Haşmet Babaoğlu, Ahmet Taşgetiren'e; Hilal Kaplan, Kılıçdaroğlu'na çattı!

Sabah gazetesi yazarı Haşmet Babaoğlu, Star gazetesi yazarı Ahmet Taşgetiren'in "kampanya" uyarısını yerden yere vurdu. Hilal Kaplan da aynı tartışma üzerinden Kemal Kılıçdaroğlu'na yüklendi.

Bir süredir iktidara yakın bazı gazeteciler, köşelerinde Anayasa referandumu öncesi yürütülen "Evet" kampanyasını eleştiren yazılar kaleme alıyor.

Son olarak, Star gazetesi yazarı Ahmet Taşgetiren, referandumda ‘Hayır’ çıkma ihtimalinin de düşünülmesi gerektiğini belirtmiş ve "Kampanyanın diline" dikkat çekmişti.

Taşgetiren, “Evet” diyenler vatansever, ülkenin beka meselesini anlamış ve ona göre konuşlanmış, “Hayır” diyenler de FETÖ'cü, ya da PKK'cı kabul edilirse, ortaya çıkan sonuç diyelim, Ak Parti ve MHP'nin en yüksek beklentisi olan yüzde 60'a 40 olsun, burada bile yüzde 40'lık bir “Ne” grubu oluşmuş oluyor? Bu ülkeyi diyelim bir Başkan yönetti, bu yüzde 40'ı ne yapacak? O Başkana oy vermese bile “Başkanım” diyecek bir toplum olması sağlıklı değil mi?" diye yazmıştı.

HAŞMET BABAOĞLU'NDAN SERT YANIT

Ahmet Taşgetiren'in bu sözlerine, Sabah gazetesi yazarı Haşmet Babaoğlu'ndan çok sert yanıt geldi.

“Bu ‘abi’lerle yol gidilmez!” başlığını taşıyan bir yazı kalame alan Babaoğlu şu ifadeleri kullandı;

Başbakan "Hayır"cı muhalefete "FETÖ ve PKK ile iş tutarak milletin gönlüne giremezsiniz" diyor.
Bahçeli, "niye evet diyeceğimizi CHP'ye, HDP'ye, FETÖ'ye, Sözcücülere, eli kanlı Aydınlıkçılara mı soracaktık?" diye haykırıyor.

Milletin bakışı da farklı değil.

"Hayır"cıların aynı inat ve ısrarı neden Fetöcülere veya PKK yandaşlarına karşı göstermediklerini merak ediyor.

Yani kimse bir başkasına "niye hayır diyorsun, sen terörist misin?" diye sormuyor. Ama "Kimlere destek çıktığının, kimlerle iş tuttuğunun farkında mısın?" diye sormaktan da kendini alamıyor.

***

7 Haziran atmosferine geri dönen bir kısım muhafazakâr medya mensubunun hali ise gerçekten tuhaf!
Zaten 15 Temmuz'dan sadece "mağdur edebiyatı" yapmak için söz ediyorlardı; şimdi de referandum konusunda mırın kırın etmeye başladılar.

Bunlardan biri...

Pek muhafazakâr, pek "abi" ve iddialara bakılırsa pek İslamcı (bana göre değil ya, ayrı konu) dün şöyle şeyler yazdı: "Evet diyenler vatanını seviyor, hayır diyenler de FETÖ'cü veya PKK'cı kabul edilirse, ortaya çıkan diyelim yüzde 40'lık grup ne olacak? Başkan, bu yüzde 40'ı ne yapacak?"
Elinin körü yapacak, demek var da...

Arkadaş, bu kadar mı çarpıtma yapılır, bu kadar mı "numara" çevrilir!

***

Cesur olun, açık konuşun, ciğerimizi yiyin, değil mi!

Ama yapamazlar!

Çünkü biliyorlar ki, o zaman "abilik" konforları biter, sözlerinin yükünü sırtlanmak zorunda kalırlar.

Benim bildiğim de şu...

AK Parti teşkilatı sürekli yollarına taş koymaya çalışan bu "abi"lere kulak vererek referanduma giderse, hata yapar.

HİLAL KAPLAN DA TARTIŞMAYA KATILDI

Sabah gazetesinin bir başka köşe yazarı Hilal Kaplan da aynı konuya değinerek, kimsenin "Hayır" diyenlere "PKK'lı, FETÖ'cü" demediğini, buna karşın "Evet"çilere "hain" diyenin CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu belirtti.

Hilal Kaplan şu ifadeleri kullandı;

Elbette her 'Hayır'cı PKK'lı veya FETÖ'cü değildir. Ancak her PKK'lı ve FETÖ'cü 'Hayır'cıdır. Gözle görülen bu gerçeği, her siyasetçi hatırlatır.

İnsanların da kalplerinin kırılması yerine, neden terör örgütleriyle aynı istikâmette oy vereceklerini gözden geçirmeleri beklenir.

Başbakan Binali Yıldırım da buna binaen, bir konuşmasında şöyle demiş:

"Neden 'Evet' diyoruz? PKK 'Hayır' diyor, onun için 'Evet' diyoruz. FETÖ 'Hayır' diyor, onun için 'Evet' diyoruz. HDP 'Hayır' diyor, onun için 'Evet' diyoruz. 'Hayır'cılara bakın ona göre kararınızı verin. Bölücülüğe 'Evet' diyen, FETÖ'ye 'Evet' diyenlere bu millet nisanda, referandumda dersini verecek. Bölücülerden de FETÖ'cülerden de vesayetçilerden de 'Evet' mührünü vurarak hesabını soracaktır."

Başbakan "Hayır diyen herkes teröristtir" mi demiş? Hayır. "Hayır diyen herkes haindir" mi demiş? Yok. Ama sanki öyleymiş gibi dört koldan saldırıyorlar. Bu 'dört kol' içinde bizim mahallenin 'mahcup Hayır'cıları' da var ama şimdilik bahsi diğer.

Başbakan'ın sözlerini utanmadan çarpıtanlara hatırlatalım. Kılıçdaroğlu, Tekirdağ'da yaptığı konuşmada şu cümleleri kurmuştu: "Bu proje, bu anayasa değişikliği Türkiye Cumhuriyeti tarihine ihanettir. Buna evet diyenler ihanet ediyorlar."

CHP milletvekili Ceyhun İrgil ise, attığı tivitte, "Bu anayasa halktan geçmez. Çünkü Anadolu insanı, Cumhuriyete ihanet etmez" demişti.

Türkiye ve İran savaşırsa, İran'ın tarafında yer alacağını söyleyen CHP milletvekili Eren Erdem ise, utanmadan 'Evet'çileri ihanetle suçlayarak, "Alayınız hainsiniz" diye tivit atmıştı.

Bunlar açıkça toplumu 'vatanseverhain' diye ikiye bölen ve kutuplaştıran tehlikeli söylemler. Peki, demediği bir söz için Başbakan'ı hedefine koyanların, bu pespayeliğe diyecek bir çift sözü var mı?

GÜNÜN VİDEOSU

Dilan Polat'ın hayranı pes dedirtti: Cezaevine girdiğinizde kalp krizi geçirdim!

Dilan Polat cezaevine girince kalp krizi geçirdiğini söyleyen hayranı, Polat ile bir araya gelince ağladı.