Güzel sevmeyene adam denir mi?
Ahmet Kural’ın Sıla’ya bakışı… Üzerine binlerce tweet atılan, onlarca haber yapılan fenomendi.
Ne çok kadın ve erkek o sevgi dolu bakışa imrenmişti. “Bana Ahmet Kural’ın Sıla’ya baktığı gibi bakan bir sevgili lazım” yazmıştı biri.
Sonra o ilişki bitti. Ahmet Kural’ın Sıla’ya tokat attığı iddiaları vardı.
Arada olanları bilmiyorum. Bugün Sıla’nın savcılığa şikayette bulunduğunu öğrenince tekrar bir araya geldiklerinden haberdar oldum.
Bir hadise bir kez olursa kaza (şans), ikinci kez olursa tesadüf, üçüncü kez olursa istikrardır. Duymuşsunuzdur bunu, eminim.
Şiddet uygulayan insanlar genellikle tek seferde kalmaz. Devamı gelir. Üstelik şiddet her seferinde artar.
Sıla, Ahmet Kural’a karşı üç ay uzaklaştırma kararı aldırdı. Ahmet Kural’dan darp, cebir ve psikolojik şiddet gördüğü gerekçesiyle şikayetçi olan Sıla’nın ifadesinden yerlerde sürüklendiğini, kafasının duvarlara vurulduğunu öğreniyoruz.
Instagram’dan yaptığı açıklamada Sıla, “Susarsam bu ülkenin kadınlarına, şiddete karşı insanlara haksızlık etmiş olacağım” dedi.
O ilk tokadı kabullenmeyecektin Sıla! O tokadın ardından, tekrar ilişkine kaldığın yerden devam etmeyecektin Sıla!
Umarım gerçekten fiziksel veya psikolojik erkek şiddeti gören kadınlara örnek olur da bir kez yapan adamı affetmezler. Susup kabullenmezler. İkinci bir şans vermezler. Kişinin kendini şiddetle ifade etmesi asla bir kaza değildir. Bir alışkanlık, belki bir tür bağımlılıktır.
Bu beyefendinin daha önceki bir sevgilisinin parmağını kırdığı iddiaları vardı.
Ahmet Kural’ın Kanal D habere gönderdiği açıklama videosu ise agresif ve öfkesini kontrol edemeyen bir adam olduğunun delili niteliğinde neredeyse.
“Aramızda itiş kakış oldu” diyor. İtiş kakış nedir Allah aşkına?
“O esnada kolunu tuttum” diyor. O iki kol, tutulmakla nasıl öyle morarmış Allah aşkına?
Demek sadece güzel bakmak yetmiyormuş. Güzel sevmek gerekiyormuş. Öfkeyi kontrol etmek gerekiyormuş.
Barış Manço yıllar önce ilan etmiş. Bir kez daha dinleyin.
“Güzel sevmeyene adam denir mi?”