Gülseren Budayıcıoğlu'nun kitapları her kesimden insanda farkındalık yarattı
İstanbullu Gelin, Doğduğun Ev Kaderindir, Kırmızı Oda, Masumlar Apartmanı gibi kitaplara imza atan başarılı psikiyatrist Gülseren Budayıcıoğlu'nun, Camdaki Kız adlı kitabı da diziye uyarlandı. Budayıcıoğlu'nun dizilere ilham olan kitapları hem büyük bir kitle tarafından okunmaya hem de izlenmeye devam ediyor.
Başarılı psikiyatr Gülseren Budayıcıoğlu, danışanlarının hikayelerini kitaplaştırdı ve kitapların ardından da bu kitaplardaki bazı hikayeler dizilere uyarlandı. Budayıcıoğlu'nun kitaplarından 4 ayrı dizi ekranlarda izleyici ile buluşuyor.
Budayıcıoğlu'nun eserlerinden uyarlanan Kırmızı Oda ve Doğduğun Ev Kaderindir TV8'de, Masumlar Apartmanı TRT 1'de ve Camdaki Kız dizisi Kanal D'de izleyici karşısına çıkıyor. Diziler, izleyiciler tarafından yoğun ilgiyle karşılanıyor.
''BU DİZİLER RUHU DOYURUYOR''
''Gülseren Budayıcıoğlu'nun yazdığı kitapların insan psikolojisi üzerindeki etkisi çok büyük'' diyen Her Şey Çocuklarımız İçin Derneği Kurucu Başkanı ve Yazar Pınar Erdem, dizilerin insanlar üzerindeki olumlu etkisine değinerek SuperHaber'e şu açıklamalarda bulundu;
''Gülseren Budayıcıoğlu hocamızın kitaplarının tamamını okuyan birisi olarak, kitapla dizi arasındaki farkları görebiliyorum. Kitaplar diziye uyarlandığında birebir aynı değil, farklılıklar olabiliyor. Ama insanların üzerindeki olumlu etkisi çok büyük. Türkiye'de çok fazla insan psikolojisi üzerine dizi yapılmazdı. Gülseren Budayıcıoğlu'nun kitaplarını diziye geçirmesi bu boşluğu doldurmuş oldu. Diziyi izleyen herkes yaşamında oradaki kurgulardan bir kesit buluyor kendinde. Bir psikoterapi işlenmeye çalışıyor dizilerde. Bu dizilerin kısmi olarak insanların açlığını doyurduğunu düşünüyorum. İnsanlar aç olduğu zaman doymak istiyor. Bu diziler de bizim ruhumuzun gıdası oldu. Bir algıyı değiştirmek için insanlara daha fazla mesaj vermek gerekiyor. Diziler de insanlara o mesajı veriyor. Gülseren Budayıcıoğlu, bu mesleğe kendisini adamış başarılı bir isimdir.''
''Kitaplar bu kadar etkileyiciyken, iyi de bir çekim yapıldığında daha da başarılı oluyor. Dizilerde başarılı yönetmenlerle ve ekiplerle çalışıyorlar.'' diyen Pınar Erdem, dizinin hem ebeveynler hem de doktorlar üzerinde ciddi bir farkındalık oluşturduğunu dile getirerek şu ifadelere yer verdi;
''Türkiye'de psikologlar ve psikiyatrlarla ilgili algı çok değişti. Psikiyatrlar 'ilaç yazıp hastayı gönderen kişi' olarak düşünülüyor. Ama bu gerçekte böyle değil. Buradaki algı Budayıcıoğlu'nun imzasını taşıyan dizilerle birlikte değişmeye başladı. Hocamız büyük bir farkındalık oluşturdu. İnsanlara verdiği mesajlarla birlikte dizilerde doktorlara da bir mesaj gönderiliyor. Psikiyatri doktorları ile ilgili bir farkındalık yaratıldı. Diziler, psikiyatristlerin hastalarına daha fazla vakit ayırarak psikoterapinin ne kadar önemli olduğunu da gözler önüne serdi. Herkeste bir farkındalık uyandırdı. Türkiye'nin böyle konuların işlendiği dizilere ihtiyacı var. Bazı hastalıklar göz önünde işlenmediği sürece bilinmez. Anne ve babalar çocuklarının hastalıklarını fark edemeyebiliyorlar. Çok küçük yaşlarda başlayan ve önüne geçilmediğinde, aile geç farkettiğinde büyük sorunlara yok açıyor. Ama diziyi izleyen ebeveynlerde de farkındalık uyanıyor. Doktora gitmeyen aileleler var. Geç kalmamak gerekiyor. Bunları da diziyi izleyen aileleler harekete geçebiliyorlar. Böyle projelere daha fazla yer verilmeli ekranlarda. Dizilerin bize verdiği mesajlarla insanlar aydınlanıyor.''