Halkı sokağa çağırdılar: 1 Mayıs dönüm noktası olacak!

HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen: 1 Mayıs önemli bir dönüm noktası olacak. 1 Mayıs’ı toplumsal buluşmalar ve sokaktan korkmamak, cesaretle demokratik tepkiyi sokakta göstermek için önemli görüyoruz.

2019 yolunda toplumsal muhalefetin hassasiyetlerine dikkat edeceklerini söyleyen Bilgen, 1 Mayıs’ın sokağa taşan umut açısından önemli mesajlar vereceğini belirtti.

HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, partisinin seçimlere yönelik yol haritasının belirleneceği Parti Meclisi (PM) öncesi HDP’nin seçim stratejisine ilişkin muhalefetin hassasiyetlerine karşı dikkatli olacakları mesajını verdi.

Boykotla değil, siyasetle Türkiye’nin değişebileceğini söyleyen Bilgen, toplumsal muhalefetin taleplerinin birbirine yakın olduğunu belirterek “Bunların ortaklaşması açısından önemli bir fırsat 1 Mayıs. Biz nasıl sokağa taşan umudu önemsiyorsak, iktidar da toplumsal muhalefetin buluşması açısından 1 Mayıs’tan bir mesaj alacak. 1 Mayıs belki de seçim tarihinin planlamasında bir anlam ifade edecek” dedi.

Bilgen, genel seçimlere yönelik yol haritasının belirleneceği 7-8 Nisan tarihlerinde gerçekleşecek Parti Meclisi (PM) toplantısı öncesi taslak halindeki strateji planlaması ve seçimlere yönelik açıklamalarda bulundu.

Cumhuriyet'ten Mahmut Lıcalı'nın haberine göre, Bilgen’in yaptığı değerlendirmeler özetle şöyle:

POLİTİK KARARLILIKLA PLANLAMA YAPILMALI

- Yaşadığımız süreç her şeyi tartışırken son derece güçlü bir politik pozisyon almayı gerektiriyor. Rutin bir dönemin seçim stratejisini tartışmayacağız. Vekillerin bu kadar keyfi olarak dokunulmazlığının kalktığı, parlamentodan zorla dışlandığınız bir ortamda her şeye rağmen demokrasi, seçim ve siyaset diyerek bir toplumsal mücadeleyi yürütmek şüphesiz güçlü bir politik ortaklaşmayı gerektiriyor. PM açısından konunun en önemli kısmı bu. Politik bir kararlılıkla bundan sonraki planlamayı yapmak önemli. İçinden geçtiğimiz dönemde seçim ne ifade ediyor konusunda ciddi bir tartışma yapılması gerekiyor.

İTTİFAK TARTIŞMALARI İKTİDARIN OPERASYONU

- Birinci olarak bizim açımızdan medya ambargosu varsa, ikinci olarak da bizim seçmenimiz de dahil olmak üzere toplum manipüle ediliyor. Bunu aşmak da net bir bakış açısı gerektirir. Seçim ittifakı tartışmaları sonuç itibarıyla iktidar tarafından zamanlaması ve planlaması yapılmış ama muhalefeti de dizayn etmeyi hedefleyen bir operasyondur. Bu onların seçim kampanyasının bir parçasıdır. Kendileri için karar veriyorlar, ancak herkese çekidüzen vermek, herkesi etkilemek için bir şey yapıyorlar. Bizim bu tartışmalardan etkilenmemek, bu tartışmalara rağmen bir siyaset yapma konusunda güçlü irade geliştirmemiz gerekiyor. PM bu açıdan da önemli. Onlar gündemlerine ittifak aldı diye biz de ittifak ya da ittifak karşıtı pozisyon almak zorunda değiliz.

HDP AZ GÖRÜLEN BİR ÇATI YAPILANMASI

- HDP Türkiye’de farklı bir siyasi hareket. Geçmişte de çok örneği olmayan bir çatı yapılanması. Bu çatı altındaki farklı eğilimlerin topluma uzanmaları ve farklı siyaset dışındaki toplumsal dinamikleri siyasete taşımaları açısından önemli. PM içerisinde farklı bileşenler ve farklı toplumsal hareketlerden gelen insanlar var. Konuyu Türkiye’nin demokratikleşmesi konseptinden tartışıyoruz. Bu olağanüstü koşullarda Türkiye’nin tehlikeli ve kötü gidişi nasıl durdurulur, hem de bugünün koşullarında nasıl daha iyiye taşınırız.

BOYKOTLA DEĞİL, SİYASETLE

- Bazı tartışmalar akademik düzeyde ve sivil düzeyde başka anlamlar ifade eder. Ama siyasetin gündemine girdiğinde farklı anlam ifade eder. Boykot bunlardan birisidir. Partiler farklı, toplumsal hareketler bunu farklı tartışabilirler. Seçimin siyasetin ne kadar anlamlı, değerli olup olmadığı konusunda herhangi bir yazar farklı ele alabilir, ama siyasi partilerde bu konu dikkatli ve farklı bir özenle ele alınmalı. Bizim görevimiz siyasete olan güveni yükseltmektir. Siyaset yoluyla Türkiye’nin değiştirilebileceğine dair inancı güçlendirmektir. Karamsar ve çaresizlik içeren bir psikolojiden Türkiye’yi çıkarmak ve Türkiye’de bu değişimin mümkün olduğuna dair bir inancı güçlendirmemiz gerekiyor. Bizim açımızdan PM böyle bir dönüm noktası olacak.

1 MAYIS, SEÇİM TARİHİ KONUSUNDA ETKİLİ OLABİLİR

- Bütün baskılara karşın iki önemli gelişme var. Birincisi kongreye katılım, ikincisi Nevruz’a katılım. Ciddi engellemeler olmasına karşın bizim örgütlerimizi de aşarak güçlü bir katılım ortaya çıktı. PM’yle birlikte tabanın verdiği bu mesajı 1 Mayıs’a taşımak gerekiyor. 1 Mayıs önemli bir dönüm noktası olacak. 1 Mayıs’ı toplumsal buluşmalar ve sokaktan korkmamak, cesaretle demokratik tepkiyi sokakta göstermek için önemli görüyoruz. Türkiye’de toplumsal muhalefetin talepleri birbirine yakın. Bunların ortaklaşması açısından önemli bir fırsat 1 Mayıs. 2018 1 Mayıs’ı şu açıdan da önemli. Biz nasıl sokağa taşan umudu önemsiyorsak, iktidar da toplumsal muhalefetin buluşması açısından 1 Mayıs’tan da bir mesaj alacak. 1 Mayıs, belki de seçim tarihinin planlamasında bir anlam ifade edecek. Bir baskın seçim olabilir. Türkiye’de özellikle ekonomik riskle, savaş politikalarının kutuplaştırma siyasetinin ifade ettiği tehdidi birlikte ele almak için 1 Mayıs çok önemli.

MUHALEFETİN HASSASİYETLERİ

- Hiçbir parti tek başına bir karar alıp, tek başına bir planlama yapmıyordur. Herkesin birbirini gözeterek yol yürümesi gereken bir ortamdayız. Biz en azından muhalefet açısından bunu gözeteceğiz. Kendi taleplerimiz konusunda ne kadar kararlıysak, başkalarının hassasiyetleri, öncelikleri konusunda o kadar dikkatli olacağız. Bir bütün olarak Türkiye’de değişimden yana olanların birbirine zarar veren değil, güçlerini birleşmeye, buluşmaya açık bir yere taşıyan bir çalışma yöntemini benimseyeceğiz.

"15 TEMMUZ’DA SEÇİM ÇOK MÜMKÜN DEĞİL"

- AKP kongresinin de haziran ayında yapılması şunu gösteriyor: Muhtemelen 15 Temmuz’a dönük bir planlama çok mümkün gözükmüyor. Göstergeler de umut vermiyor. Genel seçim kasım ayında mı olacak, yoksa genel seçimi yapacak bir cesaret gösteremeyip yerel seçim tarihini mi bekleyeceğiz? Bütün bunlar bizim de doğal olarak seçim stratejimizi somutlaştırmak konusunda bir esnek yol haritası tartışmamız gerektiğini hissettiriyor.

GÜNÜN VİDEOSU

Dilan Polat'ın hayranı pes dedirtti: Cezaevine girdiğinizde kalp krizi geçirdim!

Dilan Polat cezaevine girince kalp krizi geçirdiğini söyleyen hayranı, Polat ile bir araya gelince ağladı.