HDP'li Semra Güzel'in nikah şahidi sizce kim olurdu?
"Şimdi soru şu: TSK Volkan Bora’nın leşini almasaymış da Semra Güzel ile o izdivaç gerçekleşseymiş, ikilinin nikâh şahitleri kim olurmuş? Hadi birini söyleyeyim... "
Adıyaman'da 2017 yılında terör örgütü PKK'ya yönelik hava destekli operasyonda etkisiz hale getirilen teröristin cep telefonu incelemesinde HDP Milletvekili Semra Güzel ile fotoğraflarının bulunduğu ortaya çıktı.
İlk kez SuperHaber'de yayımlanan o fotoğrafların büyük ses getirmesi üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı harekete geçti ve HDP'li Güzel hakkında fezleke hazırlandı.
Türkiye'nin gündemini değiştiren o fotoğrafları Yeni Şafak yazarı İsmail Kılıçarslan da bugün köşesine taşıdı.
Yazısında, "TSK Volkan Bora’nın leşini almasaymış da Semra Güzel ile o izdivaç gerçekleşseymiş, ikilinin nikâh şahitleri kim olurmuş?" sorusuna yanıt arayan Kılıçarslan, ilginç ifadeler kullandı.
Kılıçarslan, "Kalaşnikofu seçmek" başlığını taşıyan yazısında şunları kaydetti;
"Yer Irak’ta PKK kampı. Fotoğrafın fonunda bir şelale var. Şelalenin önünde 2018’de HDP’den Diyarbakır Milletvekili olarak Meclis’e girecek Semra Güzel ile TSK’nın 2017’de Adıyaman kırsalında 3 teröristle birlikte leşini aldığı Volkan Bora isimli PKK mensubu var.
Bu ikili, ancak sevgililere mahsus olabileceğini düşündüğümüz romantik bir poz vermişler. Volkan Bora’nın elinde bir kalaşnikof var. Yüzler gülüyor. Yüzler öyle gülüyor ki hani yakında nikâh varmış gibi.
Şimdi soru şu: TSK Volkan Bora’nın leşini almasaymış da Semra Güzel ile o izdivaç gerçekleşseymiş, ikilinin nikâh şahitleri kim olurmuş? Hadi birini söyleyeyim. Selahattin Demirtaş’ın eşine sımsıcak mesajlar yollayan Meral Akşener şahitlerden biri olurmuş gibi geldi bana. Her fırsatta “HDP’yi terörle ilişkilendiremezsiniz” diyerek adeta HDP’nin halkla ilişkiler kampanyasını yürüten Sezgin Tanrıkulu zaten olurdu. Hatta belki Kılıçdaroğlu’nu “efendim, bu nikâh önemli” diyerek ikna edebilirdi Tanrıkulu.
Ankara’da olsaydı nikâhı Mansur Yavaş kıymazdı. O kadarını tahmin edebiliyorum. Ama nikâh İstanbul’da olsaydı, büyükşehir belediyesinin dört bir yanını “HDP kontenjanı” ile dolduran Ekrem İmamoğlu pekâlâ memnuniyetle kıyardı. O plastik gülümsemesini takınır ve hallederdi bu işi. Yanına “tüm diğer sol örgütlerden sorumlu” Canan Kaftancıoğlu’nu alır mıydı bilinmez. Son zamanlarda aralarının epeyce açık olduğunu işitiyoruz. Ama bence Murat Ongun kesinlikle olurdu. Saadet Partisi de “temsilci” yollardı büyük ihtimalle.
Semra Güzel ile sevgilisi Volkan Bora’nın PKK kampındaki fotoğrafları ortaya çıkınca iki şey düşündüm. İlki şu: 2017’de leşini aldığımız teröristin üzerinden çıkan fotoğraflar niçin şimdi, 2022 yılında çıktı ortaya?
İkincisi ise şu: Semra Güzel’in vekilliği düşürülecek mi? O fotoğraflar HDP’nin kapatma davasına eklenecek mi? Dahası, HDP’nin kapatma davasının süreci hızlanacak mı?
Bu, burada bir dursun.
O fotoğraftaki “kalaşnikof romantizmi” aslında PKK’nın da, büyük oranda HDP’nin de nasıl birer “kötülük organizasyonu” olduğunu gösteriyor. Fotoğraftaki o kalaşnikofla Volkan Bora denen it, belki bir askerimizi, belki bir korucumuzu, belki bir insanımızı şehit etti. Belki de daha fazlasını yaptı. O kalaşnikof, aslında Türklerle Kürtlerin arasına giren o büyük “mayın eşekliğinin” bir sembolü. O silahlarla “emperyalist odakların hizmetinde, Türkiye’nin karşısında” bir pozisyon edindi hem PKK hem de uzantısı HDP.
Fotoğrafta Semra Güzel ile Volkan Bora’nın kalaşnikofun arkasında gülümsemeleri o yüzden çok ama çok ağrıma gitti. Sonra da içim, Volkan Bora isimli insanlık düşmanı, emperyalist uşağının leşinin alındığı gerçeğiyle soğudu.
Bu da burada bir dursun.
Meral Akşener, Kemal Kılıçdaroğlu, Temel Karamollaoğlu, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan gibilerin bir süredir yürüttüğü “siyasi ittifak”ın kilidinin HDP olduğunu hepimiz çok ama çok iyi biliyoruz. “Çözüm Süreci”nin akamete uğramasından bu yana HDP’nin neler yaptığını, neleri organize ettiğini de çok ama çok iyi hatırlıyoruz.
Açık yazayım: “Atatürk’ün kurduğu parti” olmakla övünen CHP’nin, “asıl ülkücü biziz” diye dolaşan İYİ Parti’nin, “dindarların temsilcisi biziz” mottosunu dilinden düşürmeyen Saadet’in ve diğerlerinin Türkiye’ye doğrudan kastetmiş “kalaşnikoflar” ile ittifak yapmasını, yapabilmesini aklım almıyor.
Türkiye karşıtı tüm odaklarla ittifak edip Türkiye’yi yönetmeye talip olmak havsalama sığdırabileceğim bir şey değil.
“PKK’yı asıl ben bitiririm” diyen Kılıçdaroğlu’na “PKK ile HDP, bir kalaşnikofun gölgesinde nikâhlanmış iki sevgili Sayın Genel Başkan” diyecek cesarette CHP’li seçmen ya da siyasetçi de kalmış görünmüyor doğrusu. Her şeyini “Recep Tayyip Erdoğan’ı devirmeye adamış” görünen Kılıçdaroğlu ve CHP uzun vadede devireceği şeyin Türkiye olduğunun farkına da varamıyor.
Kılıçdaroğlu değil de, bu ittifakın 2023 adayı Ekrem İmamoğlu olursa hiç endişeniz olmasın “HDP ile uyum içerisinde çalışma” konusunda İBB’de gösterdiği performansın üzerine koyarak devam edecektir yoluna.
Açık konuşmak gerekirse 2023 seçimlerinin İHA’lar ile kalaşnikoflar arasında geçeceğini düşünmemek için herhangi bir gerekçe görünmüyor elimizde. Ve yine açık konuşmak gerekirse ben, sıradan bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak seçimin böyle bir seçim haline getirilmesini hiç arzu etmiyorum."
YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN...