GÜNDE NE KADAR TUZ TÜKETMELİYİZ?

Kardiyolog Uzm. Dr. Hasan Ali Barman, yüksek tansiyonun vücut sağlığına etkileri, hastalığın belirtileri ve tedavi yöntemleri gibi kalp sağlığı açısından yanlış bilinen birçok konuyu SuperHaber YouTube kanalında anlattı.

Kalbimizin akciğerlerden aldığı temiz kanı bütün vücudumuza pompalarken belli bir basınç uygulaması gerekiyor. Bu kan basıncının normalden yüksek olması durumu yüksek tansiyon, diğer bir adıyla 'hipertansiyon' olarak geçiyor. Kan basıncının yüksek olması, tansiyon değerlerinin 140/90 mmHg'nin üzerinde olması hipertansiyon olarak adlandırılır. Yüksek tansiyon tedavi edilmediğinde, tüm vücuttaki atardamarlara ve yaşamsal önemi olan organlara hasar verirken böbrek ve kalp yetmezliği, kalp krizi, beyin kanaması veya inme yaşanabilir.

Hipertansiyon nedir? Normal ve yüksek tansiyon değeri kaç olmalı? Kişiden kişiye değişiklik gösterir mi? Yüksek tansiyon belirtileri nelerdir? Tansiyonun çıktığını nasıl fark edebiliriz? Yüksek tansiyon riskini artıran faktörler nelerdir? Tansiyonu yükselten yiyecekler nelerdir? Evde tansiyonumuzu ölçerken nelere dikkat etmemiz gerekiyor? Yüksek tansiyon ilaçsız düşürülür mü? Yüksek tansiyonla beslenme arasında nasıl bir ilişki vardır? Yüksek tansiyonun kalp damar sağlığına etkileri nelerdir? Diyabet ve hipertansiyon ilişkisi nedir? gibi sıklıkla merak edilen soruların cevabını SuperHaber YouTube kanalında veren Uzm. Dr. Hasan Ali Barman, yüksek tansiyon hakkında önemli ayrıntılara dikkat çekti.

GÜNDE NE KADAR TUZ TÜKETMELİYİZ?

“GÜNLÜK ALACAĞINIZ TUZ ORANI 3 GRAMI GEÇMEMELİ”

Hipertansiyona risk açan faktörlerin altını çizen Uzm. Barman, “Yaşla birlikte tansiyon hastalığı ciddi anlamda artıyor. Özellikle 40 yaşından sonra tansiyon riski artış gösteriyor. Obeziteye bağlı vücuttaki tüm damarlarda bir direnç meydana geliyor. Bu dirence bağlı, hipertansiyon yaşanıyor. O nedenle obez kişilerde tansiyon hastalığını çok sık görüyoruz. Aile hikayesi, yine genetik kalıtım söz konusu. Genetik kalıtıma bağlı olarak hipertansiyon görülebiliyor. Genetiğin hipertansiyona etkisi %30 olduğu biliniyor. Irk, önemli bir etken. Siyah ırkta hipertansiyon daha sık görülüyor. Azalmış nefron sayısı dediğimiz, böbreklerin az gelişmiş olması özellikle erken doğum yapmış kişilerde veya anne karnında gelişim bozukluğu olan kişilerde hipertansiyon daha sık görülebiliyor. Günde 3 gramın üstünde alınan tuz, hipertansiyona sebebiyet verebiliyor. Bir çay kaşığına tuz koyduktan sonra üzerini elinizle traşladığınız zaman çay kaşığında kalan miktar 3 gram olarak ölçülüyor. Günlük alacağınız tuz miktarı 3 gramı geçmemeli. Maalesef ülkemizde ortalama tuz alım miktarı 15-30 gram arası değişiyor. Bunun da önemli bir kısmını ekmekler barındırıyor. Vücudumuz için ihtiyacımız olan tuzu zaten biz birçok yiyecekten ve besinden alıyoruz, yiyeceklere ekstra tuz atmamak gerekiyor. Artmış alkol tüketimi yine hipertansiyona sebebiyet veriyor. Fiziksel aktivite önemli, inaktif kişilerde yani spor yapmayan hareketsiz bireylerde sedanter yaşam tarzını benimseyen kişilerde hipertansiyon sık görülüyor, egzersize bağlı hipertansiyon düşüyor, kan basıncı düşüyor. Diyabet dediğimiz şeker hastalığı ve dislipimi dediğimiz kolestrol yüksekliği hipertansiyonla birlikte çok sık görülen eşlik eden hastalıklar. Bunların varlığında da hipertansiyon riski mutlak manada artıyor. Kişilik özellikleri çok önemli, özellikle depresyona yatkın bireylerde hipertansiyon daha sık görülebiliyor. Sigara, özellikle damarlarda sertliğe sebebiyet verip, yine damarlar içerisinde bir hasara sebebiyet verip hipertansyona sebebiyet verebiliyor. Bu saymış olduğumuz risk faktörlerinden bazıları değiştirilebilir risk faktörleri. Örneğin, genetik yani anne babadan alınan genetik kalıtımı değiştirme şansımız yok ancak sigara, alkol, tuz tüketimi, beslenme, egzersiz, sedanter yaşam gibi birçok yaşam tarzı değişikliğini yaparak hipertansiyonu en azından önleme şansımız mevcut.” ifadelerini kullandı.

GÜNDE NE KADAR TUZ TÜKETMELİYİZ? - Resim : 2

YÜKSEK TANSİYON BELİRTİLERİ

Yüksek tansiyon belirtilerini anlatırken, “Kişilerde yüksek tansiyona bağlı baş ağrısı, terleme, göğüs ağrısı, tansiyonun ilerleyen dönemlerinde nefes darlığı ve bacaklarda önem olabilir. Halsizlik, yorgunluk, görmede bulanıklık gibi hipertansiyona bağlı bir takım şikayetler de meydana gelebiliyor.” dedi.

GÜNDE NE KADAR TUZ TÜKETMELİYİZ? - Resim : 3

TANSİYON DEĞERLERİ KAÇ OLMALI?

Olması gereken tansiyon değerlerini söyleyen Hasan Ali Barman, “Tansiyon değerleri 120’ye 80’nin altında olmalı. Büyük tansiyonumuzun 120, küçük kan basıncımızında 80’nin altında olması normal olarak kabul ediliyor. Halk arasında bu bazen 12’ye 8 olarak isimlendirilebiliyor. Hipertansiyon diyebilmek için ise, bunun 14’e 9’un yani 140’a 90’ın üzerinde olması gerekiyor. 120 ila 140 arasında, ya da 80 ila 90 arasında olan değerleri yüksek normal olarak isimlendirip bu hastaları değerlendirip, yakın takibe alıyoruz.” şeklinde belirtti.

"TANSİYON ÖLÇERKEN BİR DAKİKA ARAYLA İKİ KERE ÖLÇÜN"

Tansiyon ölçerken dikkat edilmesi gereken unsurlardan bahseden uzman doktor, “Sabah ve akşam günde iki kez tansiyon ölçülmelidir” diyerek “Mutlaka koldan tansiyon ölçen aletlerle ölçülmeli. Çünkü tansiyonu, tansiyon aletleriyle atardamar üzerinden ölçüyoruz. Atardamar kolumuzda tek damar olarak ilerlerken, dirsekten sonra iki damara ayrılıyor. O yüzden el bileğinden yapılan ölçümler yanlış olabiliyor. Bu nedenle yapılacak tansiyon ölçüm aletinin koldan ölçen bir alet olması gerekiyor. Tansiyon sabah ve akşam günde iki kez ölçülmelidir. Tansiyon ölçerken en az 30 dakika öncesinden egzersiz gibi herhangi bir fiziksel aktivite yapmamış olmamız gerekiyor. Sigara ve kafein tüketmemiş olmamız gerekiyor. Tansiyon ölçerken 5 dakika dinlenmiş olmamız gerekiyor. 1 dakika arayla iki ölçüm alıyoruz ve bu iki ölçümün ortalamasını alıyoruz. Bütün ölçümleri hem sağ hem de sol kol için mutlaka tekrarlamamız gerekiyor. Bunları bir kağıda not ettikten sonra eğer tansiyon hastalığı şüpheniz varsa mutlaka bir kardiyoloji hekimine başvurmamız gerekiyor.” ifadeleriyle dikkat çekti.

GÜNDE NE KADAR TUZ TÜKETMELİYİZ? - Resim : 4

"KİLO VERMEK TANSİYONU İLAÇ KADAR DÜŞÜRÜYOR"

Yüksek tansiyonu düşürmek ve kontrol altına alabilmek için beslenmenin önemine değinen Uzm. Barman, “Yaşam tarzı değişikliği, egzersiz yapmak ve özellikle kilo vermek, tansiyonda 20 mm kadar bir düşüşe sebebiyet veriyor. Bu kullanılan en etkili ilaçlar kadar neredeyse denk bir değere denk geliyor. Doktorların verdiği tansiyon ilaçları da ortalama kan basıncını 20 mm civarında düşürüyor. Örneğin, 160 mm civarında kan basıncı olan bir hastada tansiyon ilacına başladığımız zaman genelde tek ilaçla bu 140’a düşüyor. Ancak yaşam tarzıyla da tek başına o kadar düşürmek mümkün. O nedenle biz yeni tansiyon tanısı koymuş olduğumuz bireylerde, bu tansiyon yeni başlangıçlı ve hafifi düzeyde bir tansiyon yüksekliği varsa öncelikli olarak yaşan tarzı değişikliklerini öneriyoruz. Kilo vermesini beslenmesine dikkat etmesini, tuzdan uzak durmasını, egzersiz yapmasını, sigarayı ve alkolü bırakmasını tavsiye ediyoruz. Avrupa Kardiyoloji Cemiyeti’nin önermiş olduğu 3 tür egzersiz söz konusu; tempolu yürüyüş, bisiklet sürmek ve yüzmek. Bunlar AKC’nin kalp sağlığını korumada direk olarak önermiş olduğu 3 spor türü. Bunlardan da özellikle haftada en az 5 gün, 45 dakika bu egzersizleri yapmak gerekiyor. Genelde bu hastalardan eğer ilk 3 ay içerisinde çok sıkı bir şekilde bu önerilere uyan hastalarda çok ciddi bir şekilde tansiyonu kontrol altına alınabildiğini görebiliyoruz.” sözleriyle anlattı.

GÜNDE NE KADAR TUZ TÜKETMELİYİZ? - Resim : 5

“HİPERTANSİYON KALBE, BEYİNE VE DAMARLARA ZARAR VERİYOR”

Yüksek tansiyonun kalp ve damar sağlığına etkilerine dikkat çekerek “Hipertansiyon, diyabet ve kolestrol yükseliği birbirleriyle çok sık birliktelik gösteren hastalıklar. Bunlar erken dönemde vücutta zaman içerisinde en doğrudan organ hasarına sebebiyet veriyor. Hipertansiyonu olan bir birey, birden beyin kanaması geçirmiyor veya hemen birden kalp krizi geçirmiyor. Ya da diyabeti ya da kolestrol yüksekliği olan hastalar. Bunlar zaman içerisinde kronik bir süreç içerisinde kalbimize, beynimize ve bütün damarlarımıza zarar veriyor. İlerleyen dönemlerde kalp krizi, kalp ve böbrek yetmezliği, unutkanlık, demans, inme, ve felç gibi birçok hastalığa sebebiyet verebiliyor.” ifadelerini belirtti.

Uzm. Dr. Hasan Ali Barman'ın açıklamalarının tamamı SuperHaber YouTube kanalında yayında...

YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN!

Sitene Ekle

GÜNÜN VİDEOSU

Dilan Polat'ın hayranı pes dedirtti: Cezaevine girdiğinizde kalp krizi geçirdim!

Dilan Polat cezaevine girince kalp krizi geçirdiğini söyleyen hayranı, Polat ile bir araya gelince ağladı.