Hazar Ergüçlü oynadı, pavyon dansı gündem oldu! Aydilge pavyon kültürünün popülerleştirilmesine isyan etti

Yılmaz Erdoğan'ın kaleme alıp başrolünde yer aldığı İnci Taneleri dizisinin tanıtımında pavyon dansçısı Dilber'e hayat veren Hazar Ergüçlü'nün pavyon dansı günlerce konuşulmuştu. Ergüçlü'nün dansının ardından pavyon dansı popürlerleşmiş ve hatta Ankara'da pavyon dansı kursları açıldığı iddia edilmişti.

Hazar Ergüçlü'nün pavyon dansı sahnesinde giydiği elbise ise e-ticaret platformlarında 'Dilber elbisesi' adıyla satışa çıkmıştı. Dilber elbisesinin çok sattığı söylenmişti. Tüm bu yaşananların ardından ünlü şarkıcı Aydilge'den popülerleşen pavyon dansı ve Dilber akımına tepki geldi.

AYDİLGE: PAVYON KÜLTÜRÜ BİNLERCE KADININ ACISIYLA YÜKLÜ

Ünlü şarkıcı Aydilge sosyal medya hesabından yayınladığı bir video ile, tanıtımlarıyla gündeme oturan “İnci Taneleri” dizisindeki sahneyle popülerleşen ‘pavyon dansı’ ve ‘Dilber’ akımıyla ilgili dikkat çeken ifadeler kullandı. Aydilge çektiği bir videoda şunları söyledi:

“‘Pavyon dansı TikTok’da akım olmuş, Dilber elbisesi yok satıyormuş’ diye duyuyorsunuz sürekli. Babamın yıllar önce bir hastası vardı. Pavyonda çalışan ve mide kanseri olan bir kadın. Aşırı içki, sigara, şiddete maruz kalma ve stres midesine vura vura kanser etmiş kadını. Babam ona kanser olduğunu açıkladığında kadın demiş ki ‘Doktor bey, ben zaten kanserin içindeyim. Yıllardır yaşıyor muyum ki öleyim’. Şimdi ‘Bu pavyon dansı ile ilgili amma duyar kastınız diyenler’ var. Evet, kadınlar belki o elbise ile sadece beğenilmek, popüler bir dansı taklit etmek ya da cinsel olarak arzulamak istiyorlar kişisel tercihleri, ne diyebiliriz ki? Ama şunu da hatırlatmak gerekir belki o elbise sadece bir elbise değil. O dans sadece bir dans değil. Onların temsil ettiği pavyon kültürü binlerce kadının acısıyla yüklü. Yani dans ederken bu acılarının üzerinde tepiniorsunuz aslında fark etmeden. Dilber dizisinin tanıtımında şöyle bir söz var ‘Herkes yer içer, hesabı Dilber öder’ aynen öyle. Bu akımlar gelip geçecek, yenilip bitirilip tüketilecek, gülüp eğlenilecek, hesabı ise gerçek Dilber’ler ödeyecek, hem de belki de hayatlarıyla.”