Güneş çapmasına dikkat! Uzmanlar bu saatlerde...
Türkiye genelinde sıcaklıklar yüzünden bunaltıcı günler yaşanıyor. Uzmanların uyarılarına göre "Güneş koruyucusuz dışarı çıkılmamalı. Güneş koruyucu kremi alırken özellikle organik olması ve kimyasal filtre içermemesine dikkat edelim" açıklaması yapılıyor. Peki güneş çarpmasından nasıl korunulabilir? Dışarı çıkarken nelere dikkat edilmelidir? Hangi saatlerde dışarı çıkılmalı? Çocukları sıcak çarpmasından nasıl korunmalıyız? Güneş kremi nasıl sürülmeli? bu sıcak havalarda ne yapılmalı?
Türkiye genelinde sıcaklıklar yüzünden bunaltıcı günler yaşanıyor. Uzmanların uyarılarına göre "Güneş koruyucusuz dışarı çıkılmamalı. Güneş koruyucu kremi alırken özellikle organik olması ve kimyasal filtre içermemesine dikkat edelim" açıklaması yapılıyor. Peki güneş çarpmasından nasıl korunulabilir? Dışarı çıkarken nelere dikkat edilmelidir? Hangi saatlerde dışarı çıkılmalı? Çocukları sıcak çarpmasından nasıl korunmalıyız? Güneş kremi nasıl sürülmeli? bu sıcak havalarda ne yapılmalı?
Güneş çarpmasının belirtileri şunlardır:
Sıcak ve kuru cilt
Terleyememe
Cilt önce kızarır daha sonra soluk ve morumsu bir renk alır
Normalden daha hızlı bir soluk alıp verme
Hızlı nabız atması
Vücut sıcaklığının hızlı bir şekilde 40 derece ve üzerine çıkması
Baş ağrısı
Kas krampları
Açılmış göz bebekleri
Tutarsız konuşmalar, çevreyi tanıyamama, şaşkınlık, agresif konuşma ya da davranışlar, ajitasyon ve halüsinasyonlar
Uyuklama ya da sersemlik hali
Havale geçirme
Bilinç kaybı
Sıcak bitkinliği ise şu belirtileri içerebilir:
Halsizlik ve bitkinlik
Gergin ya da ağrıyan kaslar
Bulantı ve kusma
Solgun ve soğuk cilt
Zayıf ve hızlı nabız
Şaşkınlık
Sıcak çarpması
Yavaş terleme
Sersemlik ve denge bozukluğu
Bayılma
Koyu sarı ya da turuncu idrar
İshal
Bu saatlere dikkat etmekte fayda var
IHA'nın haberine göre, çöl sıcaklarının gelmesi ve meteorolojiden yapılan 'kuvvetli sıcak hava dalgası' uyarısının ardından sağlık uzmanları da sıcak havaya karşı uyarılarda bulundu.
Dr. Reyhan Erol, soğuk havanın vücuda zararlı olabileceği gibi aşırı sıcak havanın da zararlı olduğunu kaydederek, "Özellikle belli yaş gruplarında bu risk daha fazla artıyor. Burada zarar dediğimiz, sıvı kayıpları. 60-65 yaş üzeri ve özellikle çocuk ve bebeklerde bu zarar, sıvı kayıplarının daha fazla olduğunu görüyoruz. Mümkün olduğunca bu yaş gruplarında saat 11.00 ile 16.00 arasında acil bir durum olmadıkça dışarı çıkmamalarını arzu ediyoruz. Eğer mecburi bir işleri varsa özellikle yaşlı insanlar için bahsediyorum bol sıvı almaları, yanında sıvı bulundurmaları, ara öğünlerini yapmaları, taze sıkılmış meyve suyu ve meyve tüketmeleri uygun olacaktır. Yine çocuklar bu dönemde mümkün olduğunca tabii ki ebeveyn kontrolü altında olacakları için bu saatlerde dışarı çıkmamaları özellikle oyun konusunda oyun oynamak isteyecekler ısrarla dışarıda. Ebeveynlerin de bu konuda hassasiyet göstermeleri yerinde olacaktır diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
"Havuz yerine denizlerin tercih edilmesini öneriyoruz "
Dr. Erol, çocuklar için yenidoğan döneminin önemine vurgu yaparak, "Yenidoğan döneminde ilk 1 aylık bir dönem sıvı kayıplarının çok hızlı yaşandığı dönem herkesin sorduğu şu soru var: 'Hocam denize sokalım, havuza sokalım, deniz kenarına gidelim'. Evet gitme konusunda biz bir engel koymuyoruz, bütün yaş gruplarında olduğu gibi 11.00 ile 16.00 arasında muhakkak dışarı çıkmamasını öneriyoruz. Özellikle yenidoğan döneminde eğer anne sütü veriyorsak sıcak havalarda bile bebeklerin ekstra su gereksinimi yoktur. Ama bunun için annelerin bol emzirmeleri gerekiyor. Eğer mamayla besliyorsak lütfen üzerindeki kullanma talimatlarına uyarak mamaların hazırlanması gerekiyor ama bebeklerin özel durumları varsa, ateşli hastalık, kusma, ishal gibi özel durumlarda su verilmesi konusunda muhakkak hekime başvurmak gerekir. Bize gelen hastalarımızın en çok sorduğu sorulardan birisi: 'Çocuklarımız denize, havuza girsin mi?'. Tabii tatil beldelerinde eminim güzel merkezlerde havuzların hijyenine dikkat ediliyordur ama sirkülasyon hızlı olduğu için biz özellikle yaşlı insanların, çocuk ve bebeklerin immün sistemi, vücudun bağışıklık sistemi hassas olduğu için havuzlara girmemesini daha çok denizleri tercih etmesini istiyoruz. Çünkü sıcak ortamda biliyoruz ki mikroplar çok kolay üreyebiliyor o yüzden eğer tercihimiz varsa deniz konusunda özen göstermeliyiz" şeklinde konuştu.
"Çocuklarda sıcak çarpması zor fark ediliyor"
Bol sıvı tüketiminin her yaşta çok önemli olduğunun altını çizen Dr. Erol, "Özellikle 1 yaşından sonra günde en az 3 litre kadar sıvı almaları çok önemli. Yaşlı insanların da yanlarında hep sıvı bulundurmaları lazım. Ağzı kurudu, biraz susuz hissediyor hemen sıvı alımlarını yapmaları lazım. Biliyoruz ki özellikle aşırı sıcaklarda 'sıcak çarpması' dediğimiz durumlar var ve her yaş grubunda var. Özellikle erişkinlerde bulantı, kusma, halsizlik, baş ağrısı gibi kendini iyi hissetmeme gibi durumlar olabiliyor. Böyle bir durum hissedildiğinde vatandaşlarımızın en yakın merkeze ulaşması gerekiyor. Ama çocuklarda bunu tanımlamak zor. Özellikle çok küçük bebeklerde çok ağlama, huzursuzluk, bıngıldağın çökmesi, ağlayınca ağzının kuru olması, ağlayınca gözyaşının olmaması, idrar miktarının belirgin azalması ilk bulgu oluyor. Bu tür durumlarda muhakkak bir hekime başvurmak lazım" açıklamasını yaptı.
"Güneş kremini ihtiyacınız kadar sürün, fazlası zarar!"
Dr. Erol, güneş kremi kullanımı konusunda da şu bilgileri aktardı:
"Tüm yaş grupları için bu geçerli, 'Güneş kremini bolca sürelim aman çok iyi olur' hayır biz böyle düşünmüyoruz, ihtiyacımız olduğu zaman sürelim çünkü biliyoruz ki yaptığı filtre neticesinde D vitamini alımını da D vitamini yapımını da güneş kremleri engelliyor. O yüzden vücudun açıkta kalan bölgelerine özellikle çocuk ve erişkinlerde çok önemli güneşe çıkmadan yarım saat önce belli aralıklarla da bu güneş koruyucu kremlerini yenilemek lazım. Özellikle yüz ve kollarımız açıktaysa bu bölgelere sürmek lazım. Güneş koruyucu krem kullanırken veya alırken neye dikkat edelim? Özellikle organik olan ve kimyasal filtre içermeyen birçok güneş kremi var, gerekirse bunları uzmanlara ve doktorlarınıza sorup öğrenebilirsiniz. Toksik madde içermeyen, çünkü biz biliyoruz ki yaş küçüldükçe ve ileri yaşlarda eğer kimyasal filtre içeriyorsa bunların da bebeklere, çocuklara ve yetişkinlere zararları var. O yüzden bu birikimin olmaması açısından bunlara dikkat etmek bir hayli önemli."