spikeri X’in gençliğine ve aile bireylerine acıdığım için cidden yardımcı oldum.

Daha doğrusu , hırsızlık yaptığı iddia edilen kişiyi CAZGIRLIK YAPARAK MİLLİ GÖREVİMİ YERİNE GETİRDİĞİMİ DÜŞÜNÜYORUM.

ACABA NANKÖR SPİKERİN HAYATINI KURTARMAKLA HATA MI ETTİM?

TAKDİR VE DEĞERLENDİRMEYİ SEVGİLİ FACEBOOK ARKADAŞLARIMIN VİCDANLARINA BIRAKIYORUM.

NOT: Olaya yakinen şahit olan Eski Brüksel Büyükelçiliği Güvenlik Ataşesi Mehmet SUCU halen hayatta ve İzmir’de yaşamaktadır. VÖ.

NEREDEN NEREYE?

Vahit ÖZDEMİR
29 Ekim 2024

Diğer Yazıları